"güvendiği" - Translation from Turkish to Arabic

    • يثق
        
    • وثق
        
    • تثق
        
    • ثقة
        
    • وثقت
        
    • يثقون
        
    • موثوق
        
    • ويثق
        
    • ثقته
        
    • ائتمنهم
        
    • موثوقته
        
    • يثقُ
        
    • لثقته
        
    • الموثوق
        
    • الموثوقين
        
    Ben basitçe diyorum ki, eğer Valera gibi güvendiği biri, Open Subtitles انا ببساطة اقول اذا كان هناك شخص يثق به كفاليرا
    güvendiği insanlardan şüphelenmeye başlarsa, bu kamp kan gölüne döner. Open Subtitles إن شك فيمن يثق بهم فستسيل الدماء في هذا المخيم
    Annesini bulursan onu da bulursun. güvendiği tek kişi o. Open Subtitles جد أمه، وحينها ستجده، إنها الشخص الوحيد الذي يثق به
    Çocuk büyüdükçe şunu keşfetmeye başlar; güvendiği kişi güvenini ihlal etmektedir TED عندما يكبر الطفل, يبدأ باكتشاف أن الشخص الذي وثق به قد خرق تلك الثقة.
    Olağanüstüydü ve bize bu kadar çok güvendiği için... ...kendimizi minnettar hissettik. TED وكان امراً استثنائيا .. شعرنا بالامتنان انها تثق فينا كل هذا الحد
    Ama ayrıca en çok güvendiği adamı oydu. Ve eğer onu konuşturabilirsek... Open Subtitles ولكنه كان أيضاً أكثر رجاله ثقة لديه وإن تمكنا من تحويله ضده ..
    Babamın dediğine göre yalancı, korkak güvendiği ancak ona ihanet eden bir adam. Open Subtitles وفقا لوالدي هو الكذاب جبان رجلا يثق به، الذين حولوا حول وغدر به.
    Elinde bazı gizli bilgiler var ve, her iyi ajan gibi, sadece güvendiği birine teslim edebilir, bu durumda bana. Open Subtitles لديه بعض المعلومات السرية. ومثل أي وكيل جيد ، انه سوف اليد فقط أكثر من / / لشخص يثق به.
    Onun güvendiği birinden alması daha kötü. Open Subtitles سيكون الأثر أكبر إذا تلقى الخبر من رجل يثق به. من هنا
    Bunu bana güvendiği için söyledi. Open Subtitles فقد أخبرني ذلك لأنه كان يثق بي لأن لا اخبر أحدا
    Herkesin birbirine güvendiği bir kasabada böylesine bir cinayetin insanları nasıl etkilediğini görmek istiyorum. Open Subtitles أنا أريد أن اشرح كيف لجريمة مثل هذه , تؤثر على بلدة بأكملها حيث يثق كل شخص بجاره
    Onunla yatıyor olman sana güvendiği anlamına gelmez. Open Subtitles ليس لمجرد أنك تنامين معه تظنين أنه يثق بك
    Damien yolda ve güvendiği tek kişi sensin. Bu dava onun ifadesine bağIı. Open Subtitles و انت الوحيد الذي يثق به هذه القضيه تعتمد علي شهادته
    Çünkü güven zor kazanılır ve gerçekten güvendiği çok az insan var. Open Subtitles لأن الثقة يجب ان تكتسب، و يوجد قلة من الاشخاص هو يثق حقا بهم
    O babamın güvendiği tek insandı. Open Subtitles كانت الانسانة الوحيدة التي وثق بها على الإطلاق
    Sen güvendiği birkaç kişiden biriydin Emily. Open Subtitles اعني انك واحدة من الناس القلائل الذين وثق بهم إيميلي
    Hemen gitmelisin. güvendiği tek kişi benim. Open Subtitles يجب ان ترحل فورا اننى الوحيد الذى تثق به
    Benimle konuşur. Ben "ABD'nin güvendiği adam" ım. Open Subtitles أعتقد انه سيتكلم معي انا رجل الأخبار الذي تثق به أمريكا
    Cleander, Commodus'un çok güvendiği ikinci azat edilmiş köleydi. Open Subtitles كان كلياندر هو ثاني عبد معتق أولاه كومودوس ثقة هائلة
    Hayatta güvendiği tek insan tarafından öldürülmüş. Open Subtitles كيف علمتي؟ تم قتلها من قبل الشخص الوحيد الذي وثقت به في حياتها
    Herkes ona inandığı ve güvendiği için, onlar da gemileri görür. Open Subtitles و لأن الجميع يثقون و يؤمنون به هم أيضاً رأوا السفن.
    Gereken tüm ekipman ve bilgiyi alacaksınız.... artı insanların güvendiği benzer bir marka. Open Subtitles تحصلون على كل المعدات والخبرات المطلوبة، بجانب علامة تجارية موثوق بها.
    Tanıdığı insanlarla, güvendiği insanlarla anlaşma yapmak istiyor. Open Subtitles شىء واحد آخر, سيحب أن يتعامل مع ناس يعرفها ويثق بها
    Kendisi şu an uygun değil. Ama beni güvendiği için seçti. Open Subtitles إنه غير متواجد يا سيدي لكن اطمئن فقد وضع كامل ثقته بي
    Sezar güvendiği kişilerin suikastına uğradı. Open Subtitles لقد تم اغتيال قيصر روما بواسطة من قد ائتمنهم
    güvendiği tek kişinin ben olduğumu söyledi. Sonra bana parayı nereye sakladığını söyledi. Open Subtitles قال أنّي موثوقته الوحيدة، ثم أخبرني بمكان إخفائه المال.
    güvendiği, yetkisi olan biriyle görüşmeye çalışacaktır. Open Subtitles سوفَ يحاولُ الإتصالِ بشخصٍ ما يثقُ بهِ شخصٌ ما ذو سُلطةٍ
    Yüzüğü en güvendiği arkadaşına vererek Open Subtitles بمنحه الخاتم إلى أكثر أصدقائه أهلا لثقته
    Daima ordusunun önünde, güvendiği birkaç şövalyesiyle seyahat eder. Open Subtitles إنه يسافر دائما في مُقدمة جيشه بقليل من الفرسان الموثوق بهم قربه
    Sözleşmede bir yeraltı ağından bahsediliyor, bu da güvendiği birkaç adamı olduğunu gösteriyor. Open Subtitles اللغة في عقدهم تتحدث عن شبكة تحت الأرض مما يعني انه لديه القليل من الرجال الموثوقين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more