Jordan, sadece senin için en iyisini istiyorlar. Bu o kadar kötü mü? | Open Subtitles | جوردان , انهم فقط يريدون الافضل لك , هل هذا شئ سيئ ؟ |
O bir çocuk, onun için en iyisini de sizin seçeceğinizi sanmıyorum. | Open Subtitles | انه طفل, و انا لا اعتقد انك من تقرر الافضل بالنسبة له |
Sadece çıkın, ve ne yapıyor olursanız olun, kabiliyetiniz oranında en iyisini yapın. | TED | فقط أخرج إلى هناك، وأفعل ما تفعله، أفعله بأفضل ما لديك من مقدرة. |
Karen biliyorsun değil mi, senin için en iyisini istiyorum yalnızca. | Open Subtitles | كارين أنت تعرفين أنني فقط أريد ما هو الأفضل لكِ ، ألست كذلك؟ |
Eminim ki her ne değişiklik yaptınsa en iyisini yapmışsındır. | Open Subtitles | إنني متأكد بأنه أيّاً كان الذي غيَّرته فانك جعلتنا للأفضل |
Açıklamalardan biri, fetüslerin kötü bir durumda ellerinden gelenin en iyisini yaptıkları şeklinde. | TED | إحدى التفسيرات هو أن الأجنة تختار أفضل ما في الوضع السّيء. |
Bazen babalar, onlar göremese de çocukları için en iyisini bilirler. | Open Subtitles | حسناً, أحياناً, يستطيع الأب أن يرى ماهو الأفضل لأطفاله حتى لو لم يروا |
Sürekli elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak Kardeş Joseph'in ölümünü Mormon taburunu ve diğer mahkemeleri atlatmamda yardımcı oldu. | Open Subtitles | بالرغم من اني لم اشعر بالارتياح حاولت فعل الافضل مما ساعدني لتخطي موت الاخ جوزيف قائد المورمون والعديد من التابعين |
Sizin gibi değerli bir savaş kahramanından, en iyisini beklerim her zaman. | Open Subtitles | انا لا انتظر الا الافضل من بطل حرب في وزنك |
Sizin gibi değerli bir savaş kahramanından, en iyisini beklerim her zaman. | Open Subtitles | انا لا انتظر الا الافضل من بطل حرب في وزنك |
Eğer en iyisini alamazsa, onun da cehenneme kadar yolu var. | Open Subtitles | اذا لم يستطيع ان يصبح الافضل فـ ليذهب الى الجحيم هو ايضا |
Ülke için en iyisini vicdanını rahatlamak pahasına harcayamazsın! | Open Subtitles | انت فقط لاتقرر .. ان تضع ضميرك جانباً للحصول على الافضل فى سبيل هذه البلاد |
Bu yazdığım zamanı da göze alırsak yapabildiğimin en iyisini yaptım. | Open Subtitles | بإعتبار الوقت الذي كان لدي أرى أنني قمت بأفضل ما لدي |
Eğer kendin için en iyisini istiyorsan bizle gelirsin. | Open Subtitles | تعال معنا لو أنك تعلم ما هو الأفضل بالنسبة لك |
Şimdiyse elimi sepete atıp "umarım en iyisini seçmişimdir" diyorum. | Open Subtitles | اضع يداي الآن في صندوق الثلاث دولارات و آمل للأفضل |
Belki de insanlarla mütevazi şekilde tanışmak için en iyisini yapmalıyız. oldukları halleriyle. | TED | لنفعل ما في وسعنا لنقابل الناس بتواضع أينما كانوا، وكيفما يظهرون في ذلك اليوم، مهما كان جيلهم. |
Ben senin için en iyisini bilirim canım, meseleleri halletmeyi. | Open Subtitles | أعرف ماهو الأفضل لك، عزيزي كيفية الإهتمام بالأمور، تعرف أن هذا صحيح |
Gerçekte önem arz eden şey: Gayret ederseniz düzenli olarak yapabileceğinizin en iyisini yapmak için, sonuçlar olması gerektiği şekilde olacaktır. | TED | هذا هو ما يهم حقاً: إذا بذلت جهدا لفعل أفضل ما تستطيع بصورة دائمة، فان النتائج ستكون كما ينبغي أن تكون. |
- Benim söylemek istediğim de sadece, geriye dönüp baktığımda demek istiyorum ki elimden gelenin en iyisini yaptım, burada sıkışıp kalmışken. | Open Subtitles | ..جل ما أقوله هو ..أريد النظر للوراء وأقول أنني فعلت أقصى ما أستطيع عندما لم يكن هناك مفر آخر |
Bunu söylemek çok zor, ama kariyerim için en iyisini yapmalıyım. | Open Subtitles | هذا ليس سهلاً علي أبداً لكن علي فعل ما يصب في مصلحتي و مصلحة مسيرتي |
Şimdi birlikte çalışmaya ve en iyisini yapmaya uğraşalım veya tüm gün şeyimizin ölçüsünü kıyaslayalım. | Open Subtitles | الآن بأمكاننا العمل سوية وعمل ماهو أفضل وتخطي كل ماهو سيء أو يزعج كلٍ منّا الآخر طوال اليوم |
Yapabileceğinin en iyisini yaptığını biliyorum veya daha iyisini yaptığını. | Open Subtitles | اعلم انك فعلت ما بوسعك وانك لم يسعك فعل افضل |
Elimden gelenin en iyisini yaptım beyler, buranın evlerle doldurulmuş olduğunu nereden bileyim. | Open Subtitles | تذكرت ما بوسعي يا فتى لكن لم أعلم أن المكان سيكون مليئاً بالمنازل |
Bununla ortak olan tek noktamız ikimizin de senin için en iyisini istiyor olmamız. | Open Subtitles | الشىء الوحيد المشترك بينى وبين ذلك الشىء اننا نحاول عمل الأفضل لك |
— Doktor, odaklanamıyorum. — Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz bayan. | Open Subtitles | ــ أيّها الطبيب، أعجز عن التركيز ــ نبذل قصارى جهدنا يا سيّدتي |
Ben, dengeli hayat için elimden gelenin en iyisini yaptım. | TED | لقد بذلت قصارى جهدي أن أحافظ على التوازن في الحياة. |