"bir şeyin" - Translation from Turkish to Arabic

    • شيئا
        
    • من شيء
        
    • بشيء
        
    • لديك شيء
        
    • لديك ما
        
    • هناك شيء
        
    • هناك ما
        
    • شيء من
        
    • أنت على ما
        
    • شيء ما
        
    • شئ ما
        
    • لديكِ شيء
        
    • عن شيء
        
    • شيئ ما
        
    • من شئ
        
    Ve bir şeyin farkına vardım: Marihuana içmediğimde gerçekten çekilmez bir adam oluyordum. Open Subtitles و أدركت شيئا أنا كنت رجل عصبي للغاية عندما كنت لا أدخن الماريجوانا
    Ve hayatımda ilk defa benden daha büyük bir şeyin parçası olduğumu hissettim. TED و شعرت لاول مرة في حياتي كنت جزءا من شيء اكبر من نفسي
    İnsanların nasıl olduklarını bilirsiniz. bir şeyin hemen dedikodusunu yaparlar. Open Subtitles تعرفون كيف هي طبيعة الناس، تخبرهم بشيء فيبدأون بالحديث عنه
    Eğer bana söyleyecek bir şeyin varsa, hemen söylesen iyi edersin. Open Subtitles إذا لديك شيء تود قوله لي، من الأفضل أن تقوله الآن.
    Söyleyecek bir şeyin varsa söyle. Çünkü şu anda tamamen hazırım. Open Subtitles اذا كان لديك ما تقولينه فانطقى به انا على استعداد لسماعه
    Bu büyük buluşu nasıl yaptığının hikâyesini paylaştığı zaman, ayrıca bir şeyin onu neredeyse bu buluşu yapmaktan alıkoyduğunu da açıklıyor. TED وعندما أخبر جاك قصته وكيف وصل لهذا الإنجاز الضخم، قام أيضاً بشرح أن هناك شيء واحد منعه من التوصل لهذا الإنجاز.
    Kaybedecek bir şeyin kalmadığında içine nasıl huzur doluyor bilemezsin. Open Subtitles انت تشعر بالهدوء . عندما لا يكون هناك شيئا لتخسره
    Dürüst olduğumuz sürece, bana söyleyecek başka bir şeyin var mı? Open Subtitles حسنا, بما أنك صادقه .. أليس هناك شيئا تخبرينه بيه ؟
    bir şeyin gerçek olmadığını bildiğin halde onu sevmeye devam edebilirsin. Open Subtitles يمكنك ان تعرفي انه هناك شيئا غير حقيقي و تستمرين بحبه
    Yani hiç daha büyük bir şeyin parçası olabileceğimizi hissetmiyor musun? Open Subtitles إذًا ؟ ألا تشعر أبدًا وكأننا جزء من شيء كبير ؟
    Bak, özel bir şeyin parçası olman için bir şans veriyorum. Tarihin. Open Subtitles انظر، أنا أعطيك الفرصة لتكون جزء من شيء مميز، جزء من التاريخ
    Başlarda sanırım eve gitmeyi istiyordum, fakat şimdi karar verdim ki, bir şeyin parçası olmak isterim, devamlı bir parça, ne demek istediğimi anlarsan. Open Subtitles في البدايه كنت أعتقد أني أريد العودة للمنزل لكن الآن قررت الإهتمام بكوني جزء من شيء ما جزء دائم , إذا فهمت ما أقصد
    Halk belki de bir izolasyon içinde yaşarken bir şeyin etkisiyle kendilerini daha ileri bir teknolojinin içinde bulmuşlar. Open Subtitles المجتمع قد يكون نشأ في العزله ، وتأثر في وقت لاحق بشيء قاده فجأة للقفز الى تكنولوجيا أكثر تقدما
    Yiyecek bir şeyin var mı? Bizde hiçbir şey yok. Open Subtitles هل لديك شيء ممكن اتناوله، لم يعد لدي أي شيء
    Çünkü eğer söyleyecek bir şeyin varsa... bu tam zamanı. Open Subtitles لأنه إن كان لديك ما تقولينه الآن هو الوقت المناسب
    Bir çocuğa, bir şeyin kendisine zor gelebileceğini asla söyleme. Open Subtitles لا تقولي لطفل أبداً أن هناك شيء صعب جداً عليه
    Suyun altındaki bir şeyin bacağını çektiğini söylediler ama bunu yapacak bir şey yoktu. Open Subtitles لقد قالوا أنّ شيء ما قام بِــ شدّ رجلها من أعماق المياه ولكن، ليس هناك ما يمكنهُ فِـعل هذا
    Kulağa daha çok bir opera salonu ya da başka bir şeyin ismiymiş gibi geliyor. Open Subtitles تبدو أقرب إلى ، مثلاً دار الأوبرا ، أو شيء من هذا.
    bir şeyin yok. bir şeyin yok. Ellerini kaldır. Open Subtitles أنت بخير، أنت على ما يرام ارفع يديك
    "O binanın tavan arasına girdim, sandık gibi bir şeyin üzerine çıktım." Open Subtitles دخلت الى الغرفة العلوية لذلك المبنى ووقفت على صندوق أو شيء ما
    Tam bir şeyin ortasındayım, sen git ben birazdan geleceğim, olur mu? Open Subtitles أنـا وسط شئ ما هنا، لذلك، سأتئ للعثور عليك بعد قليل، حسناً؟
    Bana söyleyecek bir şeyin yok, çünkü bu gerçek değil. Open Subtitles لا يوجد لديكِ شيء تخبريني به لأن ذلك ليس حقيقيًا
    Tersini gösteren çok fazla kanıt olsa da ben gerçek bir şeyin peşindeyim. Open Subtitles ولكن أيضاً هنالك الكثير من الدليل على العكس أنا أبحث عن شيء حقيقي
    Bilim dünyasında, bir şeye inanıyorsanız, inanma nedenlerinizi öğrenmek isteriz. bir şeyin bizim için iyi ya da kötü olduğunu TED في العلوم .. نحن نهتم فقط بالأسباب التي دفعتك لإعتناق رأي علمي ما. وكيف يمكنك الجزم بأن شيئ ما مفيد لنا كبشر
    Hayatımda ilk kez önemli bir şeyin parçasıymışım gibi hissediyorum. Open Subtitles لأول مرة فى حياتى أشعر أننى جزء من شئ مهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more