"gece geç" - Translation from Turkish to Arabic

    • متأخر الليلة
        
    • متأخر ليلة
        
    • متأخر من الليل
        
    • متأخرة الليلة
        
    • متأخر بالليل
        
    • متأخراً الليلة
        
    • لقد سهرنا البارحة
        
    • متأخر ليلا
        
    • متأخرا ليلة
        
    • متأخرًا ليلة
        
    • متأخرًا في الليل
        
    • اخر الليل
        
    • السهر
        
    • مُتأخر الليلة
        
    • متأخراً البارحة
        
    gece geç saate kadar çalışacağım. Open Subtitles أحتاج للعمل لوقت متأخر الليلة هناك دجاج بارد في الثلاجةِ.
    Bu gece geç saate kadar çalışacağım. Neden ofise bir uğramıyorsun? Open Subtitles سوف أعمل حتى وقت متأخر الليلة لمَ لا تأتي إلى المكتب ؟
    Bryan için dün gece geç saatlerde bir kayıp ihbarı gelmiş. Open Subtitles رُفع تقرير عن فقدانه بوقت متأخر ليلة الأمس
    Burada tabii ki bir yol var, ki bu da gece geç saatlere kadar oturup bütün haberleri okuyarak bütün gerçekleri ezberlemek. TED هناك، بالطبع، طريقة واحدة، وهي الجلوس لوقت متأخر من الليل وتعلم كل الحقائق عن ظهر قلب من خلال قراءة كل هذه التقارير.
    gece geç saatte, eve geldim. Orada yatıyordu. Open Subtitles لقد أتيت المنزل متأخرة متأخرة الليلة الماضية ، ووجدته
    gece geç saatlerde telefon görüşmeleri, iş yerinde uzun saat çalışmalar. Open Subtitles وبعد ذلك بدأت تتلقي مكالمات في وقت متأخر بالليل وتقضي ساعات طويلة بالعمل
    Şansım varsa bu gece geç saatte gideceğim. Open Subtitles وإذا كنت محظوظاً، سأخرج من هنا متأخراً الليلة
    gece geç vakitte yiyip içmemek de. Open Subtitles و ألا تتناولوا طعاماً أو شراباً فى وقت متأخر الليلة.
    Bay Chandler. Evet. Benim, bu gece geç saate kadar çalışmam gerekecek. Open Subtitles سيد شاندلر,نعم, أحتاج للعمل في وقت متأخر الليلة
    Anne ve babasıyla konuştum. Uçakları gece geç saatte inecekmiş. Open Subtitles لقد اتصلت بوالديها، رحلتهما ستصل في وقت متأخر الليلة.
    Tamam, onu dün gece geç saatte doldurdum. Open Subtitles حسنا, لقد ملأت الاستمارة في وقت متأخر ليلة امس
    Karısı dün gece geç saate kadar çalıştığını söyledi. Open Subtitles اخبرتنا زوجته ان كان عليه العمل لوقت متأخر ليلة امس
    Dün gece geç vakit Caddede giderken Open Subtitles في و قت متأخر ليلة البارحة أتجول في الشارع
    Herşey birkaç yıl önce başladı, bir gece geç bir saatte metroda eve giderken o arada düşünüyordum. TED وجميعها بدأت منذ عدة سنوات، في وقت متأخر من الليل عندما كنت جالسة في مترو الأنفاق، متوجهة إلى البيت، وكنت أفكر.
    Oh, sesin bitkin geliyor. Dün gece geç saatlere kadar mı çalıştın? Open Subtitles هل عملتي إلى ساعة متأخرة الليلة الماضية؟
    gece geç vakitlere dek konuştuk. Open Subtitles لقد كنا نتكلم حتى وقت متأخر بالليل
    Evet, Bu gece geç geleceğim. Open Subtitles نعم, حسناً سأعود متأخراً الليلة
    gece geç saate kadar bunun üzerine çalıştık. Open Subtitles لقد سهرنا البارحة و نحن نتدرب عليها
    Tamam, son iki hafta içerisinde, gece geç saatlerde ve kendilerine ait otel odalarında bıçaklanmış üç adamımız var. Open Subtitles حسنا ، لدينا ثلاث رجال تم طعنهم فى اخر اسبوعين خلال وقت متأخر ليلا فى غرفهم
    Evet, dün gece geç saatte öldü. Open Subtitles نعم , لقد توفى متأخرا ليلة أمس
    Dün gece geç döndün. Open Subtitles لقد عدتَ متأخرًا ليلة الأمس -هل حصل شيء؟
    Fırsattan istifade ederek bir dakika orada, bir saat başka bir yerde, uçuşları arasında, gece geç saatlerde, boş zamanı olduğunda vakit geçirdi TED اختلس دقيقة من هنا وساعة من هناك، بين الرحلات في المطار متأخرًا في الليل عندما كان بوسعه القليل من الوقت.
    Bir Vago çaylağı olmanın bir parçası da gece geç saatlerde ayak işlerinde çalışmak için çağırılmaktı. Open Subtitles مكالمات اخر الليل لأنفذ مهمات ساذجة هذا جزء من كوني خادم للفاقوز
    Taze çiçeklerin aroması ve henüz gece geç saatler ve kötü yemeklerle bozulmamış öteki şeyler. Open Subtitles عبق الزهور الندية.. وكل تلك الأشياء التي لم يدمرها السهر والطعام غير الصحي
    Ben Jackie'ye gece geç saate kadar çalışacağımı söyledim. Open Subtitles لقد اخبرت جاكى اننى اعمل لوقت مُتأخر الليلة
    Dinle, Randall dün gece geç saate kadar korku katında çalıştı. Open Subtitles اسمعي، أحتاج معروفاً راندل كان يعمل متأخراً البارحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more