Ama benim geçmişimde mükemmel bir casus olacağımı gösteren hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لكن لايوجد شئ فى ماضيي يشير بأنى سأكون جيدة فى الجاسوسية |
geçmişimde unutmak istediğim pek çok şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير في ماضيي أنا أوَدُّ أَنْ أَنْسي. |
Yaptığın şeyi öylece unutamam, ama, ama benim de geçmişimde karanlık şeyler var, ve annemin de, öğrendiğime göre. | Open Subtitles | لايمكنني ان انفض كتفي عن مافعلتي ولكن ,لكن هناك اشياء مضلمه في ماضيي ايضآ |
geçmişimde herhangi bir şiddet ya da antisosyallik belirtisi bulamayacaksınız. | Open Subtitles | لن تجدي أي أثر للعنف أو السلوك المعادي في ماضيّ |
Çünkü geçmişimde ne olduğunu bilerek ilerliyorum. | TED | لأنني أمضي قدمًا، وأنا أعرفُ ما كان في ماضيّ. |
geçmişimde sana anlatmadığım şeyler var. | Open Subtitles | فإذاً ما الذي يضايقك؟ ثمة أشياء حول ماضيّ لم أخبرك بها |
Ve dürüst olmak gerekirse geçmişimde arzularımın işlerimin önüne geçtiği zamanlar olmuştu ve bunun olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | وكانت هناك أوقات في حياتي الماضية وبصراحه عندما طغت مشاعرى على مهنتى وانا لا اريد ان يحدث هذا |
geçmişimde dolaşıyordum. | Open Subtitles | كنت أزور ماضيي. |
Gelecekteki ben tüm bunların geçmişimde var olduğunu söyledi mi yoksa şu an bir ilki mi gerçekleştiriyoruz? | Open Subtitles | وهل صادف أن أخبرتك ذاتي المستقبلية ...أن كل ذلك الأمر ...قد جرى في ماضيّ أم أننا نفتح صفحة جديدة الآن؟ |
geçmişimde kalmış bir hayalet. | Open Subtitles | إنّه شبح من ماضيّ |
geçmişimde hatırlayamadığım onlarca şey var. | Open Subtitles | ثمة الكثير من ماضيّ لا أتذكره |
geçmişimde değişiklikler yapmışsın. | Open Subtitles | لقد أوردتِ تغييرات في ماضيّ. |
geçmişimde o çatı odasını inşa etmişler. | Open Subtitles | بناء على ماضيّ |
geçmişimde sorunlar yaşadım biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أنه كانت لي مشكلة في حياتي الماضية |