MRI çekin ve adamın tıbbi geçmişini daha kapsamlı araştırın. | Open Subtitles | تنتظرون بالصف؟ احصلوا على صورة رنين و تاريخ أفضل للمريض |
Ya da tıbbi geçmişini bilen biri onu, soyunma odasında pusuya düşürmüş olabilir. | Open Subtitles | شخص يعرف تاريخ ابنتها الطبي يمكن لقد هاجم لها في غرفة خلع الملابس. |
Borcunu ve sorunlu geçmişini biliyorum ve yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | وأعلم عن دينك وعن ماضيك مع الفتيات وأنا هنا لتقديم العون |
Bir bağ bulmak için kurbanların ve şüphelilerin geçmişini çoktan araştırdık. | Open Subtitles | لقد قمنا ببحث خلفية الضحايا والمشتبه بهم |
Churchill de bu coşku arasında eski politik geçmişini unutturmuş görünüyordu. | Open Subtitles | تشرشل" أيضاً كان يسعى جاهداً أن" يُنسى خصومه ومعارضيه ماضيه القديم |
Özellikle de, Tom Sanders'a... bu şirketin yaratıcılığını... geçmişini ve geleceğini sembolize ediyor kendisi. | Open Subtitles | الأهم من ذلك، توم ساندرز يجسد روح الابتكار من هذا التقسيم، ماضيها ومستقبلها. |
Eğer senin geçmişini düzeltmek için bizi buraya gönderdilerse... | Open Subtitles | اذا كان احدا ما يستخدم تكنولوجيا ليرسلنا لنغير تاريخك |
Babamın askeri geçmişini uydurmamın üzerine bu garip gelebilir ama, oyun oynamaktan sıkıldım. | Open Subtitles | هذا ربما يبدو غريباً ان اعمل على على تلفيق تاريخ عسكري لوالدي لكن |
Ucu işverenine çıkar umuduyla bombacının İnternet arama geçmişini istedim. | Open Subtitles | طلبت تاريخ تصفح الانترنت للمفجر راجياً ان يقودنا لمن وظفه |
Lisa'nın, Yahudilere yapılan eziyetlerdeki kendi aile geçmişini unutamadığını bilmek demek. | TED | بل معرفة أن ليزا لا يمكنها أن تنسى تاريخ عائلتها المليئ بظلم اليهود. |
Sonunda halka rezil olmak pahasına geçmişini eşeleme olayı yüzünden kötü hissettik. | Open Subtitles | شعرنا بالسوء بسبب التنقيب وراء ماضيك لمجرد أن تكون شيء مذلول علنًا |
geçmişini, topluluğunu, aileni ve arkadaşlarını gözden çıkart çünkü hiçbiri saf değil. | TED | عن طريق تجاهل ماضيك ومجتمعك وعائلتك وأصدقائك لأنّهم جميعاً غير طاهرين. |
Senin fikrindi. geçmişini çözmek istiyordun. | Open Subtitles | كان بناءً على فكرتك , أنت من أردت أن تستكشف ماضيك |
Dinle karşı sorgulamada geçmişini kurcalayacaklar. | Open Subtitles | حسنا إنصتي سيكون هناك فحص سيكونوا قاسيين معك بسبب خلفية حياتك سجل اعتقالاتك و نشأتك |
Bak , Bu kadının tüm geçmişini araştırdım 20lerin başında aktris olarak çalışıyormuş. | Open Subtitles | علمت خلفية عن هذه المرأة . . عد إلى العشرينات عندما كانت تعمل كممثلة |
İnsan kendi geçmişini düşündüğünde, daha nazik olur. | Open Subtitles | , عندما يفكر المرء فى ماضيه . يصبح أكثر طيبه |
geçmişini hiç bilmiyordum ama aldırmıyordum da. | Open Subtitles | كنت لا أعرف شيئا عن ماضيه غير أن ذلك لم يضايقني البتة |
Umarım geçmişini araştırmışsındır, çünkü aynı hatayı iki kez yapmak istemezsin. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون فحصت ماضيها رغم ذلك لأنك لن تريد أن تقع فى نفس الخطأ مرتين |
Senin geçmişini araştırdılar, arkadaşlarının geçmişini araştırdılar. | Open Subtitles | إن قاموا بتفقد تاريخك فلا بد أنهم تفقدوا أصدقاءك أيضاً |
Kalp rahatsızlığını içeren geçmişini söylemediler çünkü denemeye ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | بل أخفوا تاريخه مع مشاكل القلب لأنهم أرادوا هذه الفرصة |
Amerika'nın geçmişini bilmiyor musun? | Open Subtitles | الم تدرس ابداً التاريخ الامريكي في المدرسه ؟ |
geçmişini öğrenmeden, önce asla birisiyle bir buluşmaya gitmem. | Open Subtitles | لا اواعد رجل حتى اتحقق من خلفيته بشكل كامل |
Hakikaten hasta ile konuşup geçmişini öğrenmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | تريدني حقاً أن أتحدث مع المريضة و أعرف تاريخها المرضي؟ |
O senin geçmişini bilmeyi hakkediyor mu? | Open Subtitles | سارة, هل تظنيه يستحق أن يعرف عن ماضيكِ ؟ |
Bak biliyor musun, belki biri de senin geçmişini araştırmalı, ha? | Open Subtitles | أتعلم شيئاً؟ لربّما ساحاول التحري عن خلفيتك |
Prem, sen üçümüzün geçmişini bilmelisin. Biz kolejde birlikteydik ve çok eğlenirdik. | Open Subtitles | بريم ،أنت قدلاتكون على علم بتاريخ ثلاثتنا |
geçmişini bilmeliler. | Open Subtitles | هم يَجِبُ أَنْ يَسْمعوا عن ماضيكَ. |
Yeşimi vermezsen Amthor geçmişini kocana anlatacaktı. | Open Subtitles | ان امثور كان سيخبر زوجك بماضيك لو لم يحصل على العقد |