"görmesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • يرى
        
    • لرؤية
        
    • يراه
        
    • يراها
        
    • يروا
        
    • يراك
        
    • برؤية
        
    • ليراه
        
    • ليراها
        
    • يراني
        
    • يراهم
        
    • ويرى
        
    • لرُؤية
        
    • رؤيتنا
        
    • تراك
        
    Bazen insan, koca orman yüzünden görmesi gereken ağacı göremezmiş. Open Subtitles أحيانا لا يرى الرجل الشجرة المناسبة بسبب وجود الغابة أمامه
    Bu adamın ölmeden önce kızını görmesi için bir istisna yapmanızı istiyorum. Open Subtitles انا اطلب منك ان تعمل استثناء وان تجعل هذا الرجل يرى ابنته
    - Bebeği görmesi için onu da getir. Open Subtitles حسناً، لمَ لا تعودين بها هنا لرؤية الطفل؟
    Gayrıresmi olarak, görmesi gerekmeyen hiçbir şeyi görmesini istemiyorum. Open Subtitles غير رسمي ، لا اريده ان يرى شيئ لايجب ان يراه
    Onları kademelendirdiler ve herkesin görmesi için yayınladılar. TED وقاموا بتدريجها، ونشرها لكي يراها الجميع.
    Aklınızın mucizesi dünyayı olduğu gibi görmesi değildir. TED ان عظمة الدماغ هو انه لا يرى العالم كما هو
    Öğrencilerin onlar için sıkı çalıştığımızı ve birbirlerini desteklediklerini görmesi çok önemli. TED لقد كان حاسماً أن يرى الطلاب أننا نعمل بجد من أجلهم و أنهم يقومون بدعم بعضهم البعض
    Birinin kalıntıları sık sık yada ilk defa görmesi... ...çok heyecan vericidir. TED وهذه الأمور مثيرة جدا، وأنها غالبا ما تكون كذلك فقط، أو للوهلة الأولى، لأي شخص يرى البقايا في أي وقت.
    - Yani piyanistin ölen karısını görmesi için onu kullanması gibi siz de onu kullanıyorsunuz. Open Subtitles كما استخدمها عازف البيانو لكي يرى زوجته الراحلة أنت تستعمل تاي غونغ شيل أيضا
    Düğünden önce yeni evlilerin birbirini görmesi uğursuzluk mudur? Open Subtitles اتعني أنه من سوء الحظ ان يرى كل منهما الآخر قبل الزواج ؟
    Damadin dügünden önce gelini görmesi kötü sans getirir. Open Subtitles انه فال سيء ان يرى العريس العروسة قبل الزفاف
    O yüzden Yang'in dışarıda başka ne olduğunu görmesi gerekmiştir. Open Subtitles لذا تحتاج يانج لرؤية ماذا يوجد غير هذا التخصص
    Hayır, "karımın daireyi görmesi gerekiyor" demedim. Open Subtitles لا، أنا لم أقل أن زوجتي تحتاج لرؤية الشقة
    İyi vurucu. Annesini görmesi gerek, hepsi bu. Open Subtitles بإمكانه ضرب الكرة، إنه بحاجة لرؤية أمه فحسب.
    Yaptığımız şey eski bir ağaç parçası almak... ve tüm dünyanın görmesi için onu olağanüstü bir altına dönüştürmek. Open Subtitles ما فعلناه هو أن أخذنا كتلة قديمة من الخشب وحولناه حتى يراه العالم أجمل وأروع ذهب
    Eğer bunun yapılmasını istiyorsan görmesi gereken adam benim. Open Subtitles ان كنتي تريدين تنفيذه فأنا الشخص الذي عليه ان يراه
    Bir sonraki video aramanızda insanların sizi görmesi için istediğiniz şekli seçebileceksiniz. TED يا للدهشة، في المرة القادمة التي تجري فيها اتصال فيديو، سوف يمكنك اختيار نسختك التي تريد أن يراها الشخص الآخر.
    Çocukların sana ne yapacağımı görmesi son derece uygunsuz olurdu. Open Subtitles لا أعتقد إنه مناسب للأطفال كي يروا مالذي سأفعله بك
    Lanet olsun, seni kimsenin görmesi gerektiğini sanmıyorum. Open Subtitles ياللهول، لا أظن أن هنالك أحد يفترض أن يراك هكذا
    Küçük Tucker'ın etrafında yeni bir babasının olmasına sevinmesi gerçek babasının polisler tarafından vurulduğunu görmesi kadar travmatikti. Open Subtitles بقدر حب تاكر للحصول على والد جديد كان مصدوم حقاً برؤية والده يتلقى رصاصة بوجهه من الشرطة
    Yani siz hepimizin görmesi için adamı alıp sonra da çarmıha mı gerersiniz? Open Subtitles لذا أنت تَأْخذُ شخص وتصْلبُه على سارية ليراه الجميع؟
    Onların özel olacağını sanmıştım, bütün dünyanın görmesi için değil. Open Subtitles من المفترض أن تكون خاصة، وليست معروضة ليراها العالم أجمع.
    Çok isterdim; lakin revire düşüşünden evvel Ahmet'in beni görmesi iyi olmaz. Open Subtitles بكل سرور ولكن لا يمكن أن يراني أحمد قبل أن يكون بالعيادة
    Yanılıyorsam beni düzeltin ama bir geyiğe çarpma anısına sahip olması gerek, uyanıkken görmesi değil. Open Subtitles صحح لي اذا كنت على خطأ ولكن يفترض به ان يكون لديه ذاكرة عن صدم غزال وليس ان يراهم في يقظته
    Büyük bir tereddüt içinde ona evine gidip kendi... gözleriyle görmesi için gereken etkiyi yaptı. Open Subtitles بتردد كبير قرر الاندفاع ليذهب سريعاُ إلى البيت ويرى بنفسه
    Düğünden önce damadın gelini görmesi kötü şans getirir. Open Subtitles هو حظُّ سيئُ للعريسِ لرُؤية العروسِ قبل الزفاف.
    Belki yukarılardan bizim gibi sıradan insanları görmesi zor olmuştur. Open Subtitles ربما كان من الصعب له رؤيتنا " وسط ذلك الحشد من " أعلي التلة
    -Hemen seni görmesi lazımmış. Open Subtitles ـ يجب أن تراك والدتك فى أقرب وقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more