"doğru yol" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطريق الصحيح
        
    • الطريقة الصحيحة
        
    • طريقه إلى
        
    • الاتجاه الصحيح
        
    • هي الحل
        
    • نتجه
        
    • متجه
        
    • طريقنا إلى
        
    • طريقهم إلى
        
    • متجهين
        
    • الطريق نحو
        
    • أقود باتجاه
        
    • طريقي هي عبر
        
    Dedemin benim için belirlediği yol doğru yol mu diye merak ediyorum. Open Subtitles أتساءل فحسب إن كان طريق جدى يفرض علىّ الطريق الصحيح كى أتبعه.
    - Bizi dinlemeyecekler. - Genç adam, bazen doğru yol en kolay olanı değildir. Open Subtitles ايها الشاب احيانا يكون الطريق الصحيح ليسهوالطريقالأسهل.
    Şu an bile, savaşıyorum çünkü bunu doğru yol olduğuna inanıyorum. Open Subtitles حتى الآن، أحارب لأني أؤمن أنني اتخذت الطريق الصحيح
    Bu kızdan gerçekten hoşlandıysan flörtün doğru yol olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles إذا كنت معجب بالفتاة لااعتقد ان الغزل هو الطريقة الصحيحة
    Delinin teki Kuzey Hava Tapınağı'na doğru yol alırken burada oturup bekleyemem. Open Subtitles لا يمكنني الجلوس هنا والرجل المجنون في طريقه إلى معبد الهواء الشمالي
    Bunun doğru yol olduğuna emin misin? Open Subtitles أنتَ هناك، هل هذا هو الطريق الصحيح حقاً؟
    Stajı bırakmanın neresi doğru yol? Open Subtitles التخلي عن برنامجها التدريبي هو الطريق الصحيح ؟
    Bu yolun bize bir sonraki seviyeye ulaşmak için ilham verecek olan doğru yol olmadığını öğrenmek zorundayız. Open Subtitles وجب علينا معرفة ان هذا ليس الطريق الصحيح لاجل إلهامنا للوصول إلى المستوى التالي
    Şu an James Burnu'na doğru yol alıyoruz. Open Subtitles الآن، نحن على الطريق الصحيح لهنا، كيب جيمس.
    - doğru yol değil! - Dondurma fabrikasına gidiyoruz. Open Subtitles ليس هذا الطريق الصحيح - نحن متجهون إلى مصنع المثلجات -
    Bazen, doğru yol zor görünen yoldur. Open Subtitles أحياناً الطريق الصحيح هو الأصعب
    İnsanlardan etrafta dönmelerini ve doğru yol olduğunu düşündükleri yönde durmalarını isterdik. TED كنا نطلب من الناس أن يدوروا وأن يتوقفوا بطريقة شعروا أنها كانت الطريقة الصحيحة للسير.
    Bütün hayatın boyunca, gittiğin yolun doğru yol olduğuna inandın, en iyisi olduğuna, tek yol olduğuna. Open Subtitles طوالَ حياتِك، ظنَنتَ أن طريقتكَ هي الطريقة الصحيحة أفضَل طريقة، الطريقة الوحيدة
    Beni yolum, hala da doğru yol, işe yaramadı. Open Subtitles طريقتي, التي مازالت هى الطريقة الصحيحة, لم تفلح
    Damian Drake'in oğlu sanırım Mavi Maymundan haberdar... ve Las Vegasa doğru yol alıyor. Open Subtitles يبدو وكأن السّيد دامين يعرف بشأن القرد الأزرق وهو في طريقه إلى لاس فيجاس
    Pele Dağ'ına ulaşmak için doğru yol bu mu? Open Subtitles أهذا الاتجاه الصحيح للوصول إلى جبل بيلى؟
    * Batıl inançlar doğru yol değil * Open Subtitles * الخرافات ليست هي الحل *
    Branca Adası'yla ana kara arasındaki kanala doğru yol alıyoruz. Open Subtitles نحن نتجه مباشرة للقناة بين جزيرة برانكا و البر الرئيسى
    Chin, Randall Ala Wai Bulvarı'ndan doğuya doğru yol alıyor. Open Subtitles شين,نحن حصلنا على راندال متجه شرقا الى شارع علاء واى.
    Aya doğru yol alıyorsun. Yolculuğun tadını çıkar. Open Subtitles ونحن في طريقنا إلى القمر، استمتعي بالرحلة
    Seul istasyonuna doğru yol alırken onlarla karşılaşmalıyız. Open Subtitles نحن بحاجة أن نضرب هدفنا في طريقهم إلى محطة سيول
    Birde bu yeterince kötü değilmiş gibi kendimizi nereye gittiğini bilmediğimiz bilinmezliğe doğru yol alan bir uçakta bulduk. Open Subtitles وكما هذا لم يكن سيئا بما فيه الكفاية. لقد وجدنا نفسنا في طائرة. متجهين الى مصير غير معروف
    Ambulans çağırdığın anda hapse doğru yol almaya başlarız, hepimiz birden. Open Subtitles إن اتصلت بالاسعاف، فنحن بمنتصف الطريق نحو السجن، كلنا
    O gece şehre doğru yol alırken arka koltuğumda oturan puşt herif Danny Boy'u mırıldanmaya başladı. Open Subtitles ...فقط في تلك الليلة ،كنت أقود باتجاه البلدة وهذا الأحمق
    Benim için şu anki doğru yol, şu kapıya giden yoldur, Peder. Open Subtitles في الوقت الراهن طريقي هي عبر ذلك الباب يا أبتاه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more