| Ben hemen o CAT taraması gerekir . Biraz dinlen . | Open Subtitles | وأحتاج ألى أشعة مقطعية على الفور وأن يحصل على بعض الراحة |
| Şimdi, biraz dinlen çünkü içinde bana açıklayacağın bir çok şeytan var, ve ben onları kazıp çıkarmak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | الآن احصل على بعض الراحة لأنه من الواضح لي أن هناك المزيد من الجواهر داخلك وسافعل اي شيء حتى أحفر واحصل عليهم |
| Oğlum demiş: Sabah kalk, bir Türk öldür sonra dinlen. | Open Subtitles | بـُنـي, عندما تستيقظ فى الصباح إقتل شخصاً تركي, ثم استرح |
| Bak, oturma odasında kal, dinlen ve eğer semptomlarım ilerlerse bana haber ver. | Open Subtitles | انظري, ابقي في غرفة المعيشة و ارتاحي, ان استمرت أعراضكِ اعلميني, حسنا ؟ |
| Rahatla..biraz dinlen Biraz vücut tepkimen olacak ama geçici olarak | Open Subtitles | هون عليك , ارتح قليلا , لديك بعض الاصابات لكنها مؤقتة |
| Şimdi hayatta olduğuna göre bugün dinleneceğin kadar dinlen, sonra da çiftliğimden def ol. | Open Subtitles | وأنت الآن لن تموت، لذا إسترح قليلاً لفترة الصباح، وبعدها إرحل من مزرعتي. |
| Tanrım, günde sekiz paket sigara içiyormuşun gibi ses çıkıyor... dinlen biraz asker. | Open Subtitles | يا إلهي, تبدين كأنك تدخنين ثمان عبوات في اليوم.. استريحي, أيتها الجندية. |
| Dixon, biraz dinlen. Sen de, Klein. Daha sonra otelleri kontrol edin. | Open Subtitles | ديكسون, خذ لك قسطا من الراحة وانت ايضا يا كلين, ثم ابحثا فى الفنادق |
| Ulaşmak istediğin yere varmak istiyorsan, biraz dinlen. Haydi. | Open Subtitles | إذا أردتى الوصول للمكان الذى تريدينه فلتنالى قسطاً من الراحة ، هيا |
| Hala fırsatın varken, uzanıp biraz dinlen anne. | Open Subtitles | ماما أفضل لك آخذ قسطا من الراحة حين يمكنك |
| Şimdi sen dinlen. Biz hallederiz. | Open Subtitles | الآن، ينبغي ان تعودي إلى الراحة نحن سوف نخرج |
| Ben de öyle düşünüyorum. Sen savaşını verdin. dinlen ve okula geri dön. | Open Subtitles | لقد قدمت واجبك والان عليك ان تحصل على الراحة |
| dinlen. Bir ay sonra bu meşhur Hollywood'lu istediğini verecek. | Open Subtitles | استرح و فى خلال شهر سيوافق صاحب الشأن على ما تريدة |
| dinlen. Bir ay sonra bu meşhur Hollywood'lu istediğini verecek. | Open Subtitles | استرح و في خلال شهر سيوافق صاحب الشأن على ما تريده |
| İki-üç gün dinlen. Oraya varınca bizi ara. | Open Subtitles | ارتاحي يومين أو ثلاثة اتصلِ بي حينما تصلين هناك.. |
| Hayır, sen dinlen. Geldiğinde çok işin olacak. Gidelim ortak. | Open Subtitles | لا ,ارتح لديك الكثيرمن الاشياء عليك القيام بها بعد استقرارك لنذهب يا شريكي |
| Yatar yatmaz merak etme, sadece dinlen dediler. | Open Subtitles | وحالما أنا كنت فيها كانت "حسنا لاتقلق فقط إسترح" |
| dinlen, canım. Sessiz. Şimdi mutlu olacaksın. | Open Subtitles | استريحي يا عزيزتي ستكونين سعيدة شخصاً ما اخبرني بأنك تريدين الحديث |
| İşimi düşünmem lazım. Peki. Hafta sonu iyi dinlen. | Open Subtitles | انا افكر في عملي عليك أن ترتاح في نهاية ألاسبوع |
| Benim için çok özel olan birini hatırlatıyorsun. dinlen biraz. | Open Subtitles | أنت تذكريني بشخص مميز بالنسبة لي إرتاحي قليلاً |
| Pekala, iyi olacaksın Çavuş, dinlen. | Open Subtitles | لا عليك أيها الرقيب.. ارتاح أنت لايزال الوضع جيدا |
| - biraz dinlen,uzun bir yolculuk yaptın.. | Open Subtitles | إرتح قليلا .. لقدقطعترحلةطويلة. |
| Bu hafta izinli olduğunu farz edelim Roger, dinlen ve pazartesi yenilenmiş olarak geri gel. | Open Subtitles | ما رأيك أن تأخذ أسبوع عطلة بعيدا عن العمل لترتاح وتعود مجددا يوم الاثنين منتعشا؟ |
| Sen git biraz dinlen. | Open Subtitles | من الأفضل ان تذهبى وتحصلى على بعض الراحه |
| Bu herifle birlikte 10 dakika yalnız kalmaya ihtiyacım var. -Ah, biraz dinlen. | Open Subtitles | أريد عشرة دقائق مع هذا الرجل أه, إرتاح قليلا |
| Uyu, dinlen. İşim var, akşam yine gelirim. | Open Subtitles | نامي وارتاحي عندي بعض المشاغل ولكن سآتي في المساء |