| Şu anda fosil yakıtlar kullanıyoruz çünkü onları bulmak kolay ve bunu yapabiliyoruz. | TED | حالياً نحن نحرق الوقود الأحفوري لأنه من السهل العثور عليه، ولأننا نستطيع ذلك. |
| Ama enerji politikaları daha fazla fosil yakıt bulunmasına odaklanmaya devam etti. | TED | لكن سياسات الطاقة استمرت في التركيز على إيجاد المزيد من الوقود الأحفوري. |
| Dereye gittik ve fosil aramaya başladık. | TED | وخرجنا إلى النبع وبدأنا نبحث عن الحفريات. |
| Sanayileşmiş gıda sistemimizde 1 kalorilik yiyecek üretmek için 10 kalori fosil yakıt enerjisi gerekiyor. | TED | يتطلب الأمر 10 سعرات من طاقة الوقود الحفري في نظامنا الغذائي عالي التصنيع لكي ننتج سُعرًا واحدًا من الطاقة الغذائية. |
| Winifred Bagnall ve Pauline fosil, konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | وينيفريد باجنال و بولين فوسيل ابقوا هنا لتتحدثوا معي |
| Elbette. fosil, dolomitten oluşuyor. | Open Subtitles | بالتأكيد, كما ترى, تلك الحفرية تكونت من الدولوميت |
| Akademik açıdan fosil toplamayla ticari açıdan fosil toplama farklıdır. | Open Subtitles | ... هناك فرق ... بين المنظور الأكاديميّ ... بتجميع الأحفوريّة |
| CA: Amerikan elektriğinin büyük bir bölümü fosil yakıtların yanmasından geliyor. | TED | كريس: معظم الكهرباء في أمريكا تأتي من خلال إحراق الوقود الأحفوري. |
| Dünyayı bu koca fosil olayından kurtarmak nasıl bir şey hayal edebilirsiniz. | TED | أن بإمكانك تخيل ما يلزم لإِبعاد العالم عن الاستخدام الهائل للوقود الأحفوري. |
| fosil yakıtlara susamışlığın en büyük karmaşa yaratıcı olduğunu bilmemize rağmen. | TED | على الرغم من علمنا بأن التعطش للوقود الأحفوري هو المحرك الرئيسي للصراع. |
| Mesele fosil aramak değil, tecrübe etmek, | TED | لا يتعلق الأمر فقط بالبحث عن الحفريات لكن بتكوين التجارب. |
| Kendisi bir paleobiyolog yani fosil yaşam bilimci ya da eski ölü şeyleri kazıp çıkarmada uzmanlaşmış biri diyebiliriz. | TED | فهي عالمة في الحفريات القديمة، ما يعني أنها مختصة في نبش الكائنات الميتة القديمة جدا. |
| Doğru yerdeyseniz, soru fosil bulup bulamama değil, fosil bulursunuz. | TED | لذا عند تواجدك في الظروف الصحيحة، ليست مسألة ما إذا كنت ستستطيع العثور على حفريات أم لا؛ ستعثر على الحفريات. |
| fosil yakıtlardan elde edilen enerjiden güç alan. | TED | وتمد عملية التصنيع الطاقة المستمدة من الوقود الحفري |
| Kömür ve gaz gibi fosil yakıtlar kullanarak atmosferin bileşimini değiştirdik. | Open Subtitles | بحرق الوقود الحفري كالفحم والغاز، غيّرنا صميم مكوّن الغلاف الجوي، |
| Dünyada fosil yakıtı kullanılıyor yahu! | Open Subtitles | يعيش العالم على الوقود الحفري اعني، ماهذا الغباء؟ |
| Seni resitalde izlerken, okul kızı Pauline fosil gitmişti. | Open Subtitles | عندما أشاهدك تتلين وتنشدين بروح شريرة فأنا لا بولين فوسيل ، فتاة المدرسة |
| Buradayım dev fosil! Bir şey mi arıyordun? | Open Subtitles | هنا أيتها الحفرية الهائلة، أتبحث عن شيء ما؟ |
| fosil ve kayanın farkını bilen herhangi biri onu görebilirdi. | Open Subtitles | ... أي شخص لديه أيّة فِكرة عمّا إذا كانت الأحفوريّة مقابل صخرة ... كان قد رأى ذلك بالفعل |
| Belki bir fosil buldular, Bazı hayvanların buza gömülmüş artıklarıdır. | Open Subtitles | ربما وجدوا حفرية بقايا حيوان حرق فى الثلج |
| Bilgi toplayıp fosil arıyorduk. | Open Subtitles | لقد كنّا في الواقع نقوم بالتّنقيب ونبحث عن الأحفوريّات |
| Ve üçüncü olarak, fosil yakıtları kullanan bir ekonomiden güneş enerjisi ekonomisine geçiş yapılmalıdır. | TED | والثالث .. التحول من إقتصاد الوقود الاحفوري الى إقتصاد الطاقة الشمسية |
| 2004 yılında Brezilya'da dramatik bir fosil çıkarılmıştır. | Open Subtitles | في عام 2004، عـُثر على أحفورة مثيرة للإهتمام في البرازيل |
| İşte fosil mercanlarını, çevre hakkında öğrenmek için bu şekilde kullanabiliriz. | TED | إذن هكذا نستطيع استعمال المرجانات المتحجرة لمساعدتنا على فهم البيئة. |
| Şimdi de benim hayatımı mahvetmeye karar verdin çünkü yanında kalıp, sen ihtiyar bir fosil haline geldiğinde sana eşlik etmemi istiyorsun. | Open Subtitles | أعرف بأنكِ تصممين على أن تخربي حياتي لذا يجب أن أبقى هناك معكِ بينما تتحولين إلى عجوز متحجرة |
| Ekip, fosil üzerinde zehir kesesinin yerini tespit etmeye çalıştı. | Open Subtitles | تعرّف الفريق على ما اعتقدوه موقع كيس السم في الأحفورة |
| Bir kitlesel yok oluş döneminde yaşıyoruz, ki bu fosil kayıtlarını 10.000 kat aşıyor. | TED | نحن نعيش في زمن إنقراض جماعي يفوق عدد سجل الأحافير التي لدينا بـ 10,000 ضعف. |
| Üzgünüm, hayır. O petfolcü falan değil. Kahrolası bir fosil o, petrolcü değil. | Open Subtitles | هو لَيسَ من رجال النفط هو متحجر لعين لَكنَّه لَيسَ من رجال النفط |