| Fantezi dünyamızın ekranlar önünde bizi yönetmesine izin verdik. | TED | لقد سمحنا لأنفسنا بأن نقود حياتنا الخيالية أمام الشاشات. |
| Bir süre önce Berg adında bir tasarım ajansıyla ekranlar olmadan İnternet'in nasıl gözükeceği konusunda bir işte çalıştım. | TED | قبل فترة قصيرة، توجب علي العمل مع وكالة التصاميم بيرغ. على عملية استطلاع كيف يبدو الإنترنت حقا من غير الشاشات. |
| Peki analog dünyamızda ekranlar neden bu kadar yaygın? | TED | إذن لماذا تنتشر الشاشات في عالمنا التناظري؟ |
| Sunucu: İlk grup duvarlarının bilgisayar ekranı ve aile fotoğrafları için ekranlar haline geldiği bir hücre yaratıyor. | TED | المعلق: المجموعة الأولى تبني مساحة عمل بحيث تكون جدرانها بمثابة شاشات للحاسب ولعرض صور العائلة |
| ve hatta, bilgisayar ve akıllı telefonlar için dokunmatik ekranlar, kırılmayacak olanlarından. | TED | وحتى شاشات اللمس لأجهزة الكمبيوتر والهواتف الذكية، و التي لن تنكسر |
| Belki de bu ekranlar, başka ambarlarla bağlantı kurmak içindir. | Open Subtitles | إذاً ربما بعضاً من هذة التليفزيونات يتصل بالسراديب الأخرى |
| Şimdi size zaman içerisinde bu boşluğun ne kadarının ekranlar tarafından işgal edildiğini göstereceğim. | TED | ما أنا بصدد القيام به الآن، هو أن اُريكم كم تبلغ المساحة التي تشغلها الشاشات عبر الزمن. |
| ekranlar mucizevi; bunu söylemiştim zaten, doğru olduğunu biliyorum. | TED | الشاشات رائعة؛ سبق وأن قلت ذلك، وأشعر أنّه صحيح. |
| Bu ekranlar çocukları daha da çok hareketlendirebilir. | TED | يمكنُ لهذه الشاشات أن تجعل الأطفال تنهض وتتحرك أكثر. |
| Bütün ekranlar Bir'e bakıyor. Web'in dışında bir bit bile kalmayacak. | TED | كل الشاشات تنظر الى الواحدة. لن تعيش قطعة خارج الويب. |
| Bu yeni çıkan teknolojiler kümesi, arkaplanda akıllı işlemler yapan büyük ekranlar kullanıyor ve böylece görünmeyen görünür oluyor. | TED | وهذه مجموعة تقنيات ناشئة تُستخدم في عروض الشاشات الضخمة بحسابات ذكية في الخلفية لجعل غير المرئي، مرئي |
| Onları bu şekilde tanıyorsunuz, yeni nesil ekranlar olarak. | TED | هذه هي الطريقة التي قد تعرفها بها، كنوع جديد من الشاشات. |
| - Sağ ol. - Neptün... - Tüm ekranlar yeşil. | Open Subtitles | كل الشاشات ، خضراء اللون و كل شئ ، 5 على 5 |
| Ön odandaki tüm o ekranlar da neyin nesi? | Open Subtitles | ما هذا الموجود على كل تلك الشاشات في الصالة عندك |
| Benim gözlerim iyileşmiyor ama bu ekranlar git gide küçülüyor. | Open Subtitles | أسمع، عيني لم يصبحوا أفضل وهذه الشاشات تصبح أصغر |
| Tekneler, lazerler kablosuz internet, plazma ekranlar, uydu ve her türlü oyuncak var. | Open Subtitles | و أقمار صناعية و كل أنواع الألعاب شاشات البلازما، تلفزيون فضائي، كُلّ اللُعَب والصافرات. |
| Dokunmatik ekranlar. O da benim. | Open Subtitles | تقنيات شاشات اللمس إنها من أحدى أختراعاتي |
| Metal zemin, kayalarda ekranlar. Sadece kısa mesafeli bir ışınlamaydı. | Open Subtitles | أرضية معدنية، شاشات في الصخور لقد كان مجرد ناقل قصير المدى |
| Çünkü küçük ekranlar büyük ekranlar, küçük morfin damlaları hikâyeler, reklamlar, zombiler, kanye Snapchat ve Grump Cat ile programlanıyorsunuz. | Open Subtitles | لأنكم تمت برمجتمكم من خلال شاشات صغيرة شاشات كبيرة القليل من المورفين من العواقب والزومبي والكسالى |
| Bütün bu ekranlar. | Open Subtitles | كل هذة التليفزيونات |