"gitti" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذهبت
        
    • رحل
        
    • رحلت
        
    • غادر
        
    • سار
        
    • غادرت
        
    • جرى
        
    • لقد ذهب
        
    • سارت
        
    • اختفى
        
    • اختفت
        
    • يذهب
        
    • جرت
        
    • خرج
        
    • مات
        
    Bizimle tanışmadan önceki üç haftada Veronica acil servise üç kez gitti. TED في الثلاثة أسابيع السابقة لزيارتنا ذهبت فيرونيكا ثلاث مرات إلى قسم الطوارئ
    Sadece Honey değil, maymunların çoğu daha fazla veren kişilere gitti. TED ولكن ليس فقط هني، معظم القرود ذهبت للأشخاص الذين يمنحوهم أكثر.
    Gel gör ki, şatoya döndükleri anda yakışıklı adam yeniden uzaklara gitti. Open Subtitles لكن انظر فى وقت عودته الى القلعه الرجل الوسيم رحل عنها ثانيهً
    Geçen sefer kaçtığında, direkt en iyi çocukluk arkadaşına gitti. Open Subtitles آخر مرة رحلت اتجهت مباشرة إلى أفضل صديقة في طفولتها
    Ertesi sabah, o gitti ve ben buradayım, onu bekliyorum. Open Subtitles . لقد غادر في الصباح التالي . وأنا هنا بإنتظاره
    Bu arada dün geceki avlama nasıl gitti? Kaset var mı hiç? Open Subtitles أوه، بالمناسية كيف سار صيد الأمس هل حصلت على أية شرائط ؟
    Pizzacı kız geldi, pizzayı verdi, parayı aldı ve gitti! Open Subtitles فتاة توصيل البيتزا وصلت ، و اعطتني البيتزا ثم غادرت
    Hoş geldin, Raskolnikov* Çeviri: the comet İyi seyirler! Nasıl gitti? Open Subtitles عندما علم مديرك أننا كنا على علاقة غرامية كيف جرى الأمر
    Bankaya kendi isteğiyle gitti. Ben ona hiçbir şey söylemedim. Open Subtitles لقد ذهبت إلى البنك بإرادتها لم أطلب منها أي شيء
    Peyton Sawyer Los Angeles'a gitti, fakat başarı hemen gelmedi. Open Subtitles بايتون سوير ذهبت الى لوس انجلوس النجاح لم يأتي بسهولة
    İlk başlarda çok boktan hissettim, ama sonra etkileşimi hissettim ve hoşuma gitti. Open Subtitles شعرت مثل القرف قبل ذهبت. ثم حصلت ل بعض الذهاب الأدرينالين وأنها تتمتع.
    gitti ve 14 ay içinde seni 6 ay gördü. Open Subtitles ذهبت لتراك تحولين محكوميتك. من 6 شهور إلى 14 شهراً
    Bir kelime bile söylemeden yemeğin ortasında masadan kalkıp gitti. Open Subtitles لقد رحل يسير خارجا من الغداء ولا يقل كلمة واحدة
    Konuştular, Guillermo gitti ve bütün hafta boyunca evden çıkmadı. Open Subtitles تحادثا وبعدها رحل ولم تترك البيت طيلة أسبوع بعد ذلك
    Hayatımdaki değer verdiğim her şey artık gitti Depo hariç. Open Subtitles كل ما أهمني في حياتي قد رحل الآن عدا المستودع
    - O gitti Logan. Geri gelmeyecek. - Bunu bilemezsin. Open Subtitles لوغان, لقد رحلت, وهي لن تعود انتِ لا تعرفين ذلك
    Sert çocuk o kadar aşağılanmıştı ki arkadaşlarını orada bırakıp gitti. Open Subtitles ذاك الرجل القوي المحلي تعرض لمذلة شديدة و غادر مع أصدقائه
    Bazen bu şeyler üzerimdeyken daha hoş göründüğümü düşünüyorum. Nasıl gitti bakalım? Open Subtitles اتعرف احيانا اعتقد اننى ابدو افضل بهذا الشيء، كيف سار الامر؟
    Pizzacı kız geldi, pizzayı verdi, parayı aldı ve gitti! Open Subtitles فتاة توصيل البيتزا وصلت ، و اعطتني البيتزا ثم غادرت
    Şimdi kurbanların da gitti bu gece hiçbir şey hatırlamamaları için etki altına da aldım artık yavaş yavaş arayı kapatabiliriz. Open Subtitles أما الآن وقد رحل كلّ ضحاياك بعدما أذهنتُهم لنسيان كل ما جرى هنا الليلة فأنا وإيّاك بوسعنا استدراك ما فاتنا بتروّي.
    Burada mı? Buradaydı ama Yüzbaşı'yı bulmak için Exhampton'a gitti. Open Subtitles لقد كان هنا, لقد ذهب الى اكسهامبتون ليبحث عن الكابتن
    Olaylar en son ne zaman beklediğimiz gibi gitti ki? Open Subtitles متى كانت أخر مره سارت فيها الأمور كما توقعنا ؟
    Kaygan ve soğuk, Sanki boğuluyormuşum gibi her şey gözümden kayıp gitti, Open Subtitles كان الأمر مرعبا بارد و موحل كل شيئ اختفى وكأني كنت أغرق
    Gidiyor, gidiyor ve Dünya sahnesinde Amerika'nın güvenilirliği gibi, top gitti. Open Subtitles إنها ترتفع وترتفع ومثل مصداقية إمريكا في المحافل الدولية.. الكرة اختفت.
    Herhalde önceden belirlenmiş buluşma noktası olan Teksas Sineması'na gitti. Open Subtitles يذهب إلى مسرح تكساس ربما نقطة التقاء تم ترتيبها مسبقا
    Selam, benim. O çok tatlı. Sanırım iyi de gitti. Open Subtitles هذه أنا, هو ظريف ورائع اظن الأمور جرت على مايرام
    Burayı kolladığı için ona teşekkür ettim ve bağıra çağıra gitti. Open Subtitles لقد خرج من هنا يصرخ ويصيح وتعرض علي الشكر على الإنتباه
    O gitti. Geri dönmeyecek. Onu kurtarmanın bir yolu yok. Open Subtitles لقد مات ولن يعود من الموت لا يوجد شيء لنقوله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more