Sadece malzemelerin saklandığı depolar vardı. | Open Subtitles | كان هناك فقط مخازن حيث يحتفـظون بالمـواد الأوليـه |
Eski Carmin sokağındaki şu depolar yıllardır kapalıymış. | Open Subtitles | مخازن شارع كارمن القديمه ظلت مغلقه لسنوات |
Biliyor musun, bu depolar 2. dünya savaşında ne amaçla kullanılıyordu? | Open Subtitles | أتعرفين لأي شئ كانوا يستخدمون هذه المخازن أثناء الحرب العالمية الثانية ؟ |
Merdiven boşlukları, depolar ve yüzlerce dükkanın dışında... koskoca bir dünya var altımızda. | Open Subtitles | حسنا بصرف النظر ع السلالم المخازن و مئات المحلات يوجد مساحة كبيرة تحت اقدامنا |
Bölgede ayakta kalan depolar, okullar ve kiliseler morg olarak kullanılıyor. | Open Subtitles | مازالت المشارح البديلة توجد في المستودعات المدارس و الكنائس على طول المنطقة |
Pekâlâ, şikâyet ettiğimden değil ama neden kasa daireleri değil de depolar? | Open Subtitles | حسنا, ليس وكانني اشتكي لم يستخدمون المستودعات وليس الخزنات؟ |
depolar mı? | Open Subtitles | فانها تمثل مستودعات المطارات المستودعات؟ |
Ya evet, depolar dolusu yayıncılık dünyası fenomeni hamur olmayı bekliyor. | Open Subtitles | طبعاً، عندي مخازن تعجّ بالأحداث العالمية تنتظر التخلّص منها. |
Fakat bu depolar kemirgen sürüleriyle birlikte onların avcıları Felis silvestris lybica- Kuzey Afrika ve Güneybatı'da bulunan yabani kedilerinin dikkatini çekti. | TED | لكن مخازن الطعام هذه اجتذبت حشودًا من القوارض، واجتذبت أيضًا مفترسها، فيليس سيلفستريس ليبيكا، القط البري الموجود في شمال أفريقيا وجنوب غرب آسيا. |
Birkaç blok ötede, birkaç atöyle var eski depolar. | Open Subtitles | على بعد أميال هناك ورش مخازن قديمة |
NSA (Ulusal Güvenlik Bürosu) bütün mailleri ve SMS mesajlarını depolar. | Open Subtitles | مخازن NSA كل المكالمات، رسائل البريد الإلكتروني والرسائل النصية القصيرة ، |
İçinde terk edilmiş kömür olan depolar ve çalışabilecek adamlar var. | Open Subtitles | هناك مخازن مع وفرة من الفحم لتسخينها |
depolar ve boş binalardan başka bir şey yok. | Open Subtitles | لا شىء إلا مستودعات و مخازن فارغة |
Çünkü depolar eşyalar içindir, insanlar için değil. Genellikle ucuza yapılmışlardır. | Open Subtitles | بما ان المخازن مخصصه للتخزين وليست لسكن الناس |
Diğer depolar ya da lobi soyulmamıştı. | Open Subtitles | فما هو ؟ لا شيء في المخازن الأخرى في البهو سُرق. |
Ordunun durumu... .. depolar, barut mahfazası, oradaki top sayısı, askerlerin istekliliği hakkında. | Open Subtitles | حالة الجيش المخازن , البارود المدافع جاهزية الرجال |
Sonra kendi kendimize düşündük, bu büyük depolarla ilgili. Güneş ışığının bu depoları aktive edip edemeyeceğini ve derinin bu depoları bırakıp bırakmayacağını merak ettim ki depolar deride sirkülasyonda olduğundan 10 kat daha büyüktü. | TED | و بعد ذلك أعتقدنا، مع تلك المخازن الكبيرة، أتساءل عما إذا كانت أشعة الشمس قد تنشط تلك المخازن وتطلقهم من الجلد، أينما توجد المخازن حوالي 10 مرات بحجم ما يوجد في الدورة الدموية. |
depolar, nakliyatlar, alıcılar, hepsini istiyorum lan. | Open Subtitles | المستودعات والشحنات والمشترين، إنّي أريد كل ما تملك. |
O depolar çok yakında. | Open Subtitles | تلك المستودعات على بعد كيلومترين من هنا |
O depolar aslında, petrol rafinerisine aitmiş yani bu rafineride çalışmış herkes bu dehlize nasıl girileceğini bilir. | Open Subtitles | تلك المستودعات فى الواقع جزء من مصفأة الزيت لذا أساسياً ، أى أحد سبق له و عمل فى هذه المصفأة لا يستطيع أن يعرف كيفية دخول النفق |
Diyer depolar da sıralanmış gibi. | Open Subtitles | يبدو أنه هناك مستودعات آخرى مصطفة هنا |