Fransız Fizyokratlar denen garip ekonomistlerden bahseder, tek doğru değerin tarladan elde edilen olduğuna inananlardan. | TED | لقد أشار الى اقتصادي غريب يدعى فرينش فيزيوقراط الذي يؤمن ان القيمة الحقيقية الوحيدة هي التي يتم استخراجها من الارض |
Sonuç olarak, kum tepelerinin büyük çoğunluğu kritik değerin civarında bir eğim açısına sahiptir, çökmeye yakındır. | TED | كنتيجة لذلك, الغالبية العظمى من الكثبان الرملية لها ميلان قريب من القيمة الحرجة, قريبة من الانهيار. |
Ancak CIA için olan değerin su götürmez bir gerçek. | Open Subtitles | على أية حال، قيمتك إلى وكالة المخابرات المركزية غير قابل للدحض. |
O zaman anlarsın, senin ondaki değerin, onun sendeki değerinden daha azdır. | Open Subtitles | حينها يعطيك شعوراً أن قيمتك أقل عما كانت عليه |
Şirketin borsada değer kaybediyor görünmesi, genellikle yatırımcı kaybına ve böylece gerçek değerin düşüşüne yol açar. | TED | وفي البورصة، فقدان القيمة غالباً ما يؤدي إلى فقدان المستثمرين، وفي المقابل، خسارة قيمة فعلية. |
Senin de bize hissettirdiğin şeyleri hissetmeni... küçük düşmüş, güçsüz ve hiçbir değerin yokmuş gibi. | Open Subtitles | نُريدك ان تشعري بنفس الطريقة التى جعلتينا نشعر بها مهانون وضعفاء و انكِ لا تساوى شيئا |
Bu sanat işindeki değerin. Tablon için 11000 Avro aldım. | Open Subtitles | هذا ما تستحقة في مجال الفن حصلت على 11000 يورو من رسمتك |
Ve sen bunu bana anlatmadıkça benim için hiçbir değerin yok. | Open Subtitles | أريد القصة الحقيقيّة, وحتى تخبرينى، أنتِ عديمة القيمة بالنسبة لى |
Doğru hikayeyi istiyorum, bana doğruyu anlatana kadar hiçbir değerin yok. | Open Subtitles | أريد القصة الحقيقيّة، وحتى تخبرينى، فأنتِ عديمة القيمة بالنسبة لى |
Bir seri değerin ortasındakine istatistikte ortanca denir. | Open Subtitles | في الإحصاء, المتوسط هي القيمة المتوسطة في السلسلة |
Ama biçilen değerin zaten bir milyon üzerindeyiz. | Open Subtitles | لكننا تجاوزنا القيمة التخمينية بمليون بالفعل. |
Kabarcık evrenlerin büyük çoğunluğunda, Higgs kütlesi kritik değerin yakınında, Higgs alanının kozmik çöküşüne yakın bir değerde olabilir, hem de aynı kum örneğinde olduğu gibi, birbiriyle yarışan iki farklı etki yüzünden. | TED | في الغالبية من الاكوان الفقاعية, كتلة هيقز تكون قريبة من القيمة الحرجة, قريبة من انهيار كوني لمجال هيقز, بسبب مؤثرين متنافسين, مثل ما هي الحالة مع الرمال. |
Kazandığın miktar değil, ne kadar değerin olduğu önemlidir. | Open Subtitles | انه ليس بخصوص كم ربحت انه حول ما قيمتك, و من قيمته الأعلى |
Bak, sence takım için değerin ne, söylesene. | Open Subtitles | يا، ماذا تعتقد عن قيمتك لهذا الفريق؟ |
Senin değerin kapattığın davalar ve kurtardığın hayatlar ile ölçülür. | Open Subtitles | ،إن قيمتك تقاس بالخاتمة وبمن تنقذ |
değerin hâlâ hesaplanabilir. | Open Subtitles | قيمتك مايزال يمكن احتسابها |
Şirket için değerin bu kadar. | Open Subtitles | هذه قيمتك بالشركة |
Basit görüş gerçek değerin bir şeyler yapmak olduğunu, iş gücü içerdiğini mühendislik içerdiğini düşünüyor. | TED | وهنالك مفهوم عام يقول أن قيمة سلعة ما يتضمن الجهد المبذول في صنعها ويتضمن عدد العمال .. ويتضمن هندسة تصنيعها |
Babam hep söylerdi; "Ufacık bir değerin olmayacak. | Open Subtitles | أبى يقول لى دائماً "أنتى لن تساوى شيئاً أبداً " |
Bu sanat işindeki değerin. | Open Subtitles | هذا ما تستحقة في مجال الفن . |