"içtiğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • شربت
        
    • تشربينه
        
    • تشربه
        
    • تشربها
        
    • شربته
        
    • شربتيه
        
    • شربتي
        
    • ستشربه
        
    • التي شربتها
        
    • احتسيته
        
    • تحتسيه
        
    • تشرب من
        
    • تشربينها
        
    Yani, birisi senin içtiğin şişeden içerse kilo mu kaybediyor. Open Subtitles يشرب احدهم من نفس الزجاجه التي شربت منها فيفقد وزنه
    Yani, birisi senin içtiğin şişeden içerse kilo mu kaybediyor. Open Subtitles يشرب احدهم من نفس الزجاجه التي شربت منها فيفقد وزنه
    İçtiğin zaman canlanmış ve enerjik hissedeceksin. Open Subtitles حينما تشربينه ستشعرين بالانتعاش والطاقة والحيوية.
    Ve bundan sonra içtiğin her şarap kedi sidiği gibi gelecek. Open Subtitles و الآن أي خمر آخر تشربه في حياتك سيكون سيّء المذاق
    Sen. İçtiğin güzel bir bira. Open Subtitles أنت هناك تلك البيرة التي تشربها رفيعة المنزلة
    İçtiğin şarabın Letonya'nın başkenti Riga'da üretildiğini biliyor muydun? Open Subtitles هل تعرف ما اضيف الى مشروبك الذي شربته للتو ؟
    İçtiğin şarap, birkaç dakikaya seni öldürecek. Open Subtitles سيقتلك النبيذ الذي شربتيه بغضون دقائق
    - O buzlu çaydan içtiğin yeter. Open Subtitles أعتقد أنك شربتي كفايتك من الشاي المثلج
    Eğer geri dönersen, içtiğin su seni zehirleyecek. Open Subtitles لو عدت مجدداً, الماء الذي ستشربه سيسممك,
    İyi haber, kimse sigara ya da içki içtiğin için sana kızmayacak. Open Subtitles الأخبار الجيدة هي أنه لن ينتقدك أحد إن دخنت و شربت الخمر
    İçtiğin fotokopi toner sıvısı yüzde 90 oranında oldukça zehirli metil alkol içeriyor ve kendini öldürmeye yetecek miktardan çok daha fazlasını içtin. Open Subtitles سائل آلة التصوير الذي شربت يحتوي حوالي 90 بالمئة ميثانول و هو سام جداً و شربت أكثر مما يكفي لقتلك
    Kötü habere gelecek olursak, içtiğin alkolün içeriğinde çok fazla etil alkol var, bu vücudundaki kötü formik asidin etrafını saracak ve geriye yapman gereken tek şey kalıyor, gidip işemek. Open Subtitles الأخبار السيئة هي أن الكحول الذي شربت للتو يحتوي الكثير من الإيثانول الذي سيرتبط مع هذا ذلك الحمض القذر المتخلل بجسدك
    Ne yaptığın değil, asıl sorun ne kadar içtiğin. Sen yüzkarasısın, biliyorsun ya? Open Subtitles إنه ليس بما فعلت، إنه ما مقدار ما شربت أنت مخزي هل تعرف هذا؟
    Bu "pis maymun" içtiğin portakal suyunu sıktı. Open Subtitles -هذا القرد القذر اعد عصير البرتقال الذي تشربينه
    Bu içtiğin çok iyi bir chardonnay şarabı. Open Subtitles هذا خمر عنب أبيض فاخر جدا الذي تشربينه
    İçtiğin şey göz ameliyatı içindir. Open Subtitles هل تعرف أن ما تشربه هذا هو مطهر لعمليات جراحة العين؟
    Nasıl içtiğin hangi marka içtiğinden daha önemlidir. Open Subtitles كيف تشربه أهم من العلامه التجارية التي تشربها.
    İçtiğin şu bokun bile zor bulunduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أيضاً أنّ القذارة التي تشربها يصعب الوصول إليها
    İçtiğin şu şey bile zor bulunuyormuş. Open Subtitles سمعت أيضاً أنّ القذارة التي تشربها يصعب الوصول إليها
    Eğer bu votkayı içersen karaciğerin içtiğin antifrizi görmezden gelip onun yerine votkayı absorbe edecek. Open Subtitles إذا شربت هذه الفودكا كبدك سوف يتجاهل مضاد التجمد الذي شربته ويمتص الفودكا بدلاً من ذلك
    Az önce içtiğin paralitik de tescilli bir üründü. Open Subtitles ، العقار المُسبب للشلل الذي شربته للتو يُعد ملكية أيضاً
    Asıl sorun içtiğin bunca suda. Open Subtitles المُشكلة هي كل الماء الذي شربتيه
    Hissedebildiğim tek şey senin ne kadar içtiğin hakkında. Open Subtitles ما أحس به فقط هو أنكِ شربتي الكثير
    * Oğlum, nedir içtiğin * * İzin vereceksin içine işlemesine * Open Subtitles ♪ لاتكذبي الآن ♪ ♪ يا ولد مالذي ستشربه ؟ ♪
    Geçen hafta içtiğin kahveyle ilgili bir ima mı bu? Open Subtitles أهذا تلميح بشأن القهوة التي شربتها هنا الأسبوع الماضي؟
    Vurulduğundan beri içtiğin ilk içki bu. Open Subtitles أنه الشراب الوحيد الذي احتسيته منذ تلك الفترة.
    İçtiğin viski işe yaramayı mı başladı? Open Subtitles هل أوفى ذلك الخمر الذي كنت تحتسيه طوال اليوم بالغرض؟
    Hayır, buzdolabımdaki şişelerden içtiğin için kızdım. Open Subtitles لا، انا امانع ان تشرب من العبوات التي بثلاجتي
    Kaç bira içtiğin hakkında babama yalan söyledin! Open Subtitles كذبتي على والدي عن عدد الزجاجات التي تشربينها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more