Yani bu kuadlarla fiziksel olarak etkileşim kurup fizik yasalarını değiştirebiliyoruz. | TED | إذن يمكننا التفاعل مع هذه الرباعيات ماديا ونستطيع تغيير القوانين الفيزيائية. |
İşte, büyürken yaşadığım, benlik ve kimlikle olan tüm bu etkileşim benim için çok zordu. | TED | مبدأ التفاعل هذا بين الذات والهوية كان جدا صعب بالنسبة لي حينما كنت أصغر. |
Serebral korteksle beyinsapı arasındaki etkileşim olmasaydı şuurlu bir zihine sahip olamazdınız. | TED | لا يمكن ان يكون لك عقل واعي ان لم يكن لديك التفاعل ما بين قشرة الدماغ وجذع الدماغ. |
Bu alanlar gerçek biriyle etkileşim kurduğumuzda daha meşgul bir hale geliyorlar. | TED | وتصبح هذه المناطق أكثر نشاطاً عندما تتفاعل بشكل مباشر مع شخصٍ ما. |
Mesela bir yaz kampındaki sosyal etkileşim yaşanacak durumlar gibi. | Open Subtitles | التعقيدات في المنام التفاعلات الإجتماعية في المواقف مثل المخيم الصيفي |
Dinleyicilerle aramızda hep canlı bir fikir alışverişi, sıcak bir etkileşim vardı. | Open Subtitles | أَتغيّبُ عنه أيضاً. نعم، التبادل السريع للأفكارِ، تفاعل الطَقْطَقَة بيني وأشخاصي المتّصلون. |
Yani bu bir hücre, termit veya kuşsa, sadece etkileşim kurallarına (yasalarına) odaklanırsınız. | TED | فلو كان خلية أو نملة بيضاء أو طائر، فأنت تركز فقط على قواعد التفاعل. |
Ve işte etkileşim tam da bu noktada yatıyor, etkileşimi önemli kılan şey bu. | TED | وهنا حقا أين يكمن كذبات التفاعل، وهذه هي أهمية التفاعل. |
etkileşim tasarımının en derin kökünde davranış vardır. | TED | المسألة الأساسية الحقيقية لتصميم التفاعل هو السلوك. |
etkileşim tasarımı davranışıyla uğraşan tasarımcılar, hayatlarımızın geri kalanını etkilerler. | TED | المصممين التي تتعامل مع سلوكيات تصميم التفاعل تلك التي تذهب إلى التأثير على بقية حياتنا. |
Bir bakıma, oyunların nasıl da etkileşim tasarımının en saf hali olduğunu görebilirsiniz ve tasarımı açıklamak için ne kadar kullanışlı bir yol olduğunu da. | TED | بطريقة ما، يمكنك مشاهدة ألعاب الفيديو هي أنقى جوانب تصميم التفاعل وهي مفيدة جداً لشرح ما هو التفاعل. |
Daha sonrasında sınıfa birebir etkileşim için gelirler. | TED | ثم يأتون الى القاعة الدراسية للتواصل الشخصي و التفاعل مع بعضهم البعض. |
etkileşim davranış şeklinizi değiştirir, hem görevli hem de mahkûm için geçerli. | TED | التفاعل يغير سلوكك سواءً كنت ضابطًا أو مسجونًا. |
Görev, etkileşim ve güvenli ortamın etkilerini ölçmemizi sağlayacak yeni ve daha iyi yollara ihtiyacımız var. | TED | نحتاج طرق جديدة ومميزة لقياس مدى التأثير في المشاركة، التفاعل في البيئة الآمنة |
Sizi her gün etkileşim halinde olduğunuz gerçek dünya bırakmaktansa, sürücü koltuğuna koymanın daha iyi yolu nedir? | TED | وهل من طريقة أفضل لإعادتك في مقعد القيادة من إعادتك إلى العالم الحقيقي الذي تتفاعل معه كل يوم |
Evet, bu yüzden biçim ve işlev dinamik ve karşılıklı bir etkileşim içinde. | TED | حسنا ، الشكل والوظيفة تتفاعل ديناميكيا و تتبادل |
Ve bu etkileşim modelleri karıncanın geri gelip gelmeyeceğini... ...ve geldiği zaman ne yapacağını belirtir. | TED | ونمط هذه التفاعلات يحدد ما إذا كانت النملة تعود مجدداً، وماذا تفعل عندما تعود للخروج. |
Ayrıca işimiz insanlarla etkileşim gerektiriyor. Bu konuda iyi sayılmayız. | Open Subtitles | عملنا الآن يتطلب تفاعل مع الناس، وتلك ليست سمتنا القويّة. |
bir anlamlar bütünü oluşturmaya başlarlar; ancak sosyal etkileşim alanında edinilmiş olan bir anlamlar bütünü. | TED | يبدأون ببناء هذا الجسم من المعاني, المعاني التي تم اكتسابها من خلال عالم التواصل الاجتماعي. |
Yani, yörüngelerin boyutları ve şekilleri arasında bir etkileşim görüyoruz. | Open Subtitles | لذا نرى تفاعلات وأشكالاً وأحجامًا للمدارات |
Fakat dünyâyı öğrenme şeklimizle ilgili önemli başka bir yol var: onunla etkileşim kurmak. | TED | ولكن هناك طريقة أخرى مهمة يمكن معرفة العالم بها وذلك بالتفاعل معه |
Dans, kadınla erkek arasında gerçek bir etkileşim için tek yerdi. | Open Subtitles | كان الرقص هو المكان الذي يتفاعل فيه الرجل مع المرأة |
Ve aslında işi; difüzyon, kimyasal tepkime oranları gibi, çok basit ve tanıdık süreçler yapar, ve aralarındaki doğal etkileşim örüntü ortaya çıkarır. | Open Subtitles | فى نسيج النظام الكونى وأنها ببساطة شديدة تحدث نتيجة تداخل عمليـات بسيطة ومألوفة مثل الانتشار وتفاعلات المواد الكيميائية |
Beynimizi gözetleyebiliriz ve kilitlediklerimiz ile etkileşim kurabiliriz, bizi bir zamanlar şaşırtan ve ayırandan. | TED | يمكننا النظر داخل رؤسونا والتفاعل مع ما كان يبدو مغلقا عنا، مع ما خدعنا وعزلنا. |
Sanat olduklarını hiç söyledim mi ki? Ben etkileşim tasarımlarından bahsediyordum. | TED | هل قلت يوما إنه فن ؟ كنت أتحدث عن التصميم التفاعلي. |