"bir nedeni" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك سبب
        
    • أي سبب
        
    • سبب لعدم
        
    • لسبب ما
        
    • سبب وجيه
        
    • هنالك سبب
        
    • سبب لماذا
        
    • سببٌ
        
    • هناك سبباً
        
    • لديه سبب
        
    • من سبب
        
    • هناك سببا
        
    • سبب معين
        
    • السبب
        
    • أيّ سبب
        
    Gizliliğin evrensel ve içgüdüsel olarak çok istenmesinin bir nedeni var. TED الآن، هناك سبب لماذا الخصوصية مشتهاة جداً على الصعيد العالمي وبالفطرة.
    Ancak yaptığımı yapmamın bir nedeni vardı bunu en iyi sen anlayabilirsin. Open Subtitles لكن هناك سبب لما فعلته.. واحد أظن بأنك بوضع خاص لكي تفهمه.
    Üç saat gecikmenin makul bir nedeni var mı acaba? Open Subtitles هل هناك أي سبب مقنع يجعلك متأخر ثلاث ساعات ؟
    Ama sanırım tatilde seninle gelmem için ısrar etmemenin bir nedeni var. Open Subtitles ولكن اعتقد أن هناك سبب لعدم إصرارك أن اذهب معك في العطلة.
    Beni buraya getirmenin bir nedeni olduğunu söylemiştin, değil mi? Open Subtitles ولكنك قلت انك قمت باحضارى هنا لسبب ما, اليس كذلك؟
    Tüp bebek yaptırdığınızda bunun oldukça geçerli bir nedeni var. TED و عندما تلجأ للاخصاب الصناعي فهنالك سبب وجيه لفعل ذلك
    Peki, büyülü bir neden olmuştur olmayabilir, ama bir nedeni kesinlikle vardı. Open Subtitles حسناً ، ربما لم يكن هناك سبب سحري لكن بالتأكيد هنالك سبب
    Bu takımın üstüste 4 maç kaybetmesinin bir nedeni var. Open Subtitles هناك سبب وجيه لخسارة هذا الفريق 4 مباريات على التوالي
    Bu takımın üstüste 4 maç kaybetmesinin bir nedeni var. Open Subtitles هناك سبب وجيه لخسارة هذا الفريق 4 مباريات على التوالي
    Bakın Bay Dales, eminim bu paniğinizin haklı bir nedeni vardır. Open Subtitles النظرة، السّيد داليس، أنا متأكّد بأن هناك سبب جيد لجرس إنذارك.
    Onu takım lideri seçmemin bir nedeni var ve onunla anlaşmanı istememin de. Open Subtitles هناك سبب لاختياره كقائد للفريق و هناك سبب ايضا لاختياري لك للتعامل معه
    Bunu bize anlatmak için neden bu kadar beklediğinizin bir nedeni var mı? Open Subtitles هل هناك أي سبب كي تنتظر كل هذا الوقت لتخبرنا ؟
    Adamın bir fotoğrafının bile elinizde olmamasının bir nedeni var. Open Subtitles لكن هُناك سبب لعدم حصولكم حتى على توقيع من الرجل
    Televizyon tarihinin en genç başkanı olmamın bir nedeni var. Open Subtitles أنا رئيس الأصغر في تاريخ التلفزيون، و لسبب ما.
    – bunun kesinlikle bir nedeni olmalı. Open Subtitles او مهما كان الذي دفعهم لذلك بالتأكيد يجب ان يكون هنالك سبب
    Bir süre daha bu vakayla ilgilenmemin bir nedeni var ama sana söyleyemem. Open Subtitles ثمّة سببٌ لتمسّكي بهذه الحالة مزيداً من الوقت ولكنّني لا أستطيعُ إخبارك به
    Anissa'nın ağabeyinin hapiste olmasının iyi bir nedeni olduğunu düşünmek isterdim. TED كنت أود تصور أن هناك سبباً مقنعاً يبرر سَجنَ أخي أنيسا.
    Evet ama ya dikkatli olması için bir nedeni varsa? Open Subtitles أجل لكن ماذا لو كان لديه سبب ليظل مركزاً ؟
    Smallville'e gelmesinin benden başka bir nedeni mi var diye merak ediyorum. Open Subtitles بدأت أتسائل إن من سبب آخر دفعه إلى الحضور إلى سمولفيل غيري
    Ve bunların her birine verilecek cevabın elbette evet olmasının bir nedeni var. TED و هناك سببا ليجعلك تفكر أن الإجابة على هذين السؤالين هي : نعم.
    Oradan gitmemizi istemenin bir nedeni var mı? Open Subtitles هل من سبب معين يجعلك تريدنا الخروج من هذا الباب
    Tippin'i Harris Kampı'na göndermemin bir nedeni de Sydney'yi korumaktı. Open Subtitles جزء السبب أرسلت تيبين لتخييم هاريس كان أن يحمي سدني.
    Bu iki kişinin evlenmemesi için... bir nedeni olan varsa... Open Subtitles لو أن هناك أي واحد هنا يَعْرفُ أيّ سبب.. يمنع هذان الإثنان من الزواج..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more