Ve Scienceshowcase dergisi'nin bayılacağı birçok şey gördüm içeride. | Open Subtitles | ولكن أنا متخصص في الفيزياء والكيمياء ورأيت أمور كثيرة، سوف تحب أن تسمعها مجلات العلوم. |
Ama bir daha beni güpegündüz kadın dergisi almaya gönderirseniz sizi öldürürüm! | Open Subtitles | لكن إن أرسلتني للخارج في وضح النهار لآخذ بضعة مجلات نسائية مجدداً سأقتلك |
Time dergisi'ndeki makaleyi Google'da aratıp bilgiyi öyle öğrenmediğini nereden bileceğiz? | Open Subtitles | كيف نعرف انك لم تبحث فى جوجل فقط عن مقال المجلة |
Bu kolleksiyon, Amerika'nın en büyük moda dergisi Quality'yi... ..temsil etmek üzere seçilmiş olan Quality Kadını'ndan esinlenmiştir. | Open Subtitles | بإلهام من إمرأة مجلّة الجودة، التي أُختيرت لتُمثّل أعظم مجلّة أزياء أمريكيّة، الجودة. |
Modern tıpta çok şeyi değiştirdi, öyle ki, onlarca yıl sonra Time dergisi ona, acıyı hafifletmenin kurucu babası dedi. | TED | هذه الطريقة ستغير الطب الحديث كثيرًا، لدرجة أن بعد عدة عقود، مجلة التايم أطلقت عليه الأب الروحي لتأسيس مسكنات الألم |
Eskiden Entrez-Vouz dergisi için fotoğraf çekerdim Will Drake'in de bu oteli devraldığını duydum kendisi benim Instagram'da bir sürü fotoğrafımı beğenmişti. | Open Subtitles | حسناً, كنتُ أصور لمجلة أنتري فوز و سمعت بأن ويل دريك يملكها الأن و هو أعجب بالكثير من الصور بحسابي في أنستغرام |
Biz beraberken kaç tane porno dergisi bitirdim ben. | Open Subtitles | حسنا، اه، عندما كنا الخروج، قرأت طن من المجلات الإباحية. |
Herneyse Bayan Forman, bizim evde bir sürü dekorasyon dergisi var. | Open Subtitles | على أي حال سيدة فورمان ، لدينا مجموعة من مجلات لتنسيق المنازل في البيت |
Çok fazla gelin dergisi okudum. | Open Subtitles | لقد.. لقد قرأت مجلات للزفاف. أظن أنها أفسدت عقلي. |
Ve erkek dergisi, benden neler hissettiğimi anlatmamı istiyordu. | Open Subtitles | وأرادت منّي المجلة الرجالية أن أبوح بالشعور بذلك. |
Güzel, çünkü edebiyat dergisi toplantısı bugün biraz geç bitecek. | Open Subtitles | . ذلك جيد ، لأننى أعتقد أنى سأذهب متأخره على أعلان المجلة |
Alternatif Tip dergisi'nde onunla ilgili yazilari okudum, bilgin olsun. | Open Subtitles | قرأت عنه، لمعلوماتك، في مجلّة الطبّ البديل. |
Time dergisi size "Ateşle Kavga Eden Adam" dememiş miydi? | Open Subtitles | ألم تطلق عليك مجلّة التايم لقب "الرجل الذي يحارب النار"؟ |
Ve Gordo orada oturmuş pantolonunu sıyırmış elinde "PC World" dergisi, çocuğu tokatlıyor. | Open Subtitles | وجوردو هناك وملابسه الداخليه على ركبتيه مجلة عالم الحاسب في يديه ويلوح بها |
Poise dergisi'ndeki kızlar gibi görünmemen kendi çapında güzel olmadığın anlamına gelmez. | Open Subtitles | أنت لا تبدين مثل البنات في مجلة الإتّزان لكنّك جميلة بطريقتك الخاصة |
Bu yılın başında, Baja Kaliforniya'da National Geographic dergisi'nde görevdeydim. | TED | في وقت ما خلال هذه السنة، كنت في مهمة لمجلة ناشيونال جيوغرافيك في ولاية باجا كاليفورنيا. |
Bu özel özetlerin birine bakınca Time dergisi Yılın İnsanı konseptine inebilir ve hepsini bir araya getirebilirim. | TED | بالنظر الى واحدة من هذه الملخصات على وجه الخصوص ، يمكنني أن أصل الى مفهوم شخصية العام لمجلة تايم ، و رصهم جميعا. |
Porno dergisi alan adamlar utandıkları için alış veriş yapamıyorlar. Baksana. | Open Subtitles | مشتروا المجلات الفاضحة خجلون من الإقتراب، انظري |
Bu, geçtiğimiz yaz Avrupa Kalp dergisi'nde yayınladığım bir makaleden bir sayı. | TED | هذا نموذج من مقالة افتتاحية نشرتها أنا في صحيفة القلب الأوربية الصيف الماضي |
O kadını gördüm, hala elinde magazin dergisi tutuyordu! | Open Subtitles | وجدت نفسي أمام المرأة وجهاً لوجه ، كانت تمسك بمجلة |
Evet, sadece gereksiz şeyler bir de seyahat ve tatil dergisi. | Open Subtitles | أجل , لقد كان بريد دعائي ومجلة رحلات وسياحة |
Sonra Güzellik dergisi'nden bir gazeteciye deli bir mükemmeliyetçi olduğumu ve onu çıldırmanın sınırına getirdiğimi söyledi. | Open Subtitles | بعد ذالك , اخبرت مراسل في مجله بأنني كنت مرشدها اللذي انتقدها انتقاداً احبطها |
Playgirl dergisi için tam takım fotoğraflar verdim. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل تلك الأمور على أتم وجه للمجلة |
Köpek dergisi lütfen. | Open Subtitles | دوج فانسي,"معجبي الكلاب ", من فضلك |
Çamur motorları dergisi de mi? | Open Subtitles | اذاً, هل هذه مجلتك لسباقات الدراجات البخارية أيضاً؟ |
Green'le benim Composure'da randevumuz var, ülkenin en hızlı büyüyen kadın dergisi. | Open Subtitles | أنا و جرين لدينا وظيفه فى كومبوسير هذه أسرع جريده نسائيه فى أنتشار فى المدينه |