"diğer her" - Translation from Turkish to Arabic

• كأيّ
• وببرر أي
• يمكنُ أَن
• لكلّ شيء آخر
• كُلّ شيء آخر
• جانب كل

Fakat diğer her devlet kurumunun yaşadığı bütçe kesintileri Jeffersonian'ı da vurmuş durumda.
لكن المعهد يُعاني تخفيضات في الإنفاق، تماماً كأيّ وكالة حكوميّة أخرى.

O da diğer her tarif ya da matematik denklemi gibi. Bir bileşeni çıkarırsan tamamı kendi kendine dökülür.
كأيّ وصفة أو معادلة حسابيّة، أزيلي عنصرًا وسينهدم الأمر كلّه على نفسه.

Kılık değiştirmeyi veya söyleyeceğim diğer her şeyi haklı çıkarıyor!
إنها تبرر إرتداء الملابس وببرر أي شئ أقوله

Hayattaki diğer her şeyde, iyi olmak zorunda değilsin- işte, müzikte, sanatta- demek istediğim, şansı yakalayabilirsin.
العمل، الموسيقى، الفن أَعني أنت يمكنُ أَن تصبح محظوظ - حقاً؟ نعم أنتي يمكن أَن تخدعي الجميع لفترة؟

diğer her yerin.
حسناً، لكلّ شيء آخر.

diğer her şeyi oraya koyuyorsun, kasık bitlerini niye koymayasın?
وَضعتَ كُلّ شيء آخر فوق هناك، لم لا تعفن منشعبكَ؟

diğer her şey gibi buna da alışamayacağım sanırım.
أخشى ان علينا أن نعتاد على ذلك الى جانب كل شيء آخر

Heyecanlanmıştım çünkü sonunda iyi bir adam bulmuştum ve sonra bana baskı yapmaya başladı tıpkı pantolonumun içine girmeye çalışan diğer her adam gibi.
جعلتني الكذبة غاضبة، كنتُ متحمسة لأنّني عثرت أخيراً على رجل محترم... ثم بدأ بمحاولة إثارة إعجابي، كأيّ رجل آخر يحاول معاشرتي.

Hayattaki diğer her şeyde, iyi olmak zorunda değilsin- işte, müzikte, sanatta- demek istediğim, şansı yakalayabilirsin.
العمل، الموسيقى، الفن أَعني أنت يمكنُ أَن تصبح محظوظ - حقاً؟

diğer her şey için evini kontrol edin.
تفقدوا منزله لكلّ شيء آخر

Yaptığın bütün iyi işleri bir kenarda biriktir ve sana sunulan büyük ödülü al, diğer her şey gibi.
كوّمْ كُلّ أعمالكَ الجيدة وتسلم الحلقة النحاسية إليك مثل كُلّ شيء آخر

Onları diğer her şeyle aynı seviyeye koyarsın ve bu konuyu düşünmezsin.
مَع كُلّ شيء آخر الا تفكر عندما تفعل هذا

- diğer her şeyle birlikte.
إلى جانب كل شيء آخر

diğer her şeyle birlikte. Hiçbir şeyim yok!
و إلى جانب كل هذا, فأنا لا أملك شيئاً!