Açık bir hat olduğunu biliyordu ve bir seçim yaptı. | Open Subtitles | ،لقد علم بأنّه كان خطاً مفتوح و إتخذ ذلك الخيار |
Zaman düz bir hat değildir, aynı bedenle ikiz bir yaşam olabilir. | Open Subtitles | الزمن ليس خطاً مستقيماً بل يمكن أن ينحنى بأى شكل |
Özel bir hat almanın bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لابد ان هناك طريقهً ما للحصول على خط هاتف خاص بك |
Bana bir hat bulana 50 sterlin veririm. | Open Subtitles | خمسون دولار لأول شخص يحصل لي على خط خارجي |
Aynen Şikago'ya dönen karaborsa bir hat. | Open Subtitles | إنه خط أنابيب للسوق السوداء يعود مباشرة إلى داخل شيكاغو |
Mayfair'den devraldığımda buradan evime güvenli bir hat çekmiştik. | Open Subtitles | عندما توليت لمايفير، قمنا بتركيب خط آمن إلى شقتي. |
- Cevap veren yoksa, belki de... - Teknede sadece bir hat mı var diyorsun? | Open Subtitles | اذا لم يردوا فهناك احتمال بأنهم - هل تريدى أن تقولى أن هناك خط واحد على متن القارب؟ |
Operasyon odasından özel bir hat açtığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول بأنه أنشأ خطاً لكبار المتصلين في غرفة العمليات |
Doğru, adanmış bir hat olabilir. | Open Subtitles | أجل، يمكن أن يكون خطاً مخصصاً هل كان هناك أي إتصال و قت زمن الوفاة؟ |
Şifreli bir hat kuracağım ki iletişim kurabilelim. | Open Subtitles | سوف أصنع خطاً مُشفّراً خاصاً بنا حتى نبقى على إتصال. |
Sanırım bir fikrim var. Bana güvenli bir hat ayarla. | Open Subtitles | أعتقد أنّ لديّ فكرة أحضر لي خطاً آمناً |
burda bir hat oluşturup onları burda tutalım. | Open Subtitles | إذن سنرسم خطاً من الرمال ونحتجزهم هنا. |
Sinyalimiz bozulduğunda Travis'i tuttum ve bir hat oluşturduk. | Open Subtitles | سحبت ترافيس وفتحنا خطاً للاطلاق |
Doğrudan bir hat kurmayı başarabilirim. | Open Subtitles | على الحصول على خط مباشر |
Nasıl olduğu umurumda değil, bana bir hat bulun. | Open Subtitles | لا يهمني, فقط اعثر لي على خط |
İşte böyle, düz bir hat tuttur, düz bir hat, biraz daha düz. | Open Subtitles | سر بخط مستقيم , على خط مستقيم |
Bu özel bir hat, şef. Müdahale etmeme izin vermeyeceklerdir. | Open Subtitles | إنه خط خاص لاأستطيع اختراقه |
Bu özel bir hat, Şefim. Benim bağlanmama izin yok. | Open Subtitles | إنه خط خاص لاأستطيع اختراقه |
- Hayır bu ciddi, o özel bir hat. | Open Subtitles | لا، هذا أمر خطير. وهذا هو خط آمن. |
Güvenli bir hat üzerinden Bay Song ile irtibata geçtim ve anlaşma yaptık. | Open Subtitles | لقد اتّصلتُ بالسيّد (سونغ) على خط آمن وقد وافق على الإتفاق |
Taşranın içinden geçen tek bir hat var. | Open Subtitles | هناك خط واحد يمر من خلال المقاطعة |
Hayır, sadece bir hat kopmuş. | Open Subtitles | -كلاّ، إنقطع خط واحد فقط . |