O halde dinlenme odasına gidip adam akıllı bir içecek bulalım. | Open Subtitles | هيا بنا أجل، فلنذهب لغرفة الإستراحة ونحتسى بعضاً من مياه المتسنقع |
dinlenme salonu hala aynı. Sadece eski birkaç eşyayı attı- | Open Subtitles | هي غرفة الإستراحة القديمة هم فقط أخذوا كل الاشياء القديمة |
"Neden bu çocuklara sağlık, spor, dinlenme ve sanat imkanlarını sağlıyorum biliyor musunuz? | TED | أتعلمون لماذا أوفّر خدمات صحيّة للأطفال و الرّياضة و فترة الراحة و الفنون؟ |
dinlenme durumundayken ajanlarımız bir çocuk kadar savunmasız ve masumdurlar. | Open Subtitles | فى مناطق الراحة النشطاء يكونون فى غاية البراءة مثل الأطفال |
Her dinlenme arasında bebeği aldırması gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | خلال فترات الاستراحة تسألها لمَ لا تقومين بالإجهاض، |
İfadesinde saldırganın kendisini dinlenme tesisi tuvaletine götürüp kötü şeyler yaptığını söylemiş. | Open Subtitles | وفقا لبيانها جرها المعتدي عليها إلى حمام استراحة شاحنات وفعل أشياء سيئة |
Karargahla anlaştım. Sen ve adamların için üç gün dinlenme izni aldım. | Open Subtitles | كلا , لدى إتفاق مع السلطات هناك ثلاث أيام راحة لك ولرجالك |
Hatta dinlenme odasındaki adamlardan biri öğle yemeğine davet etti. | Open Subtitles | أحد الأشخاص في غرفة الإستراحة طلب مني الذهاب للغداء معه |
Judy ve çocuklar nasıl? Bayan Crawford kusura bakmayın ama dinlenme odasını özel parti odanıza dönüştüremezsiniz! | Open Subtitles | سيدة كروفرد، لا يمكنكِ تحويل غرفة الإستراحة |
Büyük ihtimalle de arkadaki dinlenme odasındaki yatakta uyuklayarak ve elbette ki stajyerlerden birini de yanına alarak. | Open Subtitles | تحصل على قيلولتك في غرفة الإستراحة في بعض الأحيان مع واحد من المتدربين في الخزانة |
Şu anda tek ihtiyacın olan şey dinlenme ironik olarak, tavuk çorbası ve beyaz yağ çiçeğinin iyileştirme gücü. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تحتاجه هو الراحة في الفراش ومن السخرية، حساء الدجاج و قوى العلاج لـ زيت الورد الأبيض |
Ve şimdi, bir beş saniyelik daha dinlenme, benim mantram. Biçim ve işlev. | TED | وهذه خمس ثوان أخرى من الراحة هو شعاري, الشكل والوظيفة. |
Uzun süreli stres saç köklerini şoka sokan sinyaller gönderir ve onları aniden dinlenme evresine geçmeye zorlar. | TED | يمكن لفترات التوتر الطويلة أن تحرر إشارات صادمة للبصيلات، تجبرها على بلوغ مرحلة الراحة قبل الأوان. |
Saldırı mı? dinlenme odasında birkaç kez sarılmıştım sadece. | Open Subtitles | الاعتداء، يا رجل، أنا قمت بحملها هنا مرات قليلة في غرفة الاستراحة |
dinlenme odasında çörek olduğunu sakın söyleme. | Open Subtitles | لا تخبريها أن هناك كعك في غرفة الاستراحة |
Eskortlar için dinlenme salonu bu taraftan lütfen. | Open Subtitles | منطقة الاستراحة للضيوف المرافقين من هنا ،إن كنت لا تشعر أنك بخير. |
Ben yetimhane ya da sizler için dinlenme tesisi açmadım. | Open Subtitles | أنا لم أفتح ملجأ أو استراحة لكم جميعا - مفهوم |
- Telefon güney kesiminde bir dinlenme yerinden açılmış. | Open Subtitles | الاتصال كان من نقطة استراحة على الطريق السريع. |
Bayım, bu sabah kahvaltıdan sonra dinlenme olmayacak. | Open Subtitles | سيدي، بعد إفطار هذا الصباح لن يكون هناك راحة. |
Bu olayın şerefine birliklerinize bir gün dinlenme izni veriyorum. | Open Subtitles | وتكريماً لهذه المناسبة أعطيت قواتك يوم راحة |
Ben hastaların ne istediğini bilirim. dinlenme sessizlik ve huzur. | Open Subtitles | أنا أعرف ما يحتاجه المرضى انهم يحتاجون للراحة والسلام والهدوء |
dinlenme odası da uyumanız için, kilide ihtiyaç duyulan işleriniz için değil. | Open Subtitles | , غرف الاستدعاء للقيلولة و ليس من أجل أشياء تطلب باب مغلق |
İyi bir dinlenme, daha yararlı olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أن إستراحة ليلة سعيدة قد تكون أكثر فائدة |
Düşündüm ki küçük Lulu'yla biraz ilgilenerek sana dinlenme şansı verebilirim. | Open Subtitles | أود أن تستريح قليلا وان احمل لولو قليلا لبعض الوقت |
Suçlu, cinsel suçlu Drew Leland hikaye zamanlarında o dinlenme merkezinde çalışıyor. | Open Subtitles | و المعتدى المحكوم عليه درو ليلاند يدير وقت القصة فى مركز التسلية |
Lakin senin dinlenme vaktin geldi, Lala! | Open Subtitles | ولكن حان الوقت لترتاح يا مستشاري |
Sonra dinlenme odasında kahve içelim mi? | Open Subtitles | ونحن سَنَذْهبُ مسكةَ a كأس القهوة في غرفةِ الإستراحةَ. |
"News Dergisi muhabirleri Bitsey Bloom ve Zack Stemmons arabalarında bir sorun olunca dinlenme bölgesine girdiler. | Open Subtitles | مراسلو مجلة أخبار بيتسي بلوم وزاك ستيمونس يدخلون منطقة الإستراحه بمشاكل في السيارة |
Savaş alanları, mezarlıklar ve son dinlenme mekanları istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد زيارة ميادين المعارك و المقابر و الإسترخاء |
Ana salon, köprü, dinlenme odası, oyun odası, tuvalet beni ilgilendirmese hiç dert etmezdim. | Open Subtitles | لا يهمنى ان كانت الغرفة الرئيسية او المنصة او غرفة الاستجمام او غرفه الالعاب او المرحاض كل شىء هو شانى |