| Lindsay ondan ayrıldığım için gerçekten çok üzgün. | Open Subtitles | لينزي مكتئبه جداً على أنني قطعت علاقتي بها |
| Aslında, ayrıldığım kişi Albie. | Open Subtitles | في الواقع، آلبي هو الرجل الذي قطعت علاقتي به. |
| Ondan ayrıldığım zaman sana söylemek için aradım. | Open Subtitles | وعندما قطعت علاقتي به إتصلت بك لأخبرك بهذا |
| Bu onunla nasıl ayrıldığım sorusunun cevabı. | Open Subtitles | لأنه يحسبني ميتة هكذا استطعت أن أنفصل عنه .. |
| Bu senden ayrıldığım anlamına geliyor. | Open Subtitles | كنت أنفصل عنك |
| Senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. | Open Subtitles | لقد شعرت وكأنى كالعصفور فى الأيام الأولى التى إنفصلت فيها عنكِ |
| Sizden ayrıldığım için üzüldü mü? | Open Subtitles | هل هي مستاءة أنني إنفصلت عن علاقتنا الثلاثية؟ |
| Şey, Josh'ı evine götürmek için buradan ayrıldığım zaman, ...onlar beni orada buldu. | Open Subtitles | حسنا , منذ أن غادرت من هنا وذهبت لمنزل جوش عثروا علي هناك |
| Senden ayrıldığım için canımı incitmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | تحاول أن تجرحني لأني قطعت علاقتي بك؟ |
| Senden ayrıldığım falan yok. | Open Subtitles | لن أنفصل عنك! |
| Altı ay önce ayrıldığım hiçbir işe yaramayan hıyarın teki gibi kokuyor. | Open Subtitles | ممم, تشبه رائحة المختل الذي إنفصلت عنه منذ ست شهور! |
| ayrıldığım için benden nefret etmişti. | Open Subtitles | أجل،لقد كرهني لأنني إنفصلت عنه |
| Yani eğer 12 saatlik uçuştaysam, ayrıldığım son havaalanını görürsünüz. | TED | فإذا كنت على متن رحلة تستغرق 12 ساعة. سترى آخر مطار غادرت منه. |