O şey her ne ise sen kaçarken mi dışarı çıktı? | Open Subtitles | هل تظن أنه أياً كان ذلك قد خرج عند هروبك ؟ |
Bu yıl 2 Ocak tarihinde, bu köyde yaşayan yaşlı bir adam yakın zamandaki fırtınadan kıyıya ne vurdu diye bakmak için dışarı çıktı. | TED | في يوم 2 يناير من هذه السنة، خرج عجوز يعيش في القرية ليرى ما ألقته المياه إلى الشاطئ بعد العاصفة الأخيرة. |
Öğrencilerden bazıları dışarı çıktı ve birkaç kargayı yakalayıp içeri getirdi. Onların kilosunu, boyunu vs. ölçtü ve sonra onları tekrardan serbest bıraktı. | TED | خرج بعض الطلاب وقبضوا بعض الغربان، جلبوهم، وقاموا بوزنهم، وأجروا عليهم قياسات وغيرها، وبعد ذلك أطلقوا سراحهم مجدداً. |
Bütün maçları kazanmıştı ama bir top kazayla dışarı çıktı. | Open Subtitles | فاز بكل مُبارياته لكن حين خرجت الكرة بسبب خطأ ما |
Sürekli yardım alması için ısrar ettim, ve sonra bir gece dışarı çıktı... | Open Subtitles | كنت أقنعها أن تحصل على .. مساعدة طبيّة، و في ليلة ما خرجت |
babası gece vardiyası için giderken üzerinde sadece bebek beziyle babasının peşinden dışarı çıktı. | TED | لقد خرج أبوها في الشتاء وكان يعمل في الفترة المسائية، وخرجت تتبعه إلى الخارج ولم تكن تلبس إلا حفاضتها. |
Daha sonra Exxon üniformalı adam dışarı çıktı, ve anladık ki durum normal. | TED | والرجل في زي اكسون خرج وعندها أدركنا أن الوضع جيد |
Ve anladığım kadarıyla tekrar dışarı çıktı. Evet, evet kahvaltısını yaptı ve tekrar dışarı çıktı. Ziyaretçisinin çıkışından hemen sonra. | Open Subtitles | واظن انه خرج ثانية ؟ مباشرة بعد رحيل زائره. |
Ben polisi arayamadan Paine dışarı çıktı. | Open Subtitles | وقبل ان اتمكن من الأتصال بالشرطة خرج بيين من الغرفة |
dışarı çıktı ve arabaya binerken çok ciddi bir ifade takınmıştı. | Open Subtitles | وعندما خرج كان يبدو متجهماً وهو يستقل السيارة |
20 dakika kadar sonra... deli gibi koşarak dışarı çıktı. | Open Subtitles | وبعد حوالي 20 دقيقة اندفع بسرعة من هناك كخفاش خرج من الجحيم |
Farzet ki dışarı çıktı, kalabalık bir yerde... yine kendini kaybetti. | Open Subtitles | لنفترض بأنه خرج وكان غاضباً في منطقة مأهولة |
Ve o mu dışarı çıktı yoksa biri mi içeri girdi bilmiyoruz. | Open Subtitles | ونحن لا نعرف إذا هو خرج أو إذا شخص آخر دخل |
Ve o mu dışarı çıktı yoksa biri mi içeri girdi bilmiyoruz. | Open Subtitles | ونحن لا نعرف إذا هو خرج أو إذا شخص آخر دخل |
Birşey almak için dışarı çıktı ve kapıyı açık bıraktı. | Open Subtitles | خرجت للحصول على الشيء وتركت الباب مفتوحا. |
Bir kaç tanesi içeriğini kaybetti. Oldukça hoş kirli bir şeyler dışarı çıktı. | Open Subtitles | القليل منهم لم يمكنهم إحتوائهم بعض الأشياء السيئة خرجت منه للعالم الخارجي |
Uzun kızıl saçlı salondan dışarı çıktı ve oradan bir yerde telefon etti. | Open Subtitles | فتاة حمراء طويلة خرجت من المسرح ثم أجرت إتصال من هناك |
Tahmin et ne oldu, annem dışarı çıktı ve bana yeni bir elbise aldı. | Open Subtitles | أتعلم.. والدتي خرجت اليوم واشترت لي فستاناً جديداً |
Arabadan dışarı çıktı. Kaçmaya çalışıyor olmalı. | Open Subtitles | خرجت من السيارة لابد أنّها كانت تحاول الهرب |
İşte, burdasın. Herkes sabah havası almak için dışarı çıktı. | Open Subtitles | ها أنت ,الجميع خرجوا لإستنشاق هواء الصباح |
Az önce dışarı çıktı, ama ortağı Dr.Hart burada. | Open Subtitles | أوه، لقد خَرجَ قبل قليل، لكن عِنْدي شريكُته، الدّكتورة هارت |
- LaSalle'in güneyine doğru ilerleyin. - dışarı çıktı mı? | Open Subtitles | الرجاء التحرك جنوبا يا قوم حسنا ,هل ذهبت للخارج ؟ |
Em, boyamadan sıkıldı. Oynamak için dışarı çıktı. | Open Subtitles | كان يشعر بالملل EM مع التلوين، فذهبت خارج للعب. |
dışarı çıktı mı? | Open Subtitles | هل تمكن من الخروج ؟ |
Zarno dışarı çıktı, ha? | Open Subtitles | زارنو ذهب خارجا ? |