| Aslında buradaki varoluş biçimidir ve bu yaratıcı olan Her şey için geçerlidir. | TED | إنه في الواقع أسلوب حياة، موجود هنا، وهذا صحيح بالنسبة لكل شيء إبداعي. |
| Her şey için sağ ol. Daha önce çıktıklarını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أعني لكل شيء فعلته في الواقع نسيت بأنهم تواعدوا من قبل |
| Dan, yaptığın Her şey için ne kadar minnettar olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | دان, انت تعرف كم انا شاكرة لك جدا على كل شئ |
| İnsanlar buna ordunun neden olduğunu söylüyorlar. Ama onlar Her şey için bunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقول الناس أنّ الجيش يشوّش عليها لكنّهم يقولون هذا على كلّ شيء |
| Gezegenimiz ve birçok şey konusunda yaptığın Her şey için teşekkür ederim. | TED | شكراً لكل ما قمت بعمله للكوكب والكثير من الأشياء الأخرى. |
| O orospu avukat onu sanık kürsüsüne oturttu, Her şey için onu suçladı. | Open Subtitles | كانت تلك المحققة الحقيرة ستضعه على منصة الشهود وتلومه على كل ما حدث |
| Her şey için beni suçlayabilir misin, bilemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لا أعلم ان كان يمكنك لومي على كل شيئ |
| Demek istiyordum ki tavsiye mektubunuzu aldım ve Her şey için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنا فقط أردت قول، إستلمت رسالتك من الإطراء، ومطلوب للقول شكرا لكلّ شيء. |
| Başa çıkamadığın Her şey için beni suçlamandan bıktım artık. | Open Subtitles | لا تلومينى على كل شىء أنتِ لا يمكنك معالجة الأمور أيضاً |
| Yapmamam gereken Her şey için kenara bir kuruş atsaydım... | Open Subtitles | ولو كنت أملك فلساً لكل شيء ليس من المفترض فعله |
| Sana yaşattığım Her şey için çok özür dilerim Kate. | Open Subtitles | أنا آسف لذلك، كيت، لكل شيء أضع لكم من خلال. |
| Ama Her şey için minnettar olabiliriz demedim. | TED | لكنني لم أقل أنه من الممكن أن نكون ممتنين لكل شيء. |
| Teşekkür ederim, Sir Wilfrid, Her şey için teşekkür ederim. Harikaydınız. | Open Subtitles | شكرا سير ويلفريد ، على كل شئ لقد كنت رائعا |
| Size, Her şey için teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أردت أن أشكرك على كل شئ فقد كنت متفهمة للغاية |
| Fakat hiç adil değil. Yetişkinler Her şey için daima çocukları suçluyorlar. | Open Subtitles | لكن هذا غير عادل، الراشدون دوماً يلومون الأطفال على كلّ شيء |
| Adım Ambar, Her şey için özür dilerim. | Open Subtitles | اسمعى أمبار ، أنا حقا جدا آسف على كلّ شيء |
| Bu, bana verdiği Her şey için Picasso'ya gösterdiğim şahsi hürmetimdi. | Open Subtitles | هذا كان تشريفي الشخصي لبيكاسو لكل ما قدمه إلي : الأطفال وقتنا معاً |
| Dinle, bizim için yaptığın Her şey için sana teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | إسمعي، حقاً أريد أن أشكرك على كل ما فعلتيه وتفعليه من أجلنا |
| Baba, hayatım boyunca benim için yaptıkların ve bana öğrettiğin Her şey için teşekkür ederim. | Open Subtitles | ابي، شكراً على كل شيئ فعلته لأجلي طوال عمري. كل الحب الذي منحته لي طوال حياتي أنا أحبك كثيراً. |
| Hocam, Her şey için çok teşekkür ederiz, nezaketiniz için biletler için, giysiler ve Her şey için. Şeref duyduk bundan. | Open Subtitles | دكتور , شكرا جزيلا لكلّ شيء، لشفقتك للتذاكر ، الملابس ، لكلّ شيء |
| Her şey için teşekkür ederim. Yaptıkların için minnettarım. | Open Subtitles | شكرا على كل شىء,أنا أقدر كل ما فعلته من أجلى.. |
| Ben büyürken yaptığın Her şey için seni affettiğimi bilmeni istedim. | Open Subtitles | اردتك ان تعرفي انني اسامحك لكل شئ فعلتيه عندما كنت اكبر |
| Bu akşam yaptığın Her şey için teşekkür ederim. | Open Subtitles | وشكراً لكم لكُلّ شيءِ أنت عَمِلتَ اللّيلة، |
| Bana öğrettiğin Her şey için çok minnettarım ama başımın çaresine bakabilirim. | Open Subtitles | انا ممتن لكل شيئ قمت بتعليمه لي .. لكن استطيع تدبر امري |
| Aslında, Her şey için özür dilemeye gelmiştim. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أنا كنتٌ فقط آتي للإعتذار عن كل شيء |
| Bu sene benim için yaptığınız Her şey için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أردت شكرك بشأن كل شيء قمت به معي طوال هذه السنة. |
| Ailem için korkuyorum. Kurduğum Her şey için korkuyorum. | Open Subtitles | .أنني أخاف على عائلتي .و أخاف على كُل شيء شيدته |
| - Yaptığınız Her şey için teşekkür etmek istedik. | Open Subtitles | لقد أردنا فقط أن نشكركم لأجل كل شيء فعلتموه |