Fred Sexton bu George Hodel'in bir arkadaşı. | TED | كان فرد ساكستون صديقاً لهذا الشخص، جورج هودل. |
Şimdi, James Ellroy annesini Malta Şahinin heykeltraşı Fred Sexton'ın öldürdüğüne inanıyor. | TED | الآن، يعتقد جيمس إلروي أن فرد ساكستون، ناحت الصقر المالطي، قتل والدة جيمس إلروي. |
Fred, yapabildiğin kadar çabuk kasabaya git. Singapur'da Joyce'a telefon et. | Open Subtitles | فريد, اذهب الى القرية بأسرع ما يمكنك, واتصل بجويسى فى سنغافورة |
Kör karanlıkta mumsuz kaldın Fred. İyi şanslar. | Open Subtitles | حظا سعيدا العثور على طريقك في الظلام بدون شمعة ، فريدي. |
Teşekkürler, Fred. - Size Fred diyebilir miyim? | Open Subtitles | شكراً يا فرِد , هل بإمكاني أن ادعوك فرِد ؟ |
Sen de bu işin içinde olamazsın Fred. | Open Subtitles | ليس ممكنا أن تكون متورطا بهذا الأمر يافريد. |
Güvende hissedene kadar Fred'e evin önüne bir ekip koydururum. | Open Subtitles | سأطلبُ من (فرَد) وضع سيارةٍ هنا في الليل الى ان نشعر بالأمان |
Hikâyenin Fred Johnson ile hariç tuttuğunuz kısmını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | ان نعرف جزء القصة الذي يقول انك وفريد جونسون غادرتم |
Başardığımda Fred Astair'le kıyaslayacaklar beni | Open Subtitles | حتى يقارنوا رقصى برقص فرد استيير عندما اعطيهم عرضى ٌاه نعم |
Fred Krueger seni takip edemez Nancy. | Open Subtitles | فرد كروجر لا يستطيع أن يتبعك بعد الأن نانسي |
Fred hiçbir şeye dokunma dedi. Ben de etrafı toplamadım. | Open Subtitles | فرد قال ان لا المس شىء لهذا لم أرتب شىء |
LUCHA'nın Fred Bauma'sı gibi görkemli genç aktivistler gözaltana alındı, onlara işkence edildi, buna rağmen uluslararası kamuoyundan çok az tepki geldi, bazen de hiç gelmedi. | TED | فالنشطاء الشباب البارعون مثل فرد بايوما من حركة لوتشا تم اعتقالهم وتعذيبهم، ويرافق ذلك أحيانًا القليل من الاستنكار إلى عدمه من قبل المجتمع العالمي. |
İyi ki Fred dedeniz sizi korumak için burada. | Open Subtitles | رائع أن يكون الجد فرد موجود لحمايتك |
Bu uzun sürmez, bayan Dan- merhaba, Fred? Lydia Brenner. | Open Subtitles | هذا لن يستغرق الكثير من الوقت مرحبا فريد,هذا ليديا برانر |
Fred Hitch, Er, 24. Tabur, 2. Batarya, B Takımı. | Open Subtitles | جندى فريد هيتش من السريه ب الكتيبه الثانيه 24 مشاه |
Hayır, Fred'in bir senaryosu var. Adı, "Enter the Dragon". | Open Subtitles | لا ، فريد لديه نص لفيلم إسمه إنتر ذا دراجون |
Benim Fred'im bu kalitesiz şeyi istemiyor. | Open Subtitles | فريدي لا يريد هذا الشيء الرديء |
Şerif Fred Heflin Babitch'i tek başına buldu. | Open Subtitles | وقد قام الشريف فريدي بتسليم بابيتش وحده |
Ed ve Fred isminde geniş omuzlu, futbol oynayan ve Ordu'ya katılan erkekler. | Open Subtitles | أولاد ذوي مناكب عريضة يحملان إسم (إيد) و(فرِد). يلعبان كرة القدم ويلتحقان بالجيش. |
Sen ölümden korkmuyorsun Fred, hayattan korkuyorsun. | Open Subtitles | انت لست خائف من الموت. يافريد انت خائف من الحياة. |
- Ne? Fred. Bir sürü geri döneni spor salonunda hapsetti. | Open Subtitles | أنهُ (فرَد), لقد حجزَ العديد من العائدين في النادي |
! Gwen, Fred, Alex ve ben küreyi alacağız. | Open Subtitles | اسمعوا, ها هى الخطه أنا و جوين وأليكس وفريد سوف نذهب ونحضر الكره |
Benim çantamdaydı. Fred almıştı. | Open Subtitles | ، لقد كانت في حقيبة الظَّهر (إنها مع (فِريد |
Yaşlı Fred'ın dediği gibi, koca bir oluğu dolduracak kadar çok yağıyor. | Open Subtitles | كفريد العجوز يَقُولُ، ذلك - gullywasher حقيقي. |
Burnun kırmızı, adın Fred. | Open Subtitles | أنفُك أحمر واسمُك (فْريد) |