Biliyorum hepimizden yaşlı olmak senin için zor olmalı, ama diğer şeyleri bırakıp sadece tıpa odaklanırsan bunun senin için çok daha iyi olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | , اعرف انه من الصعب كونك أكبر سناً من الآخرين لكنني أظن أنك ستتقدم أكثر لو أنك تركت كل شئ آخر و ركزت على الطب |
Bu kadar açık olmak benim için zor ama zaman önemli. | Open Subtitles | من الصعب علي أن أكون صريحة جدا ولكن الوقت عامل مهم |
Bu herkes için zor bir durum. Neden elinden gelen çabayı göstermiyorsun? | Open Subtitles | هذا صعب على الجميع , لمَ لا يمكنك تقبله بشكل أفضل ؟ |
O minik ellerinle oynamak senin için zor olmalı, Yamamoto. | Open Subtitles | لابد أن الأمر صعب بالنسبة لك مع يديك الصغيرتين, ياماموتو |
Tatlım, bu hepimiz için zor. En azından dener misin? | Open Subtitles | هذا صعب جداً على كل منا أيمكنكِ تجربتها فقط ؟ |
Hatta onun ailesini de. O kadar uzağa taşınmak herkes için zor olurmuş. | Open Subtitles | وبوالديه، وكيف أن الأنتقال بعيداً سيكون صعباً على الجميع |
Bundan sonrası senin için zor olacak ama bu çok kolay bir karar. | Open Subtitles | حسناً، و سيكون الأمر صعب عليك من الآن فصاعداً لكن هذا القرار سهل |
Fakat kaya bile yedikleri için hayatta kalmak onlar için zor mudur ki? | Open Subtitles | ولكنه من الصعب بالنسبة لهم البقاء على قيد الحياة عنما يأكلون الحجازة ؟ |
Herkesi ikna etmek benim için zor olacak biliyorum ancak elimden gelen bu. | Open Subtitles | أعلم أنه سيكون من الصعب علي إقناع الجميع لكن هذا كل ما لدي |
Yokuş yukarı savaşmak Danimarkalılar için zor olur ama kendilerine güvenirler. | Open Subtitles | سيكون من الصعب على الدنماركيين المحاربة أعلى التل لكنهم سيتحلون بالثقة |
Değişimin insanlar için zor olduğunu düşünüyorum, özellikle de büyük resmi göremeyenler için. | Open Subtitles | أعتقد أن التغيير صعب على الناس خاصة حين لا يمكنهم رؤية الصورة الأكبر |
Çiftçiler için zor bir mevsimdi. | Open Subtitles | لقد كان موسم صعب على المزارعين فالمياه من الجبال نادرة |
Senin için zor olduğunu biliyorum ama gerçekten benim için kaybettiğine minnettarım. | Open Subtitles | أعرفها , إنه صعب بالنسبة لي ولكن أنا أقدر حقاً خسارتك لأجلي |
Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz efendim. Sizin için zor olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن آسفين لإزعاجك، ونحن ندرك أن هذا وقت صعب بالنسبة لك |
Senin için zor oldugunu biliyorum ama sanïrïm dogru kararï verdin. | Open Subtitles | أعرف بان هذا صعب عليكي لكني أعتقد بانكي إتخذتي القرار الصحيح. |
Bak, bu senin için... zor ve açıklama yapmadan seni bıraktığımı bilmen zor.. | Open Subtitles | اسمعيني ، أعرف أن هذا .. صعب عليكِ وأعلم أنني رحلت بدون توضيح |
Hm. Makyaj yapanlar için zor olmalı senin rengini bulmaları. | Open Subtitles | من المؤكد أنه سيكون صعباً على موظفوا الماكياج معرفة لون بشرتك. |
Karla, bunu daha önce konuşmamıştık ve senin için zor olacağının farkındayım. | Open Subtitles | نحن لم نتحدث عن هذا مسبقاً يا كارلا واعرف انه صعب عليك |
İşlerin senin için zor olduğunu biliyorum, ama her şey daha iyi olacak. | Open Subtitles | أعلم أن الأمور كانت صعبة بالنسبة لك ولكنها ستتحول الى الأفضل |
aile arasında olmak hepimiz için zor, ama bütün hayatımızı bizi rahatsız ettiği için kaçarak sürderemyiz. | Open Subtitles | فزيارة عائلة كبيرة مترابطة، أمر صعب علينا جميعاً. فلا يمكننا قضاء حياتنا بتجنب ما نخافه |
Bugün sizin için zor geçecek, evinize mutlu döneceksiniz, ...çünkü paranızı dürüstçe kazanacaksınız. | Open Subtitles | اليوم سيكون يوماً صعباً بالنسبة لكم لكنكم ستذهبون الى بيوتكم وتنفقون أموالكم بشرف |
Sanırım lise herkes için zor. | Open Subtitles | أظن أنّ المدرسة الثانوية كانت حقاً مرحلة صعبة على الجميع |
Senin için zor bir dönem olduğunu biliyorum ama bugünün tadını çıkartmanı istiyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها كانت أوقاتاً صعبة عليك لكنني أريدك أن تحاول الاستمتاع بهذا اليوم |
Onun için zor oldu, kaybetmesi. | Open Subtitles | لقد كانت الخسارة صعبة عليه |
Baba, biliyorum beni sevdiğini söylemek senin için zor ama benim için değil. | Open Subtitles | أبي.. أعرف أنه صعب عليك أن تقول أنك تحبني لكنه ليس صعبا علي |