"doğduğumu" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولدت
        
    • ولدتُ
        
    • وُلدت
        
    • كُنْتُ ولدَ
        
    Ben de onunla aynı topraklar üzerinde doğduğumu söylemek istiyorum. Open Subtitles و أُخبرُها بأني ولدت في الأرضِ نفسهاِ حيث هي ولدت
    Acayip, ben de 64'te doğduğumu söyledim. Open Subtitles قلت إن هذا أمرا مضحكا فلقد ولدت عام 1964
    İnsanlar gümüş kaşıkla doğduğumu söylerler ama ne kadar sorumluluk taşıdığını bilemezler. Open Subtitles يقول الناس أني ولدت وفي فمي ملعقة فضية ولكنهم لا يعلمون حجم العبء الذي تحمله
    Yazmayı da seviyorum ama muhasebeci olmak için doğduğumu hissediyorum. Open Subtitles أنا أيضاً أستمتع بالكتابة لكنني أشعر حقاً بأنني ولدتُ لأكون محاسباً
    Buyüzdenbu müzeyi ayakta tutuyorum herkese nasıl bir güçten doğduğumu göstermek için ve hangi güce sahip olduğumu. Open Subtitles لهذا السبب أنا أبقيتُ هذا المتحف سليماً لأذكر الجميع بالقوة التي ولدتُ بها
    Onunla konuşmaya çalışırken Londra Kulesi'nde doğduğumu söylemiştim ve o bana inanmıştı. Open Subtitles استطيع ان اقول لها اننى وُلدت فى برج لندن وهى سوف تصدقنى
    Beni bulduğu gece doğduğumu ona söyleyin. Open Subtitles أخبرها أني ولدت في الليلة التي وجدتني فيها.
    Yüzeye çıktığımda aldığım ilk nefes, sanki yeniden doğduğumu hatırlattı. Open Subtitles نسمة الهواء الأولى.. كانت وكأنني ولدت من جديد
    Nasıl doğduğumu Bay Moray'in eşine söylemişsiniz, nereden öğrendiniz? Open Subtitles عندما ولدت أخبرتي زوجة السيد موراي ولكن كيف علمتي ؟
    Amerika'da doğduğumu bilmiyor musun? Open Subtitles أنا أفهم كل شيء. لا تعلمون لقد ولدت في ولايات؟
    Her zaman bu doğuştan gelen armağanla doğduğumu düşünmüştüm. Open Subtitles اعتقدت دائماً أنّني ولدت بهذه الموهبة الطبيعية.
    Yeniden doğduğumu düşünüyorum, ...ve bu da kurallara aykırı. Open Subtitles اعتقد اني ولدت من جديد .. و .. انا متأكد ان هذا ضد القواعد
    - Annem her zaman bir nevi kadir gecesinde doğduğumu söylerdi. Open Subtitles أمي دائما وقال أنا ولدت في ظل نجمة محظوظة. كيف؟
    Uğursuzlukla doğduğumu ve eğer İzlanda'da kalırsam... ..bana ve sevdiğim kişilerin başına kötü şeyler gelecekmiş. Open Subtitles وقالت لي إنني ولدت بلعنة وأن أشياء سيئة ستحدث لي وللناس التي أحببتها
    Nerede doğduğumu, buradaki hayatımın nasıl olduğunu. Open Subtitles حيث ولدت ، ما حياتي مثل العودة هنا ، هذا النوع من الشيء.
    Bazen tersten doğduğumu düşünüyorum, biliyor musunuz? Open Subtitles أحيانًا أشعر أنني قد ولدتُ بطريقةٍ عكسيّة, تعلم؟
    Hayır, ama buralarda sizin arazinize yakın bir yerde doğduğumu söylediler. Open Subtitles كلا. أخبروني أنني ولدتُ هنا بالقُرب من عقارك
    Dünmüş gibi hissediyorum .1984 olimpiyatlarında doğduğumu, genç bir yahudi kadın olarak, Yirmi altı sene önce. Open Subtitles أشعر كأنّي البارحة ولدتُ خلال أولمبياد 1984، يهوديّة شابّة، منذ 26 سنة.
    İki yıl öncesine dek cadı olarak doğduğumu bilmiyordum. Open Subtitles فأنا قبل عامَيْن لم أعرف بأنّي وُلدت ساحرة
    Kitabımın kapağına Pawnee'de doğduğumu yazdım. Open Subtitles لقد كتبت على غطاء كتابي بأني وُلدت في مدينة باوني
    Annem şanslı doğduğumu söylerdi. Open Subtitles لطالما قالت أمي إنني وُلدت محظوظاً
    Okul arkadaşlarıma, kalçama bağlı ikizimle doğduğumu söylemiştim. Open Subtitles أخبرتُ أصحابَ مدرستِي عندما أنا كُنْتُ ولدَ مَع a توأم جنيني صغير جداً رَبطَ بوركِي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more