| arabanı mahvedecek. Bu Kafirler motorun ne olduğunu bile bilmezler. | Open Subtitles | . سيخرب سيارتك هؤلاء الزنوج لا يفهمون شيئاً عن القيادة |
| Belki arabanı da arkaya bağlamalıyız, belki biri bujilerini çalar. | Open Subtitles | ربما علينا أن نربط سيارتك بسيارتي تحسباً لسرقة شمعة الإشعال. |
| Sana bir içki ısmarlayayım, sonra arabanı almana yardım edeyim. | Open Subtitles | أسمح لى بشراء لك جعة، ثم سأساعدك فى إحضار سيارتك |
| Dün gece arabanı National Oteline Robert Smith adıyla park etmişsin. | Open Subtitles | كانت متوقفة سيارتك في الوطني الليلة الماضية. تحت اسم روبرت سميث. |
| Sanırım seni kanser eder ama arabanı daha çabuk bulursun. | Open Subtitles | أنه قد يسبب لكِ السرطان .لذا، عليكِ إيجاد سيارتكِ بسرعة |
| Aslında sadece arabanı aldığı için iki yıllık bir karar söz konusu. | Open Subtitles | أساساً لديه سنتين عقوبة معلقة فوق رأسه ، فقط لأنه أخذ سيارتك |
| Yarış arabanı Transformer zannettim! Artık hiçbir şeyin tek özelliği yok. | Open Subtitles | ظننت أن سيارتك قابلة للتحول، لم تعد تأتي على شكل واحد |
| arabanı park yerinde görünce, belki kahve için ara vermek istersin dedim. | Open Subtitles | رأيت سيارتك في المواقف خلت أنك قد ترغب في أخذ استراحة للقهوة |
| Hadi baba, nasıl ateş edip arabanı... delik deşik ettiklerini anlatsana. | Open Subtitles | ابى, دعنا نسمع كيف فتحوا النيران و أمطروا سيارتك بالرصاص |
| arabanı gördüğümü sandım. Şehirde ne yapıyorsun? | Open Subtitles | لقد اعتقدت انني رائيت سيارتك ماالذي تفعله بالمدينه ؟ |
| Eski arabanı buraya getir, senin için onu boyayacağım. | Open Subtitles | أحضر سيارتك القديمة وسأقوم بطلائها لأجلك. |
| Dinle Tony, arabanı almam lâzım, buradan gitmeliyiz buralarda olmamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن أستعير سيارتك يا تونى يجب أن نقوم بجولة لا يجب أن نكون هنا الآن |
| Bir araba sahibinin bilmesi gereken ilk kural, arabanı tanı. | Open Subtitles | يحكم لصالح مالك السيارة أولا إعرف سيارتك. |
| Artık kimse arabanı kırıp dökemez. | Open Subtitles | أخـمن أنةُ لاأحــد سيحطم سيارتك بــعد اليوم. |
| - Ben kullanırım, arabanı görmüştüm. - Lanet olsun, soğuk espriydi. | Open Subtitles | أنا سأقود ، لقد رأيت سيارتك من قبل تباً ، هذا مؤلم |
| Birileri arabanı çalabilir değil mi? | Open Subtitles | من الممكن أن يسرق أحدهم سيارتك أليس كذلك ؟ |
| Beni çıkardığın için teşekkürler doktor. - Hadi arabanı al. Bak, Bagel'i yakaladılar. | Open Subtitles | اشكرك يا رجل لاخراجي من هنا هيا, استلم سيارتك |
| Evet, bunca zamandır, aradığın adam berbat arabanı satın aldı ve evinin peşinatını ödedi. | Open Subtitles | نعم , الرجل الذي تبحث عنه طوال الوقت اشترى سيارتك وسدد الدفعة الاولى لمنزلك لاجلك |
| Bu gece seni dışarı çıkarmak isterdim ama birileriyle yapacak bazı işlerim var bu yüzden neden bir süreliğine arabanı bana ödünç vermiyorsun? | Open Subtitles | أريد إصطحابكِ إلى مكانٍ ما ، هذه الليلة ولكن أنا ذاهبٌ لإنجاز بعض المهام لذلك أعيريني سيارتكِ |
| arabanı boşver. Yine bütün çubuklarımı sökmüşler. | Open Subtitles | إنسى ما يتعلق بسيارتك لقد قاموا بإزالة الأوتاد ثانية |
| Baba bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama senin arabanı sürmeyi istemiyorum. | Open Subtitles | أجهل كيف أقول الآتي ولكني لا أريد قيادة عربتك. |
| Yani, eğer arabanı direğe çarpıp bunu söylemeyecek bir kişi varsa o da benim, değil mi? | Open Subtitles | أعني، إن قام أحدهم بصدم سيّارتكِ بعمود ولم يخبركِ مباشرة، فهو أنا، صحيح؟ |
| Hayır, sen sadece arabanı birinin bahçesine park et, sonra gazı körükle, sürmeye başla ve çimleri paramparça et. | Open Subtitles | لا، أنت فقط متنزه سيارتكَ على ساحةِ شخص ما، وبعد ذلك تَخْطو على الغازِ، يَرْميه في الدافعِ، ويُمزّقُ العشبَ. |
| Sen geri gelmeyince, yatak odasına taşınıp, arabanı kullanmaya başladık. | Open Subtitles | عندما لم تعد انتقلنا الى غرفة النوم وبدأنا نقود سيّارتكَ |
| arabanı kırdığım için üzgünüm ve artık eşyalarını karıştırmayacağım. | Open Subtitles | انا أعتذر عن كسري لسيارتك و أعدك أني لن أعبث بألعابك بعد الآن |
| Mahallede çok popüler olmalısın. arabanı hep etrafta park etmiş görüyorum. | Open Subtitles | يجب أن تكون شعبيتك كبيرة في الحي دائماً ما أرى شاحنتك واقفة في الجوار |
| arabanı almam lazım. | Open Subtitles | أَحتاجُ لإسْتِعْاَرة سيارتِكَ. نيكي، هو كَانَ فقط يُعلّقُ. |
| Sürücü kadına yardım ederken arabanı kilitlemiş miydin? | Open Subtitles | قَفلتَ سيارتَكَ متى تُساعدُ هذا السائقِ؟ |
| Benzini bittikten sonra arabanı bırakıp kaçmışlar. Depoyu doldurmamız gerek. | Open Subtitles | تركا سيّارتك بعدما نفذ وقودها لذا علينا أن نزوّدها بالوقود |
| arabanı yolun yanında terk edilmiş bulduk. | Open Subtitles | عثرنا على سيارتكم مهجورة على جانب الطريق |
| Artık çöplerini toplamak yerine arabanı park edeceğim. | Open Subtitles | بدلاً من أن أجمـع قمـامتكِ، سـأقوم بالإعتنـاء بسيارتكِ. |
| Pekâlâ, hayır. Bakın, arabanı aramak için bir nedenlerinin olması gerek. | Open Subtitles | حسنٌ ؛ كلا ؛ إنظر ؛ يجب أن يكون هناك سبب لتفتيش سيارتُكَ |