"bölme" - Translation from Turkish to Arabic

    • القسمة
        
    • تقاطعني
        
    • حجرة
        
    • مقصورة
        
    • تقاطعيني
        
    • لا تقاطعنى
        
    • الانشقاق
        
    • تقاطعه
        
    • تقاطعى
        
    Genç kızlar uzun bölme işlemlerinin tehliklerini bilmeli. Open Subtitles الفتيات اليافعات اليوم بحاجة إلى معرفة المخاطر من استخدام أسلوب القسمة الطويلة.
    Bunca yıldır doktorum, ne zaman bölme işlemi yapmak istesem etrafımda hesap makinesi olmaz. Open Subtitles طوال حياتي كطبيب لم أحمل حاسبة فس جيبي متى ماأضطررت لعمل القسمة
    -Seninle konuşmak istiyor biri. -Keith Orbit -Dikkatli dinle Keith ve bölme. Open Subtitles ـ كيث أوربت ـ ـ أصغ جيداً يا ـ كيث ـ ولا تقاطعني
    -Alex! -Gündüz rüya görürken beni bölme! Open Subtitles أليكس لا تقاطعني عندما أستغرق في أحلام اليقضة
    Pek çok koridoru olan altı depo her birinde yüzlerce bölme. Open Subtitles ستة مستودعات, بها أروقة متعددة و بها مئه حجرة لكل رواق
    Buralarda gizli bir geçit ya da bölme olmalı. Open Subtitles لا بدّ وأنّه يوجد لوحة سريّة أو حجرة في مكانٍ ما هنا
    Uçağın kokpitinin de, hayatımın sonlanacağı gizli bir bölme olduğuna inandım. Open Subtitles كنت أؤمن أيضاً أن مقصورة الطيار مكان مقدس وأنها المكان الذى قد يصبح قبر لى
    Sakın bölme. Burada arkadaşına birşeyler veriyorum. Open Subtitles لا تقاطعيني أنا أعطي صديقكِ لمحة سريعة هُنا
    Zorlu bölme işlemlerini bile kıvırıyordum, artıklarla birlikte hem de. Open Subtitles كنتُ أستطيع القيام بعمليّات القسمة ببقايا الطعام.
    Somurtur, deri giyer, geçmişinden hiç bahsetmez ve uzun bölme işleminde sorun yaşar. Open Subtitles إنه مشغول التفكير و يرتدي الملابس الجلدية و لديه ماض لا يتحدث عنه و يعاني في حل القسمة المطولة
    bölme -- bölmeyi kullandık çünkü çarpmanın tersi, ama bahsettiğim gibi buradaki çarpma biraz göstermelik. TED اذاً، القسمة -- استخدمنا القسمة ، لأنها عكس الضرب، لكن كما قلت، الضرب هو كذبة صغيرة هنا.
    Ben senin işini bölmüyorum, sen de benimkini bölme. Open Subtitles أنا لا أقاطعك أثناء عملك, فلا تقاطعني أثناء عملي.
    -Beni bölme dedim. Open Subtitles قلت بألا تقاطعني.
    - Konuşurken beni bölme. Open Subtitles - ماذا؟ - لا تقاطعني عندما أتحدث
    Tamam. Arka koltuğun arkasında gizli bir bölme var. Open Subtitles حسناً، هناك حجرة صغيرة مخفية وراء المقعد الخلفي
    Gizli bir bölme olsaydı şimdiye seni içine tıkmaz mıydık? Open Subtitles إن كان هناك حجرة مخفيّة ألا تظنّ أنك ستكون محشورا بها الآن ؟
    bölme üç kilitleniyor, bölme dört kilitleniyor. Open Subtitles إغلاق حجرة ثلاثة إغلاق حجرة أربعه
    Bu sırt çantası g,yenin dahi haberinin olmadığı, gizli bir bölme içeriyordu. Open Subtitles تلك الحقائب المطوية كانت تتضمن مقصورة مخبأة في البطانة الداخلية و كان هذا أمر غير معروف حتى لدى الشخص الذي يلبسها
    Zarar gören her bölme gemiye zarar vermeye başlıyor. Open Subtitles الخيار الوحيد. اي مقصورة مصابة ستؤثر على كامل المركبة
    Yirmi saniye beni yargılama, lafımı bölme... ve bana kızma. Open Subtitles امنحيني 20 ثانية، لا تنتقديني فيها أو تقاطعيني أو تغضبي عليّ فيها
    Ben konuşurken bölme. Open Subtitles لا تقاطعنى و أنا أتحدث.
    bölme dizisini başlat. Open Subtitles بدء تسلسل الانشقاق
    Arthur, Bay Valda bir soru soruyor lütfen sözünü bölme. Open Subtitles (آرثر), السيد, (فالدا) يقوم بسؤالك رجاءً لا تقاطعه
    - Sanatımı bölme. Open Subtitles لا تقاطعى مهارتى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more