Bu madde diş taşı denilen... ...fosilleşmiş bir çeşit diş plağıdır. | TED | إنها نوع من بلاك الأسنان المتحجر .والتي تسمى رسميا جير الأسنان |
Beyaz çizgiler gelişmiş yakıt devresi denilen ilerleme kaydettiğiniz şey. | TED | الخطوط البيضاء تسمى دورة الوقود المتقدمة، حيث يتم إعادة المعالجة |
Bu bileşen melanosit denilen deri hücrelerinden gelir ve iki temel form alır. | TED | تأتي هذه التدرجات من خلايا الجلد التي تدعى الخلايا الصباغية وتأخذ شكلين أساسيين. |
Benimkisi Nevada'da Silver Springs denilen küçük bir kasabada başladı. | Open Subtitles | و قصتى تبدا فى مدينة صغيرة تدعى سيلفر سبرينج بنيفادا |
Ablamın en son nereye gittiği öğrendim. Dae Gwang Kereste denilen bir yer. | Open Subtitles | لقد وجدت آخر مكان ذهبت إليه أختي إنه مكان يُدعى أخشاب داي غوانغ |
Delici-emici ağız parçası gaga denilen, uzun, tüpe benzer bir yapıdan oluşur. | TED | الجزء الفموي الثاقب الماص يتكون من تركيب طويل يشبه الأنبوب يسمى المنقار. |
Trepanasyon denilen bu dehşet verici yöntem baş ağrısına genellikle çok daha kalıcı bir sorun ekliyordu. | TED | هذه التقنية الرهيبة، تُدعى النَّقب، وغالبًا ما استبدلت الصداع بحالة أكثر ديمومة. |
Merle denilen bu adamı tanımıyorum. Ne iş yaptığını da bilmiyorum. Nasıl bir insan olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف هذا المدعو ميريل و لا أعرف عملة أو مصدر رزقة |
Fotosentezin bir parçası olarak, stoma denilen gözenekler açılır ve kapanır. | TED | كجزء من عملية التركيب الضوئي، تفتح الأوراق وتغلق مسامًا تسمى الثغور. |
Veya yıldırım arama denilen şey için sekiz kat arama hesabı öderdiniz. | TED | أو بإمكانك أن تدفع ثمان أضعاف سعر الاتصال لمكالمة تسمى مكالمة برق. |
Salvador'a gittim ya da saldırıdan önce öyle denilen yere, | Open Subtitles | ذهبت إلى السلفادور او ما كانت تسمى كذلك قبل الغزو |
Buradaki insanlar Michigan'daki bir mahkumdan konuşuyorlar DNA denilen bir şey sayesinde salıverilmiş. | Open Subtitles | الناس تتكلم عن سجين في ميشيغان تم اطلاقه بسبب حاجه تدعى الحمض النووي |
Ve konum hücreleri bu tip bir yol entegrasyonu girdisini kılavuz hücresi denilen bir çeşit hücreden alırlar. | TED | والخلايا المكانية تحصل كذلك على هذا النوع من المدخلات من نوع من الخلايا تدعى خلايا شبكية. |
Derin Öğrenme denilen olağanüstü bir algoritma kullandılar. | TED | أستخدموا لوغاريتمات فائقة تدعى التعلم العميق |
Pekala, denge artış sistemi denilen bir şeye erişim sağladım. | Open Subtitles | حسناً ، لقد اخترقت شيئًا ما يُدعى نظام تعزيز الإستقرار |
Bunun için12 inç gibi bir yüksekliğe erişmiş bodur ayçiçeği denilen bir şey kullanılır. | TED | وهي تستخدم شيئا يُدعى زهرة عبّاد الشمس الصغيرة, والتي تنمو إلى مايقارب 12 إنش ارتفاعا. |
Umumi denilen tuvaletleri kullanmasını kontrol etme gücünü o yaşta kendilerinde buluyorlar. | TED | أما هم فقد شعروا بالسلطة الكافية لمراقبة استخدامها لما يسمى بالحمامات العامة. |
Bu durum aura denilen halüsinasyonlara sebep oluyor, feneri ışığı görmek, geometrik şekiller ve karıncalanma hissi bunlardan bazıları. | TED | يُنتج هذا هلوسات تُدعى هالات؛ والتي يمكن أن تشمل رؤية أضواء وامضة وأنماط هندسية واختبار إحساس بالتنميل. |
Şu Zero denilen adamın yarattığı kargaşaya kapılmış olmandan koktum. | Open Subtitles | لقد قلقت أن يمسكك ذلك الشخص المدعو بـ زيرو |
Şimdi kaç yaşında olduğunuzu bilmiyorum, ama ben çocukken, ailem fotoğrafları, içine film denilen birşey konan özel bir tür kamera ile çekerdi ve film | TED | الاَ انا لا اعلم ماهي أعماركم لكن عندما كنت صغيرة التقط اباءكم صورة بكاميرا خاصة والتي تحمل بداخلها شيء يُسمى الفلم |
Peki millet. Şimdi kibbutz denilen yerde ufak bir mola vereceğiz. | Open Subtitles | نحن الآن سنتوقف لفترة في ما يسمونه الكيبوتز المزرعة الجماعية اليهودية |
Paget Karsinoma denilen, kişinin dış görünüşünü bozan bir hastalık. | Open Subtitles | غير قابل للتعامل ويشوّه بشكل مروّع دعا المرض سرطان باجيت. |
Bu bilgisayarın çalışmasını sağlayan şey stereographic projeksiyon denilen bir şey. | TED | والفكرة الرئيسية عن هذا الكمبيوتر وعمله هو ما يدعى الإسقاط المجسمي |
Bir kısmı salp denilen jelatin gibi bir hayvan türü tarafından üretiliyor. | TED | بعض منها تنتجه حيوانات هلامية تُسمى أسماك السالب. |
T hücresi denilen bir grup limposit hücre onları öldürmek için enfekte vücut hücrelerini arar. | TED | تبحث مجموعة من الخلايا الليمفية تسمّى الخلايا التائية عن خلايا الجسم المصابة وتقتلها بسرعة. |
Doğada, besin zinciri denilen bir şey vardır. | Open Subtitles | في الطبيعة ، هناك شيء يسمّى بالسلسلة الغذائية |
Ne yazık ki, Sayın Başkan, alt kanallı çip denilen bir şekilde üretilmiş. | Open Subtitles | لسوء الحظ, سيدى الرئيس انه مصنوع من ما يُطلق عليه شريحة قناة إحتياطية |
Kutsal adam denilen yalancılarla birlikte yaşadım, hepsiyle. | Open Subtitles | لقد تناجيت مع ما يسمون برجال الدين وجميعهم كاذبين |