"bu büyük" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا كبير
        
    • الكبيرة في
        
    • ضخمة
        
    • الكبيرة هذه
        
    • هذا سوء
        
    • هذا المنزل الكبير
        
    • هذه الزيادة الضخمة
        
    • الأمة العظيمة
        
    Aam eğer burdan erken gitmeye çalışırsan... bu büyük bir-- Open Subtitles لكن محاولة التخلص منها بأسرع وقت .. هذا كبير
    bu büyük bir olay ve bunu kanıtlayacağım... Open Subtitles ...هذا كبير جدًا وأنا سوف أثبت ذلك... حتى لو كنت سوف أفعل ذلك بنفسي
    Peki bu büyük resmi nasıl akılda tutuyoruz? TED إذًا كيف نبقي على تلك الصورة الكبيرة في أذهاننا؟
    Peki, ama normal çocuklarda. bu büyük ve biraz kaçık. Open Subtitles أجل حسناً لكن الاولاد الطبيعيين هذه ضخمة ومجنونة بعض الشئ
    bu büyük bağlantı demetinin bir zombide tamamen tahrip olduğunu varsayıyorum. TED أفترض أنّ حزمة الاتصالات الكبيرة هذه تالفة كليّاً في الزومبي
    Sadece bu büyük bir yanlış anlaşılmaymış gibi hissediyorum. Open Subtitles أنا فقط أشعر وكأن هذا سوء فهم كبير
    Dürüst olmak gerekirse zor oldu özellikle de bu büyük ve boş eve geri gelmek. Open Subtitles .. لأكن صريحة كان الوضع صعباً، خاصّة لأنني عدت إلى هذا المنزل الكبير الخالي
    AG: bu büyük artışı tetikleyen şeyin Suriyeli mülteci grup olduğunu düşünüyorum. TED أنطونيو غيتراس: حسنا، أعتقد، في الأساس، أن سبب هذه الزيادة الضخمة هي مجموعات اللاجئين السوريين.
    Amerikan otomobil sanayi bu büyük ulusu inşa etmiştir. Open Subtitles صناعة السيارات الأمريكية بَنت هذه الأمة العظيمة
    bu büyük. Haydi, çek! Open Subtitles هذا كبير جدا فعلا, هيا, اسحب
    bu büyük bir şeydi. Open Subtitles هيه هيه ، هذا كبير
    Tamam. Ama bu büyük bir şey. Open Subtitles حسنا, ولكن هذا كبير جدا
    - Oh, bu büyük,babacığım. - Bana tost yap. Open Subtitles -اوه هذا كبير اطبخي هذا لي
    Biriktirmedeki bu büyük değişiklikler karar verme çevresini değiştirmemizden kaynaklanıyor. TED هذه التغييرات الكبيرة في سلوك الادخار كانت بسبب حقيقة أننا غيرنا بيئة صنع القرار.
    Ne var ki, pek nadiren bu soruları vurguluyor ve siyasetimizin bu büyük ahlaki sorunları üzerinde duruyoruz. TED لكننا نادراً جداً نعبّر و ندافع ونجادل حول هذه الأسئلة الأخلاقية الكبيرة في سياستنا.
    bu büyük data için bir fırsat. TED إنها الإمكانية للحصول على معلومات ضخمة.
    Ama Nokia ikna olmamıştı, çünkü bu büyük veri değildi. TED ولكن نوكيا لم تقتنع، لأنها لم تكن بيانات ضخمة.
    bu büyük rüzgar jeneratörlerinin etrafında olmayı seviyorum. TED أحب أن أكون حول مولدات الريح الكبيرة هذه.
    Anlaşılan seyirciler Jacks ve Paolo'nun bu büyük Hollywood anını yaşamasını talep ettiler. Open Subtitles فيما يبدو أن الجماهير طلبت من جاكس وبالو أن يحصلوا على لحظة هوليود الكبيرة هذه
    Bak, bence bu büyük bir yanlış anlama var, tamam mı? Open Subtitles أسمع، أظن أن هذا سوء فهم كبير، إتفقنا؟
    - bu büyük bir talihsizlik, Kaptan. Open Subtitles هذا سوء حظ يا كابتن
    bu büyük sevimli evi ormanın bu kadar derinliklerine inşa etme fikri bu çok özel. Open Subtitles للتفكير بشأن جمال بناء هذا المنزل الكبير . في عمق هذه الغابة . أنه شيء مميز جداً
    Bu gerçekten tatsız bir şey ve biraz işe yarasaydı, sivrisineklerde bu büyük çaptaki çoğalma olmayacaktı ve dang hummasındaki artışı yaşamayacaktık. TED هذه مواد مزعجة حقًا، ولو كانت تعود بأي فائدة، لما كان لدينا هذه الزيادة الضخمة في عدد البعوض ولما كان لدينا هذه الزيادة الضخمة في معدلات التقاط حمى الضنك.
    bu büyük ulusun potansiyelini daha önceki liderlerin.. Open Subtitles و الإمكانات التى أراها فى هذه الأمة العظيمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more