"dört gözle" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أطيق
        
    • أتطلع لذلك
        
    • اتطلع لذلك
        
    • كنت أتطلع
        
    • تطلعت
        
    • ذلك بفارغ الصبر
        
    • تتطلع إلى
        
    • بشوق
        
    • شوقًا
        
    • نتطلع
        
    • أتطلع إلى
        
    • أتطلع لهذا
        
    • وأتطلع إلى
        
    • وأتطلع شوقاً
        
    • يمكنني الانتظار
        
    Sömestr tatilini dört gözle bekliyorum. Open Subtitles لا أطيق الإنتظار حتى نهاية الفصل الدراسي
    O dönene kadar bunu erteleyelim. dört gözle bekliyorum. Open Subtitles حسناً لنتفقد الطقس حتى ترجع فأنا أتطلع لذلك
    Havuç eşliğindeki balığı dört gözle bekliyordum. Open Subtitles أنا نفسي كنتُ اتطلع لذلك السمك بالجزر لآكله
    Baloyu da. Benim dört gözle beklediğim küçük ayrıntı buydu. Open Subtitles و حفل التخرج إنه التفاصيل الثانوية التي كنت أتطلع إليها
    Arthur'la biraz vakit geçirme şansını yakaladım ve üzücü koşullara rağmen, keyif ve mutlulukla karşılanacağımı bilerek her zaman bu ziyaretleri dört gözle bekledim. Open Subtitles في اواخر مرضه ورغم الظروف الحزينة تطلعت دائما لزيارته عالماً انه مرحب بي بالفرح والسعادة
    dört gözle bekliyorum efendim. Open Subtitles سأنتظر ذلك بفارغ الصبر يا سيدي
    Acılarının biteceği günü dört gözle bekleme. Open Subtitles لا تتطلع إلى اليوم الذي ستتوقف فيه معاناتك.
    Yarın geceyi dört gözle beklediğimi söylemek istedim. Open Subtitles أردتُ أن أخبركِ فقط كم اتطلع بشوق لليلة الغد
    Bu rakamların gittikçe arttığını görmek utandırıcı bir deneyim ve bir milyona ulaşmayı dört gözle bekliyorum. TED وإنها تجربة متواضعة لرؤية تزايد هذه الأرقام وأتحرقُ شوقًا حتى تبلغ مائة مليون.
    Evi onarmayı dört gözle bekliyorduk, fakat taşınmamızdan sekiz ay sonra doğum kusuru sonucu oluşan inme benzeri bir atak geçirdim. TED كنا نتطلع إلى إعادة بنائه ولكن بعد ثمانية أشهر من انتقالنا إليه، تعرضت لما يشبه السكتة الدماغية بسبب تشوه خلقى.
    O kaydın bir kopyasını ofisinizden almayı dört gözle bekliyorum. Open Subtitles أتطلع إلى الحصول على نسخة من هذا التسجيل من مكتبك
    Bunu dört gözle bekliyorum, bu arada. Teki bana "ahbap" desin, yemin ederim... Open Subtitles أنا أتطلع لهذا أيضاً بالمناسبة وأقسم لك لو أحد منهم ناداني بـ زميل
    İlk dönemin bitmesini dört gözle bekliyorum. Open Subtitles لا أطيق الإنتظار حتى نهاية الفصل الدراسي
    Evet, bu günü atlatıp, sıcak bir banyo yapmayı dört gözle bekliyorum. Open Subtitles أجل، لا أطيق صبراً حتى ينتهي هذا اليوم وآخذ حماماً طويلاً
    Pekala, şöyle yazdım: "Görüşmeyi dört gözle bekliyorum. Open Subtitles حسنا,00 سأكتب لا أطيق الأنتظار لكي نتلاقى00
    Bunu dört gözle bekliyorum. Open Subtitles سنعلم بكل شيء عن بعضنا البعض أتطلع لذلك
    Şey, itiraf etmeliyim, ben dört gözle bekliyorum. Open Subtitles حسناً... أعترف أني كنت نوعا ما أتطلع لذلك
    Seninle ofisin dışında konuşmayı dört gözle bekliyorum. Open Subtitles اتطلع لذلك فعلا لأتحدث معك , خارج هذا المكان
    Del Posto'da harika bir yemek ve gece harika bir sevişme yerine ki dört gözle bekliyordum. Open Subtitles بدلاً من وجبة رائعة في ديل بوستو وليلة من المعاشرة المتهورة والتي كنت أتطلع إليها حقاً
    Bu kadar dört gözle beklediğim bir akşamı daha hatırlamıyorum! Open Subtitles لا أعلم منذ متى قد تطلعت للخروج مساء أكثر من هذا المساء
    dört gözle bekliyorum efendim. Open Subtitles سأنتظر ذلك بفارغ الصبر يا سيدي
    Acılarının biteceği günü dört gözle bekleme. Open Subtitles لا تتطلع إلى اليوم الذي ستتوقف فيه معاناتك.
    Papana söyle, onunla kendi şehrinde buluşacağım günü dört gözle bekliyorum. Open Subtitles قل لحبرك الأعظم إنني أتطلع بشوق إلى مقابلته في مدينتهِ.
    Gelmeni dört gözle bekliyoruz! Open Subtitles أتحرّق شوقًا لرؤيتكِ هناك يا موموكو-تشان!
    bizim dört gözle beklediğimiz ses kapının kapanmasıydı. Bunun anlamı gittiği ve asla geri dönmeyeceğiydi. TED حسنًا بالنسبة للصوت الذي نتطلع إليه كان صوت إغلاق الباب مما يعني أنه رحل ولن يعود
    Ve bir kanser uzmanı olarak, işsiz kalacağım günleri dört gözle bekliyorum. TED و كطبيب سرطان، أتطلع إلى أن أكون عاطلا عن العمل.
    dört gözle mi beklemeliyim yoksa korkmalı mıyım? Open Subtitles هل يجب أن أتطلع لهذا أو أخاف منه؟
    Bu gece seninle otelde görüşmeyi, dört gözle bekliyorum. Open Subtitles وأتطلع إلى انظر لنا هذه الليلة في الفندق.
    Şirketin büyümeye devam etsin inşallah ve ben de bize ibadet etmek için katılacağın günü dört gözle bekliyorum. Open Subtitles ادعو أن تستمر شراكتنا بالإزدهار وأتطلع شوقاً نحو اليوم الذي تنضم إلينا في العبادة
    Bende davet için kimi ayarladığımı görmenizi dört gözle bekliyorum Open Subtitles و لا يمكنني الانتظار حتى تريان من سأحضر للترفيه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more