"biliyor" - Translation from Turkish to Arabic

• تعرفين
• تعرف
• فكرة
• علم
• تعرفي
• تَعْرفُ
• عرفت
• نعرف
• يعلمون
• علمت
• تعلمي
• عرف
• معرفة
• أتعرف
• نعلم

Evlerin önlerini yırtıp atsan içerde domuz bulacağını biliyor musun?
هل تعرفين انك اذا دخلت هذه البيوت ستجدينها مليئة بالخنازير

biliyor musun,güzel bir kıza göre bazen çok çirkin olabiliyorsun.
هل تعرفين ، بالنسبة لفتاة جميلة أحياناً تبدين قبيحة جداً

Aslında dün akşam aklıma geldi. Şu İsveçli ikizleri biliyor musun?
في الحقيق،, لقد بدأ كل شيء منذ البارحة تعرفين التوأم السويدي؟

Amerikan beyzbol liginde 300 vurana ne dendiğini biliyor musunuz?
هل تعرف ماذا يسمون الذي يضرب 300 في دوري البيسبول؟

Benimle ilgili düşüncelerini neden değiştirdiğini biliyor olamazsın, değil mi?
ليس لديك أي فكرة ممكتة لم غيرت رأيها بي ؟

Bayan Helm, mahkemede yalan yemin etmenin ne demek olduğunu biliyor olmalısınız.
مسز هيلم ، اٍننى أفترض أنك تعرفين معنى كلمة شهادة الزور بالانجليزية

Hepsinden öte, bunun için yataklık eden biri. bu, onu suç ortağı yapar. Hapishanenin neye benzediğini biliyor musun?
بعد كل ذلك ، هي الوحيدة التي دفعت لأجل ذلك ذلك يجعلها شريكة ، تعرفين كيف تبدو بالسجن ؟

Öldükten sonra yaramaz küçük kızlar nereye gider biliyor musun?
هل تعرفين أين تذهب الفتيات ذوات السلوك السيء بعد وفاتهن؟

Ne iyidir biliyor musunuz? Meg gibi bir arkadaşınızın olması. Ve kediler.
هل تعرفين ما اللطيف الحصول على صديقة مثل ميغ و القطط الصغيرة

biliyor musun Sydney, burada yaptığımız iş Rambaldi'nin kim olduğunu, ne üzerinde çalıştığını anlamak benim için bir saplantı oldu.
أنتى تعرفين ياسيدنى أن العمل الذى نفعله هنا لمعرفة من كان رمبالدى,ماذا كان يحاول أن يفعل لقد أصبح هوس لى

Yani, bu ne demek biliyor musun? Ne demek biliyor musun?
اقصد ، اتعلمين ماذا يعنى هذا هل تعرفين ماذا يعنى ذلك

Eğer Facebook'ta çalışıyorsanız bundan kaçınmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz?
هل تعرف ما صعوبة تجنب هذا حين تكونون تعملون في فيسبوك فعلًا؟

İki yıl önce orada kimin yaşadığını sen biliyor musun?
هل ربّما تعرف مَن الذي كان بذلك المكان منذ سنتين؟

Seni öldürmediğim için ne kadar mutlu olduğumu biliyor musun?
هل لديك أي فكرة كم أنا مسرور لأني لم أقتلك؟

Acaba Matt, bu zaferin ne kadar büyük olduğunu biliyor mu?
اتسائل ان كان مات قد علم بما حققناه من نصر كبير

Araba bana çarptıktan sonra yerde senin yüzünü düşündüğümü biliyor muydun?
هل تعرفي أنه بعد أن صدمتني السيارة وأنا راقد في الطريق

İçeriye giren herkes adam olduğunu düşünür, ama gerçekte ne olduklarını biliyor musun?
كُلّ شخص الذي يَدْخلُ السجن يَعتقدُ نفسه رجل، لَكنَّك تَعْرفُ ماذا يكون حقاً؟

Kız arkadaşının şu Japon vatanseverler örgütüne üye olduğunu biliyor muydun?
هل عرفت ان فتاتك تنتمى الى تلك المنظمات اليابانيه الوطنيه ؟

Açıkça belli ki, o buradaki yolları bizden daha iyi biliyor.
من الواضح بأنه يعرف طريقه بهذا المكان، أفضل مما نعرف نحن

Bence bunun derinlerdeki nedeni, onun kolayca yayıldığını biliyor olmaları.
وأعتقد أن السبب أنهم في قرارة أنفسهم، يعلمون سهولة انتشاره.

Ama bu akşam dışarı çıktığımız için, artık bütün Londra biliyor.
والآن, لأنك أردت الخروج الليلة فإن كل لندن قد علمت بالأمر

Veya onun ilaç etkisi altında olup olmadığını biliyor musunuz?
هل تعلمي إذا هو ثمل أو شيء من هذا القبيل؟

Şimdi bununla ilgili vurucu olan şey psikologların bunu 30 yıldır biliyor olması.
الشيئ المفاجئ حول هذا أنه لقد عرف الاطباء النفسيون هذا منذ 30 عاماً

Bunu Cameron'ın mı yoksa Sadler'ın mı sabote ettiğini biliyor olamazsın, değil mi?
ليس عليك معرفة ذلك الا اذا كاميرون او سيدلر له دخل في ذلك

Riyadan. Bu ne anlama geliyor biliyor musun? Yalanlar ve yalancılar!
من التعود على الكذب ، أتعرف معناها من الكذب و الكاذبين

- Evet. İki numaralı kurbanla yatıp yatmadığını biliyor muyuz?
كذلك هل نعلم اذا كانت نامت مع الضحيه رقم أثنين?