"böylesine" - Translation from Turkish to Arabic

    • كهذه
        
    • مثل هذه
        
    • مثل هذا
        
    • بهذا الشكل
        
    • بمثل هذه
        
    • لمثل هذه
        
    • بمثل هذا
        
    • لمثل هذا
        
    • هذا النوع لا يمكن
        
    böylesine güvenilmez bir adam için çok fazla çalışıp aşırı risk almadın mı? Open Subtitles كيف خانتك خبرتك الطويله في هذه الحالات وجازفتي به في مهمه كبيره كهذه
    Okula gelen yas danışmanlarım var fakat böylesine anlamsız bir kazayı kabullenmek zor. Open Subtitles لديَ مستشارو الحزنِ قادمونَ إلى المدرسة لكن من الصعبِ فهمُ حادثةٍ غبيةٍ كهذه
    böylesine bir yer bile, genellikle erkek tarafından işgal edilir. Open Subtitles حتى مثل هذه الغرفةِ معظم الوقّتُ محتلُّة مِن قِبل الرجلِ
    böylesine bir krizin ikimizi aynı odada bir araya getirmesi. Open Subtitles تلزم أزمة مثل هذه لكي نكون في نفس الغرفة سوية
    Hiç böylesine büyük bir sevgi görmemiştim. Nereye gitsen peşinden gelir. Open Subtitles لم أرى مثل هذا من قبل انه يتبعك فى كل مكان
    Goa'uld kişiliği böylesine ani işler yapmak için ortaya çıkmadı. Open Subtitles شخصية الجؤولد لا تذهب لفعل شيئا مثل هذا لمجرد النزوة.
    DNA'nın böylesine güzel bir şey olacağı önceden aklımın ucundan bile geçmezdi, bu şekliyle görene kadar. Ve birçok insan, toplum sanatı başta olmak üzere TED قبل أن رأيته بهذا الشكل. والكثير من الناس، لا سيما في الأوساط الفنية،
    ...böylesine önemli bir görevin üstesinden gelebileceğine şüpheliyim. Open Subtitles أهو قادر على التعامل مع مهمة بمثل هذه الأهمية ؟
    böylesine izi sürülmez bir cihazı bulmak için nüfuzlu biri olmak gerekiyor. Open Subtitles يتطلب الامر علاقات قوية للوصول الى الى اجهزه كهذه لا يمكن تعقبها.
    Peki bunu nasıl yaptık? 10,000 yıl önce avcı-toplayıcıyken sadece bir kaç bin yılda böylesine devasa şehirler üretmeye nasıl başladık? TED كيف فعلنا كل هذا؟ كيف انتقلنا من صيادين من قبل عشر الف سنة الى بناء مدن ضخمة كهذه في بضع الف سنة؟
    Belki Çin hariç hiçbir milletin böylesine bir alet üretmeye gücü yetmez çünkü onlar büyük kaynağı, insan gücü ve parayı böyle bir alet üretmek için ayırabilirler. TED لا تستطيع أمة واحدة تحمل بناء ماكينة بهذه الضخامة ربما ما عدا الصين، لأن بمقدورهم تعبئة كميات ضخمة من الموارد، مثل الطاقات البشرية والمال لبناء ماكينات كهذه.
    Diğer bilim insanları olgunun öyle karmaşık olduğunu düşünüyorlar ki böylesine tam teşekküllü bir teori asla mümkün olmayacak. TED بينما يعتقد علماءٌ آخرون أن الظّاهرة معقّدةٌ جداً مما يجعل وجود نظريّةٍ واحدةٍ متكاملة كهذه أمراً مستحيلاً.
    Oh, şey, kırık cam parçaları arayarak böylesine acıklı koşullarda zaman geçirmek istemedik. Open Subtitles لم نضيع الوقت بحثاَ عن نظارة مكسورة في ظل ظروف مأساوية كهذه
    Kendimi onların yerinde hayal ettim ve cesaretlerinden ve azimleri karşısında şaşırdım kaldım, böylesine bir kayıp durumunda hem de. TED لقد حاولت تخيل نفسي في أوضاعهم، وكنت أتواضع تماماً من شجاعتهم وتصميمهم في مواجهة مثل هذه الخسائر الفادحة.
    böylesine zor bir durumdan kurtulabilmek için sorumluluk sahibi biri olmak gerekir. Open Subtitles عملية حساسة ودقيقة مثل هذه تعطيها إلى رجل صاحب مسؤولية.
    Deneyimin meyvesi güzelliktir ama sadece usta bir zanaatkar böylesine bir güzellik yaratabilir. Open Subtitles إن الجمال هو ثمرة الخبرة نعم، لا يصنع مثل هذه الأشياء الجميلة سوى معلم بارع
    Çünkü sadece bu denizler böylesine yırtıcı bir avcıyı doyurmaya yetecek besine sahiptir. Open Subtitles فقط في هذه المياهِلانها تَحتوي غذاءاً كافياً ضروري لإثارة مثل هذا المفترسِ الشرس.
    böylesine zamansızca soğuk bir günde böylesine sıcak bir karşılama için. Open Subtitles للحصول على مثل هذا الترحيب الحار في مثل هذا اليوم البـارد
    Hayır, görseydim böylesine tatlı ve hoş bir delikanlıyı unutmazdım. Open Subtitles لا، بالتأكيد أنا كنت لأتذكر مثل هذا الشاب الجذاب الوسيم
    Onu daha önce onu, atları böylesine kamçılarken görmemiştim. Open Subtitles ولكنكِ لم تريه لم أراه يضرب الحصان بهذا الشكل من قبل
    İnsan her zaman böylesine kaliteli ve merhamet dolu bir bayanla karşılaşmıyor. Open Subtitles ليس كل يوم يمكن للشخص أن يلتقي سيدة بمثل هذه النوعية و الشغف
    böylesine saf, narin, meleklere özgü bir ruh için yaratabileceğim işkenceleri düşün. Open Subtitles أفكّر في العذاب الذي يمكنني جعله لمثل هذه الروح النقيّة و الحسّاسة
    İtiraf etmeliyim ki, böylesine asil bir karaktere dönüşmenize çok şaşırdım. Open Subtitles وأعترف أني دهشت لتحولك إلى شخصية بمثل هذا النبل
    böylesine şiddetli bir arzuya sebep olabilecek tek neden için. Open Subtitles للغرض الوحيد الذي يحسب لمثل هذا التأجّج.
    İşbirliği ve karşılıklı saygı olmadan, ...böylesine ortaklıkları sürdürmek güçtür. Open Subtitles من دون التعاون والاحترام المتبادل الإنتاج المشترك من هذا النوع لا يمكن الدفاع عنه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more