Bir yıldan fazla bir süre sırrını saklamış ama sonunda itiraf etmiş. | Open Subtitles | قالت بأنها كانت تكتم سرّها لأكثر من سنة قبل أن تعترف بذلك |
Fiona Gallagher'ın boynu, daire etrafınca 20 cm'den fazla bir iplikle, zorla sıkıştırılmıştı. | Open Subtitles | عُصر بقوة لدرجة أن الضمادة التي رُبطت للقياس كانت أكثر من تسع بوصات |
Sekiz ay boyunca... hayır, daha fazla, bir yıI bir kafede oturdum, kahve içtim ve bir günlüğe zırvalar yazdım. | Open Subtitles | لمدة ثمانية أشهر .. لا ما يزيد عن ذلك .. إنه عام |
fazla bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | ليس بالقدر الكبير عندما تعمل فيه |
Fakat ona çok fazla bir seçim şansı bıraktığım söylenemez. | Open Subtitles | رغم أنّي لم أعطِه خيارًا يُذكر في ذلك. |
En fazla bir yıl yatarsın. Sonra onu geri alırsın. | Open Subtitles | سوف تفقدها سنة واحدة كحد أقصى , ثم تحصل عليها مرة أخرى |
Sadece basit etkileşimleri kullanarak, 130 milyon yıldan fazla bir zamandır, karınca kolonileri inanılmaz başarılar gösteriyor. | TED | باستخدام التواصل البسيط فقط، تطبق مستعمرات النمل إنجازات مذهلة لأكثر من 130 مليون سنة. |
Bir yüzyıldan fazla bir süre, bu yolculuk bitmeden kaldı. | TED | و لأكثر من قرن، ظلت هذه الرحلة غير منتهية |
Okulda yetişmiş ve 20 yıldan fazla bir süredir kilisede vaizlik yapan bir papaz olduğum için bu biraz sıradışı ama bu doğru. | TED | هذا غير معتاد بعض الشيئ، حيث أنني رجل دين معمداني، ولدي تدريب ديني وكنت واعظاً في كنيسة لأكثر من 20 عاماً، ولكنها الحقيقة. |
Senin sahip olduğundan daha fazla bir yetenekti seni eski dobişko. | Open Subtitles | والتي كانت أكثر من جميع مواهبك أيتها السمينة |
Ruh Festivali, 100 yıldan fazla bir zaman önce yerli Amerikalı kardeşler tarafından başlatılmış bir geleneğimiz. | Open Subtitles | مهرجان الأرواح هو تقليدنا المقدّس الذي بدأه أخوتنا من الأمريكيين الأصليين منذ ما يزيد عن المائة عام |
- fazla bir şey yok. | Open Subtitles | ليس بالقدر الكبير. |
Genelde benden her şey gizli tutuldu. fazla bir şey bilmiyordum. | Open Subtitles | و لم أعرف شيئاً يُذكر |
- En fazla bir saat. | Open Subtitles | ـ ساعة واحدة كحد أقصى |
Büyük ihtimalle görülecek fazla bir şey olmadığındandır. | Open Subtitles | من المحتمل لأن هناك ما كَانَ كثيرَ للرُؤية. |
Anlatacak fazla bir şey yok. | Open Subtitles | الذي،أنت فقط لا تَحْبُّ التَحَدُّث بة عن نفسك؟ لَيسَت الكثيرَ للإخْبار. |
fazla bir şey yapmama gerek kalmadı. Köprüyü yıkıp, biraz hayal görmelerini sağladım. | Open Subtitles | لم أفعل الكثير حقاً ، تحطيم جسر ما القيامبهلوسةجماعيةهناك.. |
Ben uyum sağlıyorum, sizde, ve yüz yıldan fazla bir süre sonra, ön işleme olmadan bedenim dünyaya geri dönebilir. | TED | أنا أنسجم معه، و أنت كذلك، وبعد مائة سنة على أقصى تقدير ، يمكن لجسدي العودة إلى الأرض بدون أيّ تحضير مسبق. |
- fazla bir R harfin var mı? | Open Subtitles | هل لديك حرف "الراء" لأستعيره منك ؟ |
Hukuk savaşı bütün parasını tüketti ve bir yıldan fazla bir süre bir aile çiftliğinde kapalı kalmasına neden oldu. | Open Subtitles | معركَتَهُ القانونيّة جففت مُواردُهُ الماليّة، وحاصرتهُ فى مزرعة عائليّة لإكثر من عام. |
Ama yarım yüzyıldan fazla bir süre yakayı ele vermediğini hatırlatmalıyım size. | Open Subtitles | لكن عليّ أن أذكر بأنّه أستطاع أن يتملص من الأسر لأكثر من نصف قرن. |
Geçen sene, elli milyardan fazla bir kazanç elde etmişler. | Open Subtitles | العام الماضي أداروا أصول تُقدر بأكثر من 50 مليار دولار. |
Bence dava çarlarsa en fazla bir sene yiyebilirsin. | Open Subtitles | لو تمت محاكمتك و إدانتك لن تنالي أكثر من عام بيوم واحد |