| Hepiniz Romarins'de pınar olmadığını... biliyordunuz.Sadece gölet vardı. | Open Subtitles | كلكم تعلمون بأنه لا وجود لينبوع في الرومارين كانت مجرد بركة |
| Ben bir gölet isterdim ... içinde hindiler, tavuklar, tavşanlar, civcivler ve sülünlerin olduğu. | Open Subtitles | . . أتمنى بركة مليئة بالديك الرومي، الدجاج الأرانب، الفراخ، الظبي |
| Çıplak yüzmek için bir gölet, çıplak sallanmak için bir tekerlek. | Open Subtitles | هناك بركة لعوم لطيف و إطارات للتأرجح جميلة. |
| gölet ve tenis kortunun öteki tarafında araba yolunun diğer yanında. | Open Subtitles | إنها تقع عند النهاية المعاكسة للدرب على الجهة الأخرى عبر البركة |
| Zack ana evi hiç görmemiş çünkü tenis kortu ve gölet görüşü kapatıyormuş. | Open Subtitles | لم يرى زاك الشقة الرئيسية أبداً, لأن ملعب التنس و البركة تحجبان الرؤيا |
| Geriye sadece şu pis gölet kalmış. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي لم يتغير هو هذه البركة النتنة |
| Şurada büyük bir gölet var. Belki de orada birkaç söğüt vardır. | Open Subtitles | هناك بركة كبيرة هناك لربما هناك بعض الصفصاف |
| Evinde yırtıcıları yavrulardan uzak tutmak için telle çevrili bir gölet inşa etmiş. | Open Subtitles | في منزلها، أنشأت بركة محاطة بشباك لإبعاد المفترسين |
| Yılan başlı yırtıcı bir balık için bu kuruyan gölet bir çeşit açık büfe gibidir. | Open Subtitles | بالنسبة لسمكة أفعوانية الرأس الشرسة، بركة المياه المنحسرة هذه كأنها بوفيه روسي تخدم فيه نفسك بنفسك |
| Küçük, sakin gölet, artık çok da tekin bir yer değil. | Open Subtitles | والآن بركة المياه المسالمة هي أخطر مكان لتتواجد به |
| Şurada bir yerde bir gölet olacak. | Open Subtitles | كان هناك بركة فى مكان ما وكانوا يضعون فيها الساحرة المتهمة |
| Şöyle yapalım istersen şurda bir gölet var, arabayı daldırıp çıkaralım ne dersin? | Open Subtitles | هل يمكننا القيام بأمر آخر ؟ . هناك بركة ماء ، دعينا نقحم السيارة فيها |
| Sarayın dışında, süt dile dolu bir gölet var, leydiler orada banyo yapabiliyorlar. | Open Subtitles | وخارج المحافظة، هناك بركة مليئة بالحليب لسيدات البلاط كي يستحموا فيها |
| gölet yüzeyi tamamen donsa bile buzun altından yüzerek yuvalarına girip çıkabilirler. | Open Subtitles | حتى وعندما تتجمّد البركة بالكامل وسيظل قادراً على السباحة تحت الثلج ذهاباً وإياباً إلى منتجعه |
| Ve tepedeki amfi tiyatronun olduğu yerde de çok güzel bir gölet bulunuyordu. | Open Subtitles | وكان هناك هذه البركة الجميلة التى كانت تآوى مُدرَّج التل. |
| - Evet. - gölet donmuş. Dün gece oradaydım. | Open Subtitles | البركة متجمدة لقد مررت بها الليلة الماضية |
| Ve buharlaşan bu gölet arkasında bir kalıntı bıraktı ve sonra bir süre daha ısınmaya devam etti. Ve sonra yeniden yağmurlar yağdı. | Open Subtitles | و الفضلات المتبقية بعد تبخر البركة تسّخن لفترة من الزمن |
| Akan su burada başlar içine, nerede eskiden gölet toplamak. | Open Subtitles | , أمدادت المياه التي تصب فيه تبدأ هنا أين تجمع البركة سيكون |
| Ama bu gölet temizleme işi sadece bir vergi borcu sildirme olayı değil. | Open Subtitles | ولكن موضوع تنظيف البركة هذا بالكامل ممممم. ليس فقط إهتمامًا بالضرائب. |
| gölet! | Open Subtitles | (بيلابونج) |
| Aylarca, kurak tarlaların ortasında bir gölet için kazdım. | Open Subtitles | لأشهر , حفرتُ مستنقعاً وسط أرض قاحلة سهلية |
| Çimenliğin ilerisinde... iki saf kum kapanı ve zambaklarla dolu gölet zümrüt yeşili geçide açılıyor. | Open Subtitles | "وراء الخَضار منخفضان رمليان ناصعا البياض "وبركة ممتلئة بزهور السوسن صوب الممر الزمردي. |
| Şansımız var ki, kuraklık zamanıydı ve gölet sayısı az olduğundan bakacağımız yer sayısı azdı. | Open Subtitles | ولكن لحسن حظّنا أننا بموسم الجفاف وهنالك بِركة مياه لائقة واحدة باقية على الجزيرة |