"endişelendiğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقلقني
        
    • قلق
        
    • قلقا
        
    • أقلق بشأنه
        
    • قلقة بشأنه
        
    • قلقي
        
    • اقلق
        
    • مخاوفي
        
    • قلقة بشأن
        
    • أقلق بشأنها
        
    • أشعر بالقلق
        
    • ما يُقلقني
        
    • لست قلقة
        
    • أقلق عليه
        
    Endişelendiğim ise iyi bir şeyler yaparken güzel şeyleri kaybediyor olmamız. TED ما يقلقني هو أن نكون مثل من تخلص من الجمل بما حمل.
    - Aslında harika buluyorum. - Endişelendiğim şey bu zaten. Open Subtitles في الحقيقة، أتصوره مفتناً - نعم، هذا ما يقلقني -
    Sadece sana Endişelendiğim ve seni ondan daha çok sevdiğim için. Open Subtitles فقط لأنني كُنْتُ قلق بشأنك ولأن أَحبُّك أكثر مِنْ أَنَّهَا تَعمَلُ.
    Ama bugün Endişelendiğim şey; ya yaptığımız tek şey daha çok araba ve kamyon satmaksa? TED لكنني اليوم قلق بخصوص, ماذا لو كان كل ما نفعله هو بيع المزيد من السيارات والشاحنات؟
    O yüzden gelmedim. Senin için Endişelendiğim için geldim. Open Subtitles أنا لست هنا بسبب هذا كنت قلقا عليك مخرجة يوون
    Benim de Endişelendiğim yaşıyan olan bir tanesi. Open Subtitles إنه عملاق حي ذلك الذي أقلق بشأنه
    Benim Endişelendiğim şey gelecek değil ki. Open Subtitles ليس المستقبل ما أنا قلقة بشأنه
    Bak, yakınlaştıkça, en fazla Endişelendiğim,diptekilerin tüm bu olayla kavgaya girmesidir. Open Subtitles اسمع، كلما اقترب التنفيذ كلما زاد قلقي على فشل هذا الأمر
    Endişelendiğim polis değil. Open Subtitles البوليس، هذا ليس الشيء الوحيد الذي يقلقني
    Endişelendiğim tek şey hiç kimsenin dışarıya çıkacak ilk kişi olmak istemeyeceği. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يقلقني بأنه لا أحد يريد أن يكون أول شخص يسير خارجاً
    Endişelendiğim bu değil, Sinbad. Open Subtitles ليس هذا ما يقلقني يا سندباد. إنه الخروج من هنا ما يهمني.
    Bu hakkında Endişelendiğim toplumsal sorun türlerinden değil. TED ليس هذا نوع المشاكل المجتمعية التي أنا قلق بشأنها.
    Bütün gece bu toplantı yüzünden Endişelendiğim için. Open Subtitles ولكن فقط لأنني كنت مستيقظين طوال الليل قلق حول هذا الاجتماع.
    Endişelendiğim, 2 saat 45 dakika daha uykuya geçemeyeceğim. Open Subtitles وأنا قلق أنّني قد لا أستطيع النوم قبل ساعتين و 45 دقيقة
    Ondan pek endişelenmiyorum, esas Endişelendiğim burada olmanın Rachel'a ne kadar zor geleceği. Open Subtitles أنا أقل قلقا بشأن هذا عن قلقي بحقيقة أن كونك هنا سوف يكون صعبا على رايتشل
    Katie'ye olanları duydum ve Sera hakkında Endişelendiğim için buraya geldim. Open Subtitles اسمع,لقد أتيت الى هنا لأنني سمعت عن كايتي و كنت قلقا لأجل سيرا لا تعاملونني على أنني مجرم
    Onlara güvenebilirsin. Endişelendiğim onlar değil. Open Subtitles يمكننا الوثوق بهم ليس من هم أقلق بشأنه
    Benim Endişelendiğim kendi geleceğim değil. Open Subtitles ليس مستقبلي الذي أنا قلقة بشأنه
    Bak, sona yaklaştıkça en fazla Endişelendiğim diptekilerin sorun çıkarma ihtimali. Open Subtitles اسمع، كلما اقترب التنفيذ كلما زاد قلقي على فشل هذا الأمر
    Sorun değil, şu anda en az Endişelendiğim şey bu. Open Subtitles اسفه لانى قلت انك وغد لقد تعرضت لبعض الاشياء السيئه لا عليكِ. هذا اخر ما يمكن ان اقلق بشانه الان
    Piper, bu şu an en az Endişelendiğim şey. Open Subtitles بايبر، وهذا هو أقل من مخاوفي في الوقت الحالي.
    Benim Endişelendiğim ne zaman döneceğin değil. Benim Endişelendiğim söndüğünde nasıl bir insan olacağın. Open Subtitles لست قلقة بشأن عودتك، أنا قلقة بشخصكِ وبما تفعله
    Peki, şuan Endişelendiğim kişi sensin. Open Subtitles حسناً إنها أنتِ من أقلق بشأنها في هذه اللحظه
    Bu benim biraz daha fazla Endişelendiğim bir olasılık, çünkü eğer berbat eden biz isek, bununla gidip nasıl başa çıkacağımız aslında pek açık değil. TED هذا احتمال أشعر بالقلق نوعا ما حياله، لأنه، لو كنا نحن ذوي التركيبة الخطأ، فلن يكون في الواقع واضح كيف لنا أن نتعامل مع هذا.
    Benim Endişelendiğim öfkeleri değil. Kumar. Open Subtitles ليسَت عِدائيتهِم ما يُقلقني إنها المُقامَرَة
    Ama hakkında tek Endişelendiğim sen değilsin. Open Subtitles لست الشخص الوحيد الذي أقلق عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more