"aslan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأسود
        
    • أسلان
        
    • ليو
        
    • الاسد
        
    • أصلان
        
    • ليون
        
    • أسود
        
    • اسد
        
    • أسداً
        
    • الاسود
        
    • لايون
        
    • الأسد
        
    • النمر
        
    • لأسد
        
    • أسدًا
        
    Kontrol edilemeyen bir yangın otlak boyunca ilerlediği için üç aslan ve üç antilop canlarını kurtarmak için kaçarlar. TED مع تصاعد وتيرة حرائق الغابات من خلال المراعي يحاول ثلاثة من الأسود وثلاثة من الحيوانات البرية الفرار للنجاة بحياتهم
    Bir Tyrannosaurus'la boğuşan bir aslan sürüsü görürsem ne olacak? Open Subtitles إني جاد، ماذا إن رأيت قطيع من الأسود يقاتلون ديناصور؟
    Onların biz olduğumuzu mu düşünüyorsunuz? Öyle olsanız iyi olur, çünkü aslan ordunuzu hazırlıyor. Open Subtitles ـ وتعتقدون أنهم نحن ـ لابد أنهم أنتم، فـ أسلان قد أعدّ الجيش
    Yılın bu zamanında aslan, Cygnus ve Yay takım yıldızlarını görürüz. Open Subtitles في هذا الوقت من السنة يمكننا رؤية النجم ليو القوس والدلو
    Astrologlarım zamanlamanın uygun olduğunu söyledi. aslan ve başak yükseliyor. Open Subtitles علماء التنجيم يؤكدون ان توقيت ثوره برج العذراء مع الاسد
    Bu kuyruğu bana Yüce aslan verdi ve kimse ama kimse bu kuyruğa elini süremez. Open Subtitles أصلان العظيم اعطاني هذا السيف بنفسه لا احد, أكرر, لا احد يمكنه لمس الذيل
    - 10 yıldır bu işi yapıyorum ama ne kazandım? - Sadece "aslan Kral"a bir bilet. Open Subtitles لعشرة سنوات وأنا أربح التذاكر لفيلم ليون كينج على الراديو
    aslan saldırılarını duymuyorsanız, etrafta pek aslan yoktur. Bu gazetelerin icadına kadar işe yarıyordu. TED لا تسمعون عن هجوم الأسود، لا توجد أسود كثيرة هنا. هذا يعمل حتى اخترعت الجرائد.
    Şu an derisi yüzülmüş... ...bu aslan pençesine bakıyoruz. Bana korkutucu bir şekilde... ...bir insan elini hatırlatıyor. İroniktir ki onların kaderi bizim ellerimizdedir. TED وطبعاً عندما ننظر الى كف اسد .. تم سلخه .. يذكرنا ذلك .. بكف الانسان .. وهذا مثير للسخرية .. لان مصيرهم بين أيدينا
    Nesin sen, aslan terbiyecisi mi? Open Subtitles إذاً , ماذا يُفترضُ أَنْ تَكَونَ , أسداً أليفاً
    Bir Tyrannosaurus'la boğuşan bir aslan sürüsü görürsem ne olacak? Open Subtitles إني جاد، ماذا إن رأيت قطيع من الأسود يقاتلون ديناصور؟
    Görevleri aslan saldırılarını belgelemek ve insanların karşılık vermelerini engellemeye çalışmak. Open Subtitles مهمّتهم هي توثيق هجمات الأسود و محاولة ردع الناس عن الانتقام
    Bence Nairobi Ulusal Parkı'nda aslan sayısının az olmasının sebebi budur. TED وأظن ان هذا هو سبب أن الأسود قليلون في منتزه نيروبي الوطني.
    - Doğru söylüyor. Artık kardeşinize sadece aslan yardım edebilir. Open Subtitles هي محقة أسلان وحده من يمكنه مساعدة أخيك الآن
    Sizinle tanışmak onurdu Kraliçem fakat vaktimiz dar ve aslan benden daha fazla adam toplamamı istedi. Open Subtitles لكن الوقت قصير و أسلان بنفسه طلب منّي جمع قوات أكثر
    aslan, senden kablolu ve kablosuz iletişimi kesmeni istiyorum, burası ve burası. Open Subtitles ليو ، أحتاج إلى تعطيل الشبكات السلكية و نظم الاتصالات اللاسلكية سواء هنا أو هنا
    Eğer doğru zamansa, bir sirk palyaçosu bile aslan dansı yapar. Open Subtitles لو كان التوقيت مناسب فمهرج السيرك يمكنه ان يجعل الاسد يرقص
    Yedi kılıç, aslan'ın masasında olmalıdır. Open Subtitles هناك يجب ان تضعوا السيوف السبعة على مائدة أصلان
    aslan'ın oğlu olduğunu söylüyor ve bu sırrı artık saklayamazmış. Open Subtitles يعتقد أن ابنه هو ليون و لم يعد يستطيع إبقاء الأمر سراً
    Şimdi, eğer antilop kalır ve aslan dönerse, nehrin sağ yakasında üç aslan olmuş olacak. TED الأن، في حالة بقاء الحيوان البري وعودة الأسد سيكون هنالك ثلاثة أسود في الضفة اليمنى
    Beverly ve ben doğduğumuz zaman... ...450.000 aslan vardı,... ...ve günümüzde 20.000 aslan var. TED فعندما ولدنا انا وبيفرلي كان هناك 450 الف اسد .. ولكن اليوم يوجد فحسب 20 الف اسد
    tamam, bir aslan görüyoruz artık gidebilir miyiz? Open Subtitles حسناً، لقد رأينا أسداً هل يمكننا الذهاب الآن؟
    Bir sırtlan, savunmasız aslan yavrusunu öldürüp yemekte tereddüt etmez. Open Subtitles والضباع كانت لا تردد في القتل واكل اشبال الاسود الضعيفة
    aslan'ın Pablo'ya parayı ulaştırmakta yaratıcı olması gerekiyordu. Open Subtitles كان على لايون أن يكون مبدعاً في طريقة توصيل المال إلى بابلو
    aslan çenesini gevşetince, bakıcı adam hareketsiz bir şekilde yere düştü. TED أخيرًا عندما أرخَى الأسد فكيه، انزلق المروض إلى الأرض، بلا حراك
    Kuyruklu... Çin... aslan Balığı na ihtiyacım var. Open Subtitles انا اريد ، سمكة صينية مع خطوط النمر ، ولون الصحراء
    Benzer şekilde, bir aslanı veya bifteği tanımladığım deneyimimde, gerçeklikle etkileşiyorum, fakat bu gerçeklik ne bir aslan ne de bir biftek. TED كذلك عندما اصف تجربتي لأسد أو شريحة لحم فأنا اتفاعل مع الواقع ولكن هذا ليس فعلا اسدا او شريحة لحم
    Evinde aslan beslediğini söyleme zahmetinde bulunmadı mı? Open Subtitles ويتم استقبالك في الباب بواسطة ملك الغابة اللعين. ألم ترهق نفسها أبدا وتذكر أن لديها أسدًا أليفًا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more