"dinlenmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • الراحة
        
    • للراحة
        
    • ترتاح
        
    • راحة
        
    • ترتاحي
        
    • للراحه
        
    • يرتاح
        
    • الراحه
        
    • الاسترخاء
        
    • للإرتياح
        
    • نرتاح
        
    • لترتاح
        
    • أرتاح
        
    • لنرتاح
        
    • للاسترخاء
        
    Sadece dinlenmeye ve iyi bir Brooklyn dozuna ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج فقط بعض الراحة و جرعة جيدة من بروكلين. نعم.
    Bak, birader, eve gitmem lazım, azıcık dinlenmeye ihtiyacım var. Open Subtitles اسمع, يا صاح, عليّ فقط الذهاب للمنزل, وأحظى ببعض الراحة
    Otele döndüler. Cristina daha iyiydi ama halsiz düşmüştü ve dinlenmeye ihtiyacı vardı. Open Subtitles عادوا للفندق، كريستينا كانت بحال أفضل و لكنها كانت ضعيفة و تحتاج للراحة
    Ve ne konuşmak istiyor bilmiyorum ama, kısa tut konuşmayı. dinlenmeye ihtiyacı var. Open Subtitles لا أعلم عن أي شيء تريد أن تتحدث معك بخصوصه إنها بحاجة للراحة
    Artık bunları düşünme. dinlenmeye ihtiyacın var. Open Subtitles لا تفكّر أكثر في هذه الأشياء يجب أن ترتاح الآن
    Üzgünüm. Gitmeniz gerekiyor. dinlenmeye ihtiyacı var. Open Subtitles يا رفاق أنا آسف عليكم المغادرة هو يحتاج الى راحة
    Çok acımasız bir sömestr oldu, ikimizin de dinlenmeye ihtiyacı var. Open Subtitles كان فصلاً دراسياً قاسياً، والرب يعلم بأننا نستحق بعض الراحة والإستجمام
    Bıçaklama olayın yüzünden hala zayıf ve doktoru dinlenmeye ihtiyacı olduğunu söylüyor. Open Subtitles لا يزال ضعيفاً بعد حادثة الطعن ويقول طبيبه أنه بحاجة إلى الراحة
    - Biraz dinlenmeye çalış. Bekle bir dakika. Seninle konuşmam gerek. Open Subtitles حاولي أن تنالي قسطاً من الراحة انتظر دقيقة، أريد أنحدث إليك
    Bir çocuğun bol bol dinlenmeye ve güneşe ihtiyacı vardır. Open Subtitles الطفل يجب أن ينعم بالكثير من الراحة وأشعة الشمس
    İyi. dinlenmeye ve sessizliğe ihtiyacı var. Open Subtitles جيد, هذا ما تحتاجه, الراحة التامة و الهدوء
    İyi, yakında dinlenmeye vaktin olacak. Open Subtitles حسناً , في القريب ستكون قادراً على أن تنال القليل من الراحة
    Ona söyledim, eğer biraz dinlenmeye çalışırsa sinirleri çok daha sağlam olacak, hepsi bu kadar. Open Subtitles لقد اخبرتها انه فى حاجة للراحة غالبا لقد كانت عصبية جدا ,هذا مافى الأمر
    Bugün onu fazla sıkmayın. Biraz sersemledi, dinlenmeye ihtiyacı var. Open Subtitles لا تضايقيه اليوم لأنه سيشعر ببعض الدوخة وسيحتاج للراحة
    Sınava devam etmeden evvel sınav görevlisinin biraz dinlenmeye ihtiyacı var. Open Subtitles .. المسؤول عن الامتحان يحتاج للراحة قبل إكمال الامتحان
    Sadece dinlenmeye ihtiyacınız var. Open Subtitles ستكوني بخيرٍ. أنتِ بحاجة للراحة وحسب. هلُمّي إلى هنا.
    Artık bunları düşünme. dinlenmeye ihtiyacın var. Open Subtitles لا تفكّر أكثر في هذه الأشياء يجب أن ترتاح الآن
    Üzgünüm. Gitmeniz gerekiyor. dinlenmeye ihtiyacı var. Open Subtitles يا رفاق أنا آسف عليكم المغادرة هو يحتاج الى راحة
    Evet, bu kadın, kariyerinin vücut bulmuş bir metaforu haline geldi. Bugün dinlenmeye bakın, tamam mı? Open Subtitles نعم، تلك الامرأةِ أَصْبَحتْ الإستعارة الحيّة مِنْ مهنتِها الخاصةِ. فقط تأكدي بأن ترتاحي اليوم، مفهوم؟
    Bayan Prissy'e saygı gösterene kadar babanın vücudunun dinlenmeye yatmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن اسمح لجسد ابوك يوضع للراحه حتى تظهر بعض الإحترام للأنسه بريسي
    Geldiğiniz için müteşekkiriz beyler ama işin aslı dinlenmeye ihtiyacı var. Open Subtitles نحن نقدر قدومكم يا رفاق لكن عليه أن يرتاح
    - İyi fikir tatlım. dinlenmeye çalış. Open Subtitles فكره جيده يا عزيزتى ، يجب ان تنالى بعض الراحه
    O iyi. Sadece bir dakika dinlenmeye ihtiyacı var. Open Subtitles إنها بخير، تحتاج إلى الاسترخاء لدقيقة وحسب.
    - Sadece biraz dinlenmeye ihtiyacım var. - Yapamazsın. Open Subtitles أنا فقط أحتاج للإرتياح لفترة أنتى لا تستطيعى
    Hepimizin güzel bir dinlenmeye ihtiyacı var. Open Subtitles ربما يصنع ذلك بنا الكثير من الخيّر لكـي نرتاح
    Charlotte iyiymiş. Sadece biraz dinlenmeye ihtiyacı var. Open Subtitles شارلوت ممتازه فقط تحتاج بعض الوقت لترتاح
    Düşünmem gereken şeyler var ve biraz dinlenmeye vakit ayırmak istiyorum. Open Subtitles لديّ بعض الأمور التي أريد حسمها لذلك أريد بعض الوقت حتى أرتاح
    Arada bir hepimizin dinlenmeye ihtiyacı oluyor. Open Subtitles نحن نأتى هنا لنرتاح من وقت لآخر
    Madem buralara kadar geldin bir iki gününü dinlenmeye ayır. Open Subtitles طالما أنك هنا خذي يوماَ أو اثنان للاسترخاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more