"bir geçmişi" - Translation from Turkish to Arabic

    • لديها تاريخ
        
    • له تاريخ
        
    • لديه خلفية
        
    • تاريخ في
        
    • ماضي مشبوه
        
    • لديه تاريخ مع
        
    • لديه ماضي
        
    • له ماضٍ
        
    • لقد مرت بماض
        
    • تاريخ كبير
        
    • تاريخٌ
        
    • سجل حافل
        
    Ama üniversitede, gelecekteki kariyerimin karanlık bir geçmişi olduğunu fark ettim. TED لكن عندما كنت في الكلية، اكتشفت أن مهنتي المستقبلية لديها تاريخ أسود.
    Kentsel çevreleri bozup, inanılmaz güzel yollarla yabancılar arasında bağ kurduğu bir geçmişi var. TED له تاريخ من العمل في البيئات الحضرية المضطربة ويقرب الغرباء من بعضهم بطرق جميلة ومذهلة.
    Çalıntı malların aşırı spesifik olması, tıbbi bir geçmişi olduğunu gösteriyor. Open Subtitles لكي يقدروا على تحمل المزيد من التعذيب خيار سرقة المواد محدد جدا مما يجعلنا نظن انه لديه خلفية طبية
    Tütünün çocuklara reklam yapan bir geçmişi var. Open Subtitles التبغ ، آه ، لديهم تاريخ في الترويج للأطفال
    Sorunlu bir geçmişi var, Dr. Brennan. Open Subtitles (إن لديه ماضي مشبوه يا د. (برينان
    Bu insanlarla benim gibi bir geçmişi de olmayan sizin kaderinizin bu şekilde olmasını istemem. Open Subtitles لا أود أن يلاحقك المصير ذاته لا يوجد رجل تقريباً لديه تاريخ مع هؤلاء الرجال مثلي
    Karmaşık bir geçmişi vardı. Aile geleneği sanırım. Hadi ilerleyelim. Open Subtitles لقد كان لديه ماضي معقد عادات العائلة على ما أعتقد, لنواصل المسير
    Sen Clark'ın gizemli bir geçmişi olan tek arkadaşı değilsin. Open Subtitles لست الوحيد من أصدقاء (كلارك) الذي له ماضٍ غامض
    Zorlu bir geçmişi var, Roman. Open Subtitles (لقد مرت بماض صعب ، (رومان
    İkinizin bir geçmişi var. Bu kadar çabuk olamaz. Open Subtitles ، انت ايضاً لديك تاريخ كبير ان هذا لا يزول سريعاً
    Burada Joliet de olmaktan dolayı gerçekten şanslıyız. Çünkü burası büyük bir geçmişi olan olağanüstü bir yer. Open Subtitles لكني سعيد بالتواجد في جولييت لإنه مكان مخيف وله تاريخٌ مخيف أيضاً
    Ve daha fazla güce sahip olmak için her şeyi yapacak bir kişininkine uyan bir geçmişi var. Open Subtitles ولديه سجل حافل يلائم شخصاً لديه الطريقة والذي سيقوم بأي شيء ليحصل على المزيد من القوة
    Ve CIA'in gizli ve topluma açık kültürel diplomasi ile uzun bir geçmişi vardır. TED وكالة المخابرات المركزية الامريكية لديها تاريخ طويل مع كل الجهود سرية والعلنية الدبلوماسية الثقافية.
    Kızları, yoksulluktan kurtarmak konusunda iyi bir geçmişi var. Open Subtitles لديها تاريخ لأخذ الفتيات من البيوت الفقيرة
    Ama, Amirim, ama iş yerinde üzerime gelmekle ilgili uzun bir geçmişi var. Open Subtitles لكن أيّها النقيب، إنّ لديها تاريخ طويل في التقرّب إليّ جنسياً في العمل...
    Bu onun aşaması, ...aniden susması, aile içinde bir geçmişi var mı? Open Subtitles هذه النوبات الصمت المفاجيء هل له تاريخ في العائلة ؟
    Bundan anlamamız gerekense, bir geçmişi olduğu, bütünlüğü sağlayan şeyler oluşturduğu ve de akıcı bir süreç, her zaman değişen bir şey olduğudur. TED ولكن هذا يعني أننا لا بد أن نفهم ما هي حقيقتها كشيء له تاريخ كشيء له مكونات تجمعه بشكل ما ولكنها في نفس الوقت عملية، إنها سائل متغير دائمًا.
    İki numaralı kurban Mark Coleman'ın kötü bir geçmişi olduğunu biliyoruz. Open Subtitles حسنا,نعرف ان الضحية الثانية مارك كولمان لديه خلفية مشبوهة ماذا لو ان الضحية الاولى
    Bu epey deneyimli olduğu izlenimini bırakıyor yani şüphelinin kamu düzenini korumada veya askeri bir geçmişi var hatta Özel Birlikler'den bile olabilir. Open Subtitles ذلك يشير لقدر كبير من الخبرة إذن فهذا الجاني لديه خلفية عسكرية أو أمنية ربما كان من القوات الخاصة حتى
    Eğer ne istediğini tam olarak elde bir geçmişi var. Evet? Open Subtitles لديك تاريخ في الحصول تماما على ماتريد نعم
    Tehlikeli bir geçmişi vardır. Open Subtitles ماضي مشبوه.
    Caffey'nin saldırganla bir geçmişi vardı ve bize söylemedi. Open Subtitles كافي لديه تاريخ مع مطلق النار ولم يقم بذكره
    Anladığım kadarıyla ikimizin de iyi bir geçmişi yok. Open Subtitles تبا , كما اعلم لا احد منا لديه ماضي يميزه
    Bu silahın kara bir geçmişi var. Open Subtitles هذا السيف له ماضٍ مظلم
    Zorlu bir geçmişi var, Roman. Open Subtitles (لقد مرت بماض صعب ، (رومان
    Ah, ailelerimizin epey kabarık bir geçmişi var, çoğunlukla kötü. Open Subtitles هناك تاريخ كبير بين عائلتينا واغلبه كان سيء
    Annenizin akıl hastalığıyla ilgili bir geçmişi var mı? Open Subtitles هل كانَ لدى والدتكِ تاريخٌ معَ الأمراض العقلية؟
    İnsanoğlunun, güçlü insanları takip etme ile ilgili korkunç bir geçmişi vardır. Open Subtitles البشر لديهم سجل حافل سيء في إتباع أصحاب السلطة العظمى،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more