"işlerin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الامور
        
    • الوظائف
        
    • أمور
        
    • تجري
        
    • الأوضاع
        
    • سير الأمور
        
    • أعمالك
        
    • بالأمور
        
    • المهام
        
    • تسير الأمور
        
    • امور
        
    • كنت تقول
        
    • آلت
        
    • أمورك
        
    • الأمور في
        
    İşlerin ne kadar hızlı bir şekilde sarpa saracağını gördük. Open Subtitles الأن شاهدتم كيف أن الامور تتطور وبسرعه الى هذا الاتجاه
    İşlerin nasıl yürüdüğünü bilecek kadar uzun zamandır bu işteyim. Open Subtitles لقد كنت ألعب بما فيه الكفاية لأعلم كيف تجري الامور
    Fakat yapay zekâ, üretim hattındaki robotlarla bireysel işlerin tamamen yerini alıyor. TED ولكن استبدل الذكاء الاصطناعي الوظائف الفردية بشكل تام في خط التجميع بالروبوتات.
    Ben ücretli izindeydim ve senin yapacak daha önemli işlerin yok mu? Open Subtitles لقد كنت في إجازة تفرغ وأليس لديك أمور أكثر أهمية حالياً ؟
    Burada işlerin değiştiğini herkesin anlamasını istiyordum. Open Subtitles أردت أن يعلم الجميع أن الأوضاع تغيرت هنا
    Kongrede adilik ve zayıflık yüzünden önü kesilmiş işlerin yürümesini sağlarım. Open Subtitles أحافظ على سير الأمور في مجلس الشيوخ من التعقيدات النزقة والمضجرة
    İşlerin bitince arkadaşlarınla vakit geçirebilirsin. Open Subtitles يمكن أَن تضيع وقت مع أصدقائك عندما تنهى أعمالك الرتيبة
    Düşünüyordum da, belki de çalışma saatleri dışındaki işlerin pek üstüne düşmemeliyiz. Open Subtitles كنت افكر , انه ريما علينا تهدئة الامور بشأن العمل بعد الاغلاق
    Seninle her konuştuğumuzda, işlerin daha da kötüye gittiğinin fakındayım. Open Subtitles اعرف انني في كل مرة احدثك فيها الامور تسوء أكثر
    Evet, bu büyük bir tasarım işi, ve bu tarz işlerin nasıl gittiğini göreceğiz. TED لذا فهذا نموذج ضخم التصميم ولكنه يمكننا من رؤية كيف تسير الامور.
    Ev sahibi ailem ile tanıştım. Her şeye rağmen işlerin iyi gittiğini düşünüyordum. TED التقيت عائلتي المستضيفة. سارت الامور بشكل جيد .. أعتقد ذلك ، كل الأمور أخذت في عين الاعتبار.
    Hizmet sektöründe yüksek maaşlı maharet gerektiren işlerin yerine düşük maaşlı işler geldi, ve yaşam standartları düşmeye başladı. Open Subtitles حلت الوظائف متدنية الأجور محل الوظائف المهارية مرتفعة الأجور في مجال تقديم الخدمات وترتب على ذلك انخفاض مستوى المعيشة
    Tamam, bu doğru değil çünkü yaratılan işlerin çoğu yurtdışına gidiyor. TED هذا ليس صحيحا، لأن العديد من الوظائف التي يتم إنشاؤها تذهب إلى الخارج.
    Senin yapılacak işlerin var. Sadece rahat ol, her şey iyi olacak. Open Subtitles ثمة أمور عليك الاهتمام بها استرخي ، سيكون كل شيئ على ما يرام
    Astsubay, bence yapacak daha önemli işlerin var. Open Subtitles أيها الرقيب .. أعتقد أنه لديك أمور أفضل لفعلها
    Bu işlerin nasıl yapıldığını gördüm ve kesinlikle tekrar düşünmeni isterim. Open Subtitles لقد رأيت كيف تجري هذه العملية وأنصحكِ بشدة أن تعيدي التفكير
    Matsutani'nin dersini almasaydım işlerin ne kadar kötü olduğunu anlayamazdım. Open Subtitles لو لم آخذ صف الإقتصاد لما كنت عرفت مدى سوء الأوضاع
    İşlerin nasıl olduğunu biliyorum, bedensel gücüm var, silahlarla aram iyi, çok çekici olduğum da cabası. Open Subtitles أعرف كيفية سير الأمور وأنا قادرة جسدياً.. وبارعة باستخدام الأسلحة عدا عن جاذبيتي المغوية
    Bizde kalırken de günlük işlerin olacak, endişelenme. Open Subtitles حسناً، لا تزال أعمالك المنزلية قائمة، لذا لا تقلق،
    İşlerin değişmesini bir türlü kontrol edemiyorum. Open Subtitles أدرك أنه لا يمكنني التحكم بالأمور بالطريقة التي تتغير فيها
    Bazen işlerin ne yaptığını gerçek sonrasında fark ediyoruz. TED نكتشفُ أحيانًا ما هي المهام التي نقوم بها بعد الحدث.
    Ama burada işlerin nasıl yürüdüğünü öğrendikten sonra, bu değişecek. Open Subtitles لكن هذا سيتغير قريباً عندما تجد كيف تسير الأمور هنا
    Şef, bizimle ormanda dolaşmaktan daha önemli işlerin olduğunu biliyorum. Open Subtitles سيدي , اعلم ان لديك امور اهم من مرافقتنا للبحث عن ذالك الرجل
    Yani bu işlerin milyonlarca dolarlık bir şaka savaşı olduğunu mu söylüyorsunuz? Open Subtitles لذا، كنت تقول كان كل هذا عدة ملايين من الحرب مزحة الدولار؟
    Arayıp sana seninle birlikte ne kadar mutlu olduğumu ve işlerin bu noktaya gelmesine ne kadar üzüldüğümü söylemek istedim. Open Subtitles لأخبرك مجدداً ، كم استمتعت بوقتنا سوية و كم أنا آسف لأن الأمور آلت إلى ما هي عليه
    Kitap işlerin umduğun gibi gitmediği için çok üzgünüm, ama bir sonraki kitap fikrin eminim çok iyi olacak. Open Subtitles آسفة لأن أمورك لم تنجح كما أردت مع كتابك لكن الفكرة العظيمة التالية ستأتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more