"için ikna" - Translation from Turkish to Arabic

    • إقناع
        
    • أقنع
        
    • أقنعت
        
    • أقنعه
        
    • أقنعته
        
    • يقنع
        
    • لإقناع
        
    • لإقناعه
        
    • إقناعك
        
    • إقناعه للمجيء
        
    • إقناعها بأن
        
    • أقناعه
        
    • أقنعتِ
        
    • أقنعك
        
    • أقنعوني أن
        
    Bu çalışmaya başladığımda, kadınları katılmaları için ikna etmek pek kolay olmadı. TED منذ أن بدأت هذا العمل، لم يكن من السهل إقناع النساء بالتعاون.
    Bunu yaparsa, hakimle konuşup onun buraya dönmesi için ikna edebilirim. Open Subtitles وإذا فعلت, فربما أستطيع إقناع القاضي أن يسمح لها بالعودة لهنا
    Ne yani, Çin'e gidip herkesi bisiklete binmeleri için ikna mı etmem gerekiyor? Open Subtitles ماذا أيفترض بي أن أذهب إلى الصين و أقنع الجميع بركوب الدراجات ؟
    Bu arada... Henry'yi Viagra kullanması için ikna ettim, ve yarım 'Extasy'. Open Subtitles بالمناسبة , أنا أقنعت هنري لتجربة بعض الفياجرا بالإضافة الى نصف إى
    Onu, orduya kaydolması için, senin ilaç dolabını yağmalaması ya da okuldan atılmasına neden olan, arabasının arkasında... mantar satmasi için ikna ettiğimden daha fazla ikna etmedim. Open Subtitles لم أقنعه ان يتطوع للجيش . . كما أنكِ لم تقنعيه بتناول العقاقير في سن 16 عاماً أو أن يتم طرده من الجامعة لبيعه المخدرات خلف سيارته
    Bu rehber, insanları kendi vatandaşlarına ihanet etmeleri için ikna etmek istediğinizde, atmanız gereken her adımı detaylı bir şekilde tarif ediyordu. TED هذا التعليم أعطى وصفًا دقيقًا لكل خطوة يجب اتخاذها إن أردت إقناع بشر لخيانة رفاقهم المواطنين.
    Belki amcam Yassin'i kendisine bir iş bulması için ikna etmeyi başarır... Open Subtitles لربما يستطيع عمي إقناع السيد ياسين بمنح أيوب عملاً.
    Anneni cumadan vazgeçirmek için ikna edemediğine üzüldüm. Open Subtitles سيئا جدا أنكي لم تستطيعي إقناع والدتك بأن تترك يوم الجمعة
    Bugün annemi arayıp, babamı bana para yatırması için ikna edip edemeyeceğini sordum. Open Subtitles اتصلت بوالدتي اليوم لمعرفة ما إذا كان بإمكانها إقناع والدي لإرسال بعض النقود، أليس كذلك؟
    Bütçe kısıntılarını kabul et veya Uluslararası Kurulu fikrini değiştirmesi için ikna edip katkıda bulunmalarını sağla. Open Subtitles قبول تخفيضات الميزانية.. أو إقناع اللجنة بتغيير رأيها.. للمساهمة بتمويلنا
    Ve daha sonra morgda çalışan elemanı işlemleri bekletmesi için ikna edersiniz böylece yatak boş kalır. Open Subtitles ومن ثم عليك إقناع مسؤول المشرحة بالتأخر في الأعمال المكتبية ليبقى سرير الميت محجوزاً
    İzninizle, belki ben bu adamı isteğinizi gerçekleştirmesi için ikna edebilirim. Open Subtitles بعد أذنك,فرعون أنى أستطيع أن أقنع هذا الرجل بما تريده.
    Lanet cyborgu hatasını düzeltmesi için ikna et. Open Subtitles أقنع أنصاف الآلآت الملاعيين أن يصلحوا خطأها.
    Anlıyorum ki Alec'i Arkı yok etmesi için ikna eden sensin. Open Subtitles أنا أفهم أنك العبقرية التي أقنعت أليك بأن يدمر مشروع القوس
    Anneni, tüm hisselerini ona bırakması için ikna etti ve sonra annenin vücudu bile soğumadan ortadan yok oldu. Open Subtitles أقنعت أمك أن تترك لها كل هذه الأسهم ثم اختفت قبل أن يبرد جسمها
    Onu orduya yazılması için, 16 yaşında senin ilaç dolabını yağmalaması için ikna ettiğimden daha fazla ikna etmedim. Open Subtitles لم أقنعه بالتطوع للجيش كما شجعته انتِ بالادمان في 16 من عمره
    Fakat, bir yıldan daha az bir zamanda Henry aniden iyileşti ve Kraliçe onu York'un yeniliklerini geri çekmesi için ikna etti. TED و مع ذلك ، بعد أقل من عام شُفي هنري فجأة و أقنعته الملكة بإلغاء الإصلاحات التي قام بها يورك.
    Beyaz bir erkek, 30'larının başında, yumuşak başlı biri çünkü 11 kurbandan sonra bile dışarıda bir yok edici olduğunu bilen eğitimli kadınları arabasına binmeleri için ikna edebiliyor. Open Subtitles انه ذكر ابيض في اوائل الثلاثينات معسول الكلام, لأنه بعد 11 جريمة ما زال يقنع نساء متعلمات بان يلحقوه
    Tek yapmamız gereken yargıcı Stack'in yargılanması için ikna etmek. Open Subtitles كل ما نحتاجه هو مايكفى لإقناع القاضية لإبقاء "ستاك" للمحاكمة.
    Zamanı verimli kullanarak kardeşi Rebekah'ı öldürmemek için ikna edebilirsen ne âlâ. Open Subtitles ربّما تستغلّي ذلك الوقت لإقناعه بعدم قتل أخته الصغيرة.
    Cebimde haplar var. Seni, onlardan birini bana vermen için ikna edebileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles لدي علبة أقراص في جيبي لا أعتقد ان بإمكاني إقناعك ان تعطيني قرصاً
    Haddimi aşacağım ama Tripp'i Şükran Günü'nü bizimle geçirmeniz için ikna edebili misin? Open Subtitles من الأرجح أنه تجاوز لأطلب منكِ إقناعه للمجيء وتقضية بعض الوقت رفقتنا
    Lydia'yı seninle gelmesi için ikna etmeye mi çalışacaksın? Open Subtitles يجب أن نذهب. أستحاول إقناعها بأن تذهب معك؟
    Az önce Eric'e bazı sağlam tavsiyelerde bulunup Damien Dalgaard'dan uzak kalması için ikna etti. Open Subtitles بعض النصائح الأبويه ساعد في أقناعه أن يبقى بعيدا عن دايمن. دايمن؟
    Hayır, hayır olmaz. Yazı fontu zevki sıfır. Annemi düğüne gelmesi için ikna edebildin mi? Open Subtitles لا، إنّه يتّسم بذوقٍ مُروّعٍ حيال خطوط الدعوات، هل أقنعتِ أمي بحضور الزفاف؟
    Şehre daha dün geldin ve Kevin'in seni yarış için ikna etmesine mi izin verdin? Open Subtitles كيفن أنتي لست في البلدة 24 ساعة و كيفن الأحمق أقنعك بدخول سباق شوارع
    Evet, Dörtlüye katılmam için ikna ettiler. Open Subtitles نعم، لقد أقنعوني أن أشترك معهم في المقطوعة الرباعية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more