- Hayır, aslında öyle değil. bir işe ihtiyacım var. - Nereye gidiyorsun? | Open Subtitles | لا ليس حقيقة أحتاج لوظيفة إلى أين ستتوجة؟ |
Senin yardıma ihtiyacın var, benim de bir işe . | Open Subtitles | تحتاجين لمساعدة إضافية في العمل، وأنا أحتاج لوظيفة ما |
Bu arada beni ayakta tutacak bir işe ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | في هذه الأثناء احتجت إلى عمل من أجل لكي أتمكن من إيقاف الخجل في الظهور |
Kışın ortasındayız. Yakıt parasını karşılayamaz. bir işe ihtiyacı var. | Open Subtitles | نحن في منتصف الشتاء وسيحرمونها من التدفئة، إنّها بحاجة إلى وظيفة سهلة |
Okulun müdüre ihtiyacı var. Senin de bir işe. | Open Subtitles | هناك مدرسة بحاجة إلى مدير وأنت بحاجة إلى عمل |
Geçen hafta nod doktoruna gittim ve yeni bir işe girdim. | Open Subtitles | ذهبت لطبيب المحاقن .. الأسبوع الماضي و بالفعل حصلت على وظيفة |
bir işe başlamadan önce çekini tahsil edeceksin. | Open Subtitles | تفقد أن معك معداتك و نقودك قبل أن تظهر |
Onu Tümende masa başı bir işe verebilir. | Open Subtitles | هو سيخفى الرجل فى وظيفه مكتبيه داخل كتيبه او فرقه |
Kariyer yapamayacağım bir işe saplanmış olabilirim, ama bu demek değildir ki benim de hedeflerim yok. | Open Subtitles | هيه ، لمجرد أنني عالق في الوقت الحالي في نهاية مغلقة لوظيفة لا مستقبل لها فلا يعني ذلك بأنه ليست لدي طموحات أكبر |
Eğer arkadaşın para aklıyorsa, neden ikinci bir işe ihtiyaç duysun ki? | Open Subtitles | لو كان صديقك يقوم بغسل الأموال, فما حاجته لوظيفة ثانية؟ |
Fowler hapse girdikten sonra bir işe ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لقد احتاجت لوظيفة بعد ان ذهب فاولر للسجن |
Bu arada beni ayakta tutacak bir işe ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | في هذه الأثناء احتجت إلى عمل من أجل لكي أتمكن من إيقاف الخجل في الظهور |
bir işe ihtiyacı vardı. her hangi bir işe... | Open Subtitles | كان في حاجة إلى وظيفة ، أي وظيفة و حيث أنه لم يكن مميزاً إلى حد كبير في الجامعة |
10 yıl önce Roberta Guaspari-Demetras ofisime geldi çünkü bir işe ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | قبل عشر سنوات مضت روبرتا غاسباري ديمتريس دخلت مكتبي لأنها كانت بحاجة إلى عمل |
Faturalarını ödeyebilmek için B planı olarak ikinci bir işe ihtiyacı olan çok arkadaşım var, B planlarının bazen A planları hâline gelmesini saymıyorum. | TED | كان لديّ الكثير من الأصدقاء الذين يحتاجون الحصول على وظيفة ثانية كخطة بديلة لكي يدفعوا الفواتير، باستثناء أن الخطة البديلة تصبح أحيانًا الخطة الأساسية. |
bir işe başlamadan önce çekini tahsil edeceksin. | Open Subtitles | تفقد أن معك معداتك و نقودك قبل أن تظهر |
Tam burası. Rianne yeni bir işe girdi. Uğrayacağıma söz verdim. | Open Subtitles | هنا ، ريان حصلت على وظيفه جديده وعدتها ان القي نظره عليها |
Ben bir işe tutunamayan kötü biriyim. | Open Subtitles | أمّا أنا، فمُجرم لا أستطيع البقاء في وظيفة |
Seni son gördüğümde Washington'da yeni bir işe başladın sanıyordum. Ne oldu? | Open Subtitles | في آخر مرة رأيتك فيها كنت تبحث عن عمل في واشنظن ما الذي حدث ؟ |
Gerçek bir işe, gerçek bir sevgiliye ya da en azından sever miyim diye bunları denemeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا فقط اشعر بأنني بحاجة الى وظيفة حقيقية, او صديق حقيقي او على الأقل تجربة تلك الأشياء ورؤية ما اذا كانت ستعجبني |
Dinle bir işe girmeden önce belki 1000 tane görüşmeye gideceksin. | Open Subtitles | أسمعى 1000 ستذهبين الى أكثرمن مقابلة قبل أن تحصلى على عمل |
bir işe girebilsem, profesyonel Sinderella olurdum. | Open Subtitles | لو بامكاني الحصول على وظيفة في العالم سألعب دور سيندريلا باحتراف |
Yakın zamanda açığa çıkardığım uygunsuz alışkanlıklarını düşününce bir işe sahip olduğun için şanslı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | وبإعتبار السلوك الفاضح ,بإني كشفت مؤخراً سأقول بأنك محظوظ بأن لديك وظيفة بعد كل هذا |
Kütüphanemi kullanamıyorum çünkü hizmetçilerden biri içeride başka bir işe mi başvuruyor? | Open Subtitles | لا يمكنني إستخدام مكتبتي لأن واحدة من الخادمات هناك تقدمُ طلباً للحصولِ على وظيفةٍ أخرى؟ |