"evlendiğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تزوجتها
        
    • تتزوجين
        
    • تزوجته
        
    • تزوجتيه
        
    • تزوجتي
        
    • تزوجتِ
        
    • تزوّجتَ
        
    • لزواجك
        
    • لزواجكِ
        
    • تزوّجته
        
    • تزوّجتِ
        
    • زواجكَ
        
    • وأنتم لن تلجأوا
        
    • تزوجتيني
        
    Sekiz yıl önce evlendiğin salak güzellik uzmanı değilim. Open Subtitles ربما لم تلاحظ, لكنني لست تلك الغبية عاملة المقسم التي تزوجتها منذ ثمانية سنوات
    Baba, bu geçen gece evlendiğin kadın. Open Subtitles أبى هذه المرأة التى تزوجتها الليلة الماضية
    Sadece, evlendiğin zaman seni çok özleyeceğimi inkar edemem. Oh, Augusta! Open Subtitles فقط أنني لا أنكر أني سأفتقدك كثيراً عندما تتزوجين
    evlendiğin, sevdiğin adam karşında duruyor işte. Open Subtitles هذا أنا. هذا هو الرجل الذي تزوجته. هذا هو الرجل الذي تحبه.
    Yani evlendiğin o zavallı sadece görevinin bir parçası. Open Subtitles إذاً فذلك الشخص المسكين الذي تزوجتيه .. هل كان جزءاً من ستار مهمّتك؟
    Senin için seçilmiş biriyle evlendiğin için bunu ben de onaylamak zorunda mıyım? Open Subtitles فقط لأنكِ تزوجتي بشخص إختاروه لكِ هل عليّ أن أمر بذلك أيضاً ؟
    Bir asker ile evlendiğin için baban çok mutlu olmuştur. Open Subtitles لابد وأنَّكِ أسعدتِ والدك.. وأنَّكِ تزوجتِ ظابطاً بالجيش.
    Ve şunu söyleyeyim: kızımla evlendiğin için çok memnunum. Open Subtitles وأريد فقط ان أقول... أنني مسرور لأنك تزوّجتَ ابنتي
    Sen ve evlendiğin o parti kızı, sosyal takviminizde o mübarek anne içinde biraz zaman ayırsanız iyi olacak. Open Subtitles ربما حان الوقت لك ولفتاة الحفلات تلك التي تزوجتها أن تضع أمك المقدسة على لائحتك الإجتماعية
    evlendiğin hiddetli hatun, özgür seks hayatını yönetti ve bir kaç yıldan fazla hiç biryerde asla yaşamadı. Open Subtitles الفتاة المقاتلة التي تزوجتها لم تحصل على زواج حميم ولم تعيش في نفس المنطقة لكثر من سنتين.
    Sen yapmış olmalısın! Sen ve evlendiğin o arsız kadın! Open Subtitles لابد أن ذلك من فعلك أنتَ و تلك الشقية الوقحة التي تزوجتها
    evlendiğin zaman beni saray hizmetkarlarının sorumlusu yapacaksın. Open Subtitles عندما تتزوجين سوف تجعلينني على رأس الأسرة المالكة
    evlendiğin zaman zorlanacaksın. Open Subtitles سيكون لديكِ وقتاً عصيباً عندما تتزوجين
    evlendiğin zaman, sana takacaktım bunu. Open Subtitles كنت سأعطيكِ اياها عندما تتزوجين
    evlendiğin adamı gömmen gerekiyor. Open Subtitles وعليك أن تدفني الرجل الذي تزوجته. لا.
    Ben hala evlendiğin aynı adamım. Open Subtitles وما زلتُ الرجل الذي تزوجته
    Asıl acı gerçek, bunu almamla birlikte, artık biraz önce tvde gördüğün adam değilim ve artık evlendiğin adam değilim. Open Subtitles الحقيقة المرة هي، بأخذي هذه الأموال لن أكون الرجل الذي شاهدته منذ قليل على التلفاز و لن أكون الرجل الذي تزوجتيه
    Bu benim. evlendiğin adam bu. Marco değil. Open Subtitles هذا انا ، هذا الرجل الذي تزوجتيه ليس ماركو ، ليس جون
    Eğer doğru hatırlıyorsam, kardeşimle evlendiğin sırada senin de karnın sürekli şişiyordu. Open Subtitles بالرغم أنني أتذكر .. تماماً بطنك كانت أكثر إنتفاخاً أيضاً عندما تزوجتي أَخي.
    Bir asker ile evlendiğin için baban çok mutlu olmuştur. Open Subtitles لابد وأنَّكِ أسعدتِ والدك.. وأنَّكِ تزوجتِ ظابطاً بالجيش.
    Maria Laguerta'yla evlendiğin doğru mu? Open Subtitles أصحيح أنّكَ تزوّجتَ (ماريا لاغويرتا)؟
    Anne, razı olmakta haklıymışsın. - Babamla evlendiğin için mutluyum. Open Subtitles كنت محقة في الاستقرار أنا مسرورة لزواجك من أبي
    - Hayır, benimle evlendiğin ve seçime tekrar katılma cesareti verdiğin için teşekkür ederim. Open Subtitles كلا ، شكراً لكِ لزواجكِ بي وشكراً لتشجيعكِ لي على الترشح
    Çünkü evlendiğin adam manyağın teki çıktı. Open Subtitles لأن الرجل الذي تزوّجته اتضح أنه معتوه
    Peki Walt ile evlendiğin gün, birisi sana gelip benim uyanabileceğimi söyleseydi bunu kendisine saklamasını mı söylerdin? Open Subtitles ماذا عن اليوم الذي تزوّجتِ فيه (والت) إذا جاء شخص ما إليكِ وقال لكِ بأنني سأستيقظ.. أتريدين منهم أن يحتفظوا به لأنفسهم؟
    Umarım şimdi mutlusundur evlendiğin için de tebrik ederim... Open Subtitles .. آمل أن تنعم بالسعادة و تهانيّ على زواجكَ
    Evlenmediğin birinden evlendiğin kişiye kazık atmasını isteyemezsin. Open Subtitles وأنتم لن تلجأوا إلى الشركات التي ليس لها علاقة بكم وإنّما للتي لها علاقة حتى تستغلوها
    Biraz da benim sınıfımı sevmiş olmalısın, neredeyse benimle evlendiğin düşünülürse. Open Subtitles لا بد أنكِ أحببت درسي قليلاً، تبدين وكأنكِ تزوجتيني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more