"erkeklerin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرجال
        
    • الشباب
        
    • الذكور
        
    • للرجال
        
    • الفتيان
        
    • بالرجال
        
    • الرجالِ
        
    • الشبان
        
    • الذكر
        
    • والرجال
        
    • للأولاد
        
    • للرجل
        
    • الصبيان
        
    • الفتية
        
    • ذكور
        
    Çünkü erkeklerin kadınların işe alınmasını desteklemeleriyle, gerçekte kaç kadının profesyonel iş sahalarında işe alınmasının bir bağlantısı olduğunu keşfettik. TED لأننا اكتشفنا رابطا بين دعم الرجال لعمل المرأة وكم تُشغّل في الحقيقة من إمرأة في المجالات المهنية في تلك الدولة.
    Anlaşılan beyaz erkeklerin klitorisi bulmakla ilgili bir sorunu var. TED يبدو أن الرجال البيض يواجهون مشكلة في التعرف على البظرين.
    Sana sadece on yedi yaşındaki erkeklerin nasıl olduklarını anlatıyorum. Open Subtitles أنا فقط أخبرك كيف هم كل الشباب ذو الـ17 عام
    erkeklerin ve kadınların mutluluğu birbirine çok yakın seviyelerde kaydettiği sonucuna varıldı. TED وقد تبين ان الذكور و الاناث لديهم نفس المستوى من السعادة
    Bu dünyada çocuk yapmak, kadınlar için erkeklerin savaşından daha tehlikelidir. Open Subtitles إن حمل طفل بهذا العالم اكثر خطراً للنساء من الحرب للرجال
    Güçlü konumlardaki erkeklerin çocukları (Penn State vakasında erkek çocuklarını) korumak için harekete geçemedikleri birçok olay biliyorsunuzdur. Gerçekten inanılır gibi değil. TED لديك عدد كبير من الحالات في ذلك الحقل حيث فشل الرجال في مواقف السلطة في التصرف لحماية الأطفال، وفي هذه الحالة، الفتيان.
    Ve görünüşe göre bunun nedeni erkeklerin farklı çalmasıydı, galina daha iyiydiler. TED ويبدو أن السبب أن الرجال يعزفون بشكل مختلف، بصورة أفضل فرضياً، فرضياً
    Bununla birlikte erkeklerin bu harekette yer almasını sağlamak oldukça tartışmalı. TED ولكن مع ذلك إدراج الرجال خلال هذه الحركة سيكون محل نقاش.
    Ancak dünyada erkeklerin kadınlar kadar uzun yaşadıkları bir yer var. TED ولكن هناك مكان واحد في العالم يُعمر فيه الرجال مثل النساء.
    Yani zengin, beyaz trans olmayan kadınların, zengin beyaz erkeklerin engin toplumda elde ettiği mevkinin aynısında bulunduğunu görüyoruz. TED الآن نرى أن النساء متوافقات الجنس الأثرياء البيض يحتلون الوضع المماثل الذي يحتله الرجال البيض الأثرياء في مجتمعٍ أوسع.
    Daima aklında olsun, erkekler diğer erkeklerin istediğini ister. Doğru. Open Subtitles تذكري أن الشباب يريدوا كل ما يرغب به أي فتى
    erkeklerin genelde ne çeşit seksi fotoğraflar istediği konuşunda fikirbirliğine ulaşmak istiyoruz. Open Subtitles نحن نحاول، مثل بشكل عام ما نوع الصور المثيرة التي يطلبها الشباب
    Genç erkeklerin %25'i ve genç kadınların %40'u askere alınamayacak kadar fazla kilolu. TED خمسة وعشرون في المائة من الشباب و 40 في المئة من الشابات ثقل جداً للتطوع في القوات العسكرية الخاصة بنا.
    Çünkü birebir karşılaştırıldığında erkeklerin ortalama yaşam süresi Hintli kadınlara göre iki yıl fazla. TED لأنه بإعتبارك من الذكور, ستحظى بنحو سنتين على حسب متوسط العمر المأمول بالنسبة للمرأة.
    erkeklerin, hayatlarının en aktif zamanlarında bir kaza sonucu ölme ihtimalleri çok daha yüksektir. TED الذكور أكثر عرضةً للموت العرضي في شبابهم.
    Ve erkeklerin, sevgili veya eşlerinin rızalarının alınması tam tersine göre daha olasıdır. TED وفي الذكور من الأسهل الحصول على الموافقة ، من رفيق حياتهم ، مما هي عليه الحال في حالة الإناث.
    Filistin toplumu geleneğinde erkeklerin haneye girmesi yasaktır. TED في تقاليد الشعب الفلسطيني، يعتبرمحرماً للرجال الغرباء بالدخول إلى بيوت الأهالي،
    Kadınlar ataerkilliği destekleyebilirler, tıpkı erkeklerin cinsiyet eşitliği için savaşabileceği gibi. TED فللنساء أن يؤيدن النظام البطريركي، كما للرجال أن يؤيدوا الكفاح من أجل المساواة بين الجنسين.
    Ve böylece verilen mesaj yalnızca kızların yemek yapması gerektiği idi, erkeklerin değil. TED وبالتالي كان نوع من ارسال رسالة أن الفتيات فقط من المفترض أن يطهو لا الفتيان.
    Şöyle diyelim; erkeklerin tedavi görmesine annen pek olumlu bakmıyor. Open Subtitles لنقل أنّ أمّك ليست من أشدّ المعجبين بالرجال بإعادة التأهيل
    Belki de o erkeklerin onun için doğru kişiler olmadığını biliyordu. Open Subtitles حَسناً، هو كما محتمل بأنّها عَرفَ أولئك الرجالِ كَانوا خاطئون لها.
    erkeklerin seksi liseli rutinin yüzünden sana para verdiğini biliyorsun. Open Subtitles تعلمين أن الشبان يعطونك المال بسبب روتين فتاة المدرسة الجذابه
    Ayrıca bu erkeklerin bir şeyleri tamir etme ihtiyacını gideriyor. Open Subtitles إلى جانب أن هذا يرضي حاجة الذكر الأساسية لإصلاح الأشياء
    Bu görüntü kadınlar tarafından başlatılmış bir devrimi gösteriyor. Kadınların ve erkeklerin karma bir protesto sürdüklerini görüyoruz. TED هذه الصورة تظهر جانباً من جوانب الثورة والتي بدأت بنسوة وهي تظهر النساء والرجال سوية يقودون ثورة مختلطة
    Bazı oğlanlar beni kırdı, çok gençken, erkeklerin bir kızı kırmak için neler yapabileceğini bilmiyordum. TED كسرني بعض الأولاد ، عندما كنت صغيرة جدا، لم أكن أعرف ما يمكن للأولاد القيام به لكسر فتاة،
    Evet ama bu erkeklerin kontrolünde olan son romantik olay. Open Subtitles أجل، لكن هذا مثل أخر شيء يمكن للرجل يمتلك زِمامه
    Benim doğduğum yıl olan 1979'da erkeklerin yüzde beşi, kızların da yüzde biri okul eğitimi alabiliyordu. TED وخلال ولادتي سنة 1979، كان خمسة بالمائة من الصبيان وواحد بالمائة من الفتيات فقط هم القلة الذين تلقّوا تعليمًا.
    Görünüşe göre erkeklerin görebildiği ve kızın Deli olduğunu gösteren bir şey Open Subtitles ما هذا؟ من الواضح, أنه شئ تمتلكه النساء و يستطيع الفتية رؤيته
    Küresel Medya Gözetleme Projesi kadınlar tarafından hazırlanan haberlerin klişelerle mücadele etmeye erkeklerin hazırladıklarından daha yatkın olduğunu belirtiyor. TED و قد وجد مشروع رصد الأعلام العالمي أن القصص التي ترويها المرأة أكثر تحدي للقوالب النمطية التي يرويها صحفيون ذكور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more