"düşündün" - Translation from Turkish to Arabic

• فكرت
• تعتقد
• تفكر
• ظننت
• تظن
• تعتقدين
• فكرتِ
• فكّرت
• فكرتي
• اعتقدت
• تظنين
• تفكير
• تفكرين
• ظننتِ
• إعتقدت

Ailenin var olan en güzel şey olması gerektiğini hiç düşündün mü?
هل فكرت أبدا أن العائلة يجب أن تكون أروع شىء فى العالم

Beni otelde bıraktıktan sonra ne olduğunu hiç düşündün mü?
هل فكرت ولو للحظة بما حدث بعد أن غادرنا الفندق؟

Partiye bu donanımla gidip kızın birini kandırmayı mı düşündün?
يا صاح , هل تعتقد أنك ستستمتع في هذه الحفلة

Sana gerçek mermiyle dolu bir silah vereceğimi mi düşündün?
انت لم تفكر بأني اعطيتك مسدس وبه رصاصات حقيقية، صحيح؟

Şifreli e-postalar göndererek onun katilini bulmamıza yardımcı olacağını mı düşündün?
ظننت إذاً أن بإرسالك رسائل مشفرة سيساعدنا هذا على إيجاد القاتل؟

Sen de düşündün ki birden sana yardım etmeye başlayacak, öyle mi?
و تظن الآن أنّها ستساعدكَ للخروج من هذهِ الورطة ، فجأة هكذا؟

Seni yargılayacağımı veya seni daha az seveceğimi mi düşündün?
اريد الذهاب للبيت هل تعتقدين بانني سأقيمك او احبك أقل؟

Bebek doğduğu zaman baban hala hayatta olursa ne yapacağını düşündün mü?
هل فكرت بما سيحدث لو بقي الوالد حياَ حتى ولادة الطفل ؟

Üvey babanla aranızda geçenler konusunda onunla konuşmayı hiç düşündün mü?
هل فكرت بالتحدث إليها بأحد المرات حول الأشياء التي حدثت معكِ

senin yapmadığın gibi benim bzim için gözden çıkardıklarımı düşündün mü?
هل فكرت من قبل أني قمت بتضحيات لم تقوم بمثلها أنت

Kendini burada tutmak için bilerek saçmalıyor olabileceğini hiç düşündün mü? Belki de.
هل فكرت أنك ربما تفسد الأمور عن قصد لمجرد أنك تريد البقاء هنا؟

Bir dakikalığına bile bunun beraber halletmemiz gereken bir mesele olduğunu düşündün mü?
هل فكرت للحظة أنه ربما كان هذا شيء يمكننا أن نتعامل معه سويةً؟

Lelouch, eğer beni tehdit etseydin seni vurabileceğimi düşündün mü?
هل كنت تعتقد أنني سأطلق النار عليك إذا هددتني ؟

Mark, gerçekten çok hoştu ama belki öyle harika olduğunu düşündün çünkü daha önce hiç böylesine uzun bir ilişkin olmamıştı.
مارك حقيقة كانت جميله لكن ربما ان تعتقد انها كانت جدا رائعه لانك لم تتواعد مع شخص لمده طويله من قبل

Sen... Sen duvara kendi fotoğrafını koymayı düşündün mü hiç?
ألا تفكر بتعليق أيٌّ مـن صورك أبدًا على الجدار ؟

Şehir dışından gelen yurt arkadaşlarımın gözüne girmeme yardım etmeyi düşündün.
ظننت أنك ستتحسن علي وتذهب لأني لا أحب شريكاتي في السكن

Yapılacak doğru şey olmasa bile o parayı alacağımı mı düşündün?
أكنت تظن بأني سآخذ ذلك المال لو لم يكن الصواب أخذه؟

Belki onun da senin için bunu istediğini hiç düşündün mü?
تعتقدين انه رُبما هذا كل ما ارادته هي منّك ايضاً ؟

Hiç durup da bunun bir kısmının senin hatan olabileceğini düşündün mü?
هل توقفتِ من قبل و فكرتِ أن هناك احتمال ان هذا خطؤكِ؟

Belki O da tuzağa düşmüştür. Hiç bunu düşündün mü?
ربما أوقعوا به هو الآخر، هل فكّرت في ذلك قط؟

Bunun beni nasıl hissettireceğini hiç düşündün mü? ! Seni mi?
حسنا ، هل على الأقل فكرتي كيف سيجعلني هذا أشعر ؟

Daha fazla seks yapmamız gerektiğini söyleyecek diye düşündün demek.
هل اعتقدت انة سيخبرنى ان امارس معك الجنس كثيرا ؟

Durgunluk sırasında kar yapmayı beceren tek finansörle birlikte olmanı bir tesadüf olarak mı gördüğümü mü düşündün cidden?
هل تظنين انني اظن انها صدفة انك استقريت مع الرجل الاقتصادي الوحيد الذي حقق أرباحا بالفعل من هذا الركود؟

İyi düşündün, J.W., bu iş senin.
تفكير جيد جي دبليو استطعت استعادة الكرة حقا

Dün gece beni düşündün, değil mi?
هل كنت تفكرين بي الليلة الماضية أليس كذلك؟

Onu saplamanın Melissa'nın ihtiyacı olan sonu sağlayacağını mı düşündün?
هل ظننتِ ان طعنها حتى الموت سيعطيها النهاية التي تحتاجها؟

Ne demek istiyorsun, onun six feet under olduğunu düşündün ve biz filmi yakalayamadık?
ماذا تعني بأنك إعتقدت أنها مدفونة وأننا بإمكاننا مشاهدة فيلم؟