"bunu yapması" - Translation from Turkish to Arabic

    • للقيام بذلك
        
    • ليفعل ذلك
        
    • أن الولاية قد فشلت
        
    -Bence, şaka olduğu söylenmiştir ona. bunu yapması için para verilmiştir. Open Subtitles أظن أنه قيل له أنها مزحة، دُفع له للقيام بذلك بالطبع
    Yolunu bulmak zorunda, ancak bunu yapmak için yalnız bırakılırsa bunu yapması daha olası. TED سيضطرون لإيجاد طريقهم لكن من المرجح حدوث ذلك اذا تركت وشأنها للقيام بذلك
    bunu yapması için saunaya bir kadın göndermene inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنك أرسلت إمرأة إلى حمّام البخار للقيام بذلك
    Çok güçlü süper bir bilgisayarın bile bunu yapması 20 yıl alır. Open Subtitles حتى مع الكمبيوتر العملاق ذو القوة الخارقه سياخذ 20 سنه ليفعل ذلك
    Ama bunu yapması için, önce beni yakalaması lazım, ve beni yakalaması için, seni izliyor. Open Subtitles لكن ليفعل ذلك عليه اولا ان يمسكني وليتمكن من ذلك عليه ان يستعين بك
    Benim fikrimce, sanığın bunu yapması için teşvik edici prensipler yerine getirilmemiş. Open Subtitles حسناً، برأيي أن الولاية قد فشلت في و ضع أسس داعمة لمذكرتها
    Geçen sene adamın birine bunu yapması için saatte 5 dolar veriyordum. Open Subtitles كنت أدفع خمسة دولارات في الساعة لاستئجار شخص فقط للقيام بذلك
    Videoyu hackledi çünkü birkaç pislik bunu yapması için ona para verdi. Open Subtitles لقد اخترق الفيديو لأن أحد الحمقى دفع له للقيام بذلك
    O zaman bunu yapması için başka birisini bulmam gerekecek. Open Subtitles سوف يكون علي العثور على شخص آخر للقيام بذلك
    Fakat verecek. Onu, bunu yapması için yüreklendireceğim. Open Subtitles ما عدا أنه سيفعل ، لأني سأستحثُّه للقيام بذلك
    Perry bunu yapması için her kimi tutmuşsa epey kesin bir herifmiş. Open Subtitles حسنا، حسنا، من استأجرت بيري للقيام بذلك كان المتأنق حاد واحد.
    bunu yapması için herhangi birine para ödeyebilirler. Open Subtitles يمكنهم دفع مبلغ من المال للقيام بذلك
    bunu yapması için birini gönderdiğini sanıyorum. Open Subtitles أعتقد أنها أرسلت أحداً للقيام بذلك
    bunu yapması için birisini yolladığına inanıyorum. Open Subtitles أعتقد أنها أرسلت أحداً للقيام بذلك
    Sadanand'ın bunu yapması için bile zamanı olmadı. Open Subtitles ساداناند لم تحصل الوقت للقيام بذلك.
    Onun adına bunu yapması için birini bulmak zorunda; Open Subtitles يجب عليه أن يجد شخصاً آخر ليفعل ذلك من أجله
    bunu yapması için muhtemelen müritlerinden birini gönderecektir. Open Subtitles على الأرجح سيرسل أحد توابعه الصغار ليفعل ذلك.
    Hatırladığım kadarıyla onu yapmak için bir saat uğraşmıştın ama sonraki iki gün durmadan üniversiteye gitseydim bunu yapması için birilerini tutardım diye sızlanıp durdun. Open Subtitles ... وبعد ذلك أمضيت يومين تشتكي عن لو أنّك ذهبت إلى الجامعة كنت استطعت أن تستأجر شخصاً آخر ليفعل ذلك من أجلك
    Başka bir erkeğin bunu yapması seni rahatsız ediyorsa bayan öğrencilerimden birine sorabiliriz, Asyalıdır. Open Subtitles إذا أنت غير مرتاح مع الرجل ليفعل ذلك يمكن أن أسأل أنثى من الطلاب... أنها أسيوية.
    Benim fikrimce, sanığın bunu yapması için teşvik edici prensipler yerine getirilmemiş. Open Subtitles حسناً، برأيي أن الولاية قد فشلت في و ضع أسس داعمة لمذكرتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more