"gözünün" - Translation from Turkish to Arabic

    • عينه
        
    • عينيه
        
    • عينك
        
    • عينيك
        
    • عين
        
    • العين
        
    • عينها
        
    • عينيها
        
    • عيون
        
    • أعين
        
    • نظرك
        
    • ناظريك
        
    • أعينهم
        
    • للعين
        
    • عيناه
        
    Biri, Paine'nin eşkaline benzemesi için gözünün altına bant yapıştırsın. Open Subtitles ضع شريط لاصق تحت عينه اليسرى ليبدو مثل اوصاف بيين
    Bana onun bir gözünün kör olduğunu ve diğer gözünün de görmemeye başladığını anlattı. TED وقد شرحت لي أنه فقد البصر بإحدى عينيه وبدأ في فقد الرؤية بالعين الأخرى.
    gözünün üstünde bir kesik var. Open Subtitles لديك قطع فوق عينك يجب ان تري وسائل الاعلام هذا
    gözünün içine bakıp bunu söyleyemeyeceğimi biliyordu. Ben de onlarla birlikte gittim. Open Subtitles علم أنّي لن أقوى على النظر في عينيك وإخبارك، لذا غادرت معهم.
    Bir insanın tam gözünün içine bakmalısın. Böylece o adamı daha iyi tanırsın. Open Subtitles السيطرة التامة ، إنظر إلى عين الحق تتعلم الكثير عن رجل بهذه الطريقة
    İnsan gözünün camsı ve akışkan sıvısı... bir nesnenin içinde yansımasına olanak tanır. Open Subtitles السائل المائي و الخلط الزجاجي في العين البشرية يسمح للصورة بأن تنعكس فيها
    Bakın, örneğin bu balığın gözünün arkasında bir nevi far var, yemek bulmaya da yarar, karşı cinsi cezbetmeye de. TED اذن على سبيل المثال هذه السمكة لها مصباح قد ادمج وراء عينها تستطيع استعماله لايجاد الطعام او جذب زوج
    Tamam... 30 yaşında, gözünün üstünde yara var şehirde çalışıyor. Tamamdır. Open Subtitles حسنٌ، يناهز الثلاثين ولديه ندبة فوق عينه ويعمل في المدينة، عُلم.
    Sağ gözünün üstündeki yaranın nasıI olduğunu anlatacak kadar uzun zamandır. Open Subtitles منذ فترة طويلة تكفي لأعرف كيف حصل على تلك الندبة فوق عينه اليمنى
    Eğer dediğin doğru ise ve balinalar iletişim kurabiliyorlarsa, gözünün içine bakarım diye düşündüm. Open Subtitles اذ الذي تقولينه صحيح والحيتان تستطيع الاتصال ثم فكرت أنا رأيت نفسي في عينه اليمنى
    Tüfeğimi doğrulttum ve onu iki gözünün tam ortasından vurdum. Open Subtitles ألتقطت بندقيتى وأطلقت عليه أصبته بين عينيه مباشرة
    Evet, biraz gergindim, fakat tam iki gözünün arasından vurdum, ve bilmeni isterim ki o gözler arasında fazla mesafe yok. Open Subtitles نعم، لقد كنت ،متوتراً قليلاً ولكنني نلت منه مباشرةً بين عينيه وأقول لكِ، لا توجد مساحة كبيرة بين هاتين العينين
    Orospu çocuğunu tam iki gözünün ortasından vurdum. Open Subtitles لقد نلت من هذا اللعين . و الرصاصة تماماً بين عينيه
    gözünün içine bakarken çok çaba harcıyorlar. Open Subtitles إنهم يعملون بجد لكي يستطيعوا أن ينظروا في عينك
    Tembel olan gözünün biraz yardıma ihtiyacı var. Open Subtitles عينك الخاملة بحاجة إلى مساعدة صغيرة فحسب
    Bu orospu çocukları, kuzenini gözünün önünde öldürdüler dostum. Open Subtitles ذلك الرجل هو من قتل قريبك أمام عينيك يا رجل
    Bütün sorunlarımızın çözümü sana bakıyor. Tam gözünün içine. Ve seni göremiyor bile. Open Subtitles الحلّ لكل مشاكلنا أمام عينيك ولايمكنه رؤيتك
    Kardeşim, bu zavallı çocuğun gözünün geriye doğru kayma nedenini söyler misin? Open Subtitles أخي، هلا تفسر لي لماذا تدور عين الطفل المسكين إلى خلف رأسه؟
    Orospu çocuğunun kırmızı gözünün tam üstüne doğru geldiğini görünce panikledi. Open Subtitles لقد شاهد العين الحمراء لإبن الوغد قادمة مباشرة إليه وقد فزع
    Ve bir şekilde kan gözünün arkasına akmaya başladı ve baskı nedeniyle gözü öne doğru çıktı. Open Subtitles وبطريقة ما، بدأ الدم يجف خلف عينها وتسبب ذلك بانتفاخ عينها
    Şunun yeşil gözlerine diğerinin gözünün mavisine bayıldım. Open Subtitles أحب عينيها الخضراوتين و عيناه الزرقاوتان؟
    Sağrısı siyah, baş kısmının arkasında ve gözünün üstünde beyaz bir çizik var. Open Subtitles عيون سوداء , منقار أسود وخط أبيض على العين
    Herkesin oturma salonlarındalar, insanlar onları izlerken kameradan herkesin gözünün içine bakıyorlar. Open Subtitles إنهم بغرفة معيشة الجميع، ينظرون عبر الكاميرا في أعين الناس الذين يشاهدونهم.
    Dani'yi eve götür ve sakın onu gözünün önünden ayırma! Open Subtitles أنظرى, خذى دانى إلى بيتك ولا تدعيها تغيب عن نظرك
    Onu bir an için bile gözünün önünden ayırmamalıydın. Open Subtitles وأنهم أصبحوا قادرين لا تجعلهم يبتعدوا عن ناظريك قال أنه كان ذاهبا للحديقة ليلعب
    Onların gözünün içine bakarım ve "Babama bunları çektirmeyin Open Subtitles سوف أنظر إليهم فى أعينهم و أقول اوووه.. لا تجعلوا والدى يشعر بهذا
    Çok uzak olmayan bir gelecekte, insan gözünün hassaslığında ve esnekliğinde yapılan makineler kendi evriminin bile ötesine geçmesini sağlayabilir. TED وفي المستقبل غير البعيد جدًا، آلات مبنية بدقة ومرونة للعين البشرية قد تتيح لنا تجاوز تطورها الخاص حتى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more