"ilginç bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • مثير للإهتمام
        
    • مثيراً للإهتمام
        
    • المثير للاهتمام
        
    • مُثيرة للإهتمام
        
    • شيقة
        
    • مُثير للإهتمام
        
    • مثيرا للاهتمام
        
    • مثيرة للأهتمام
        
    • مثير للأهتمام
        
    • مثيراً للاهتمام
        
    • إثارة للإهتمام
        
    • مثيرة للاهتمام
        
    • إثارة للاهتمام
        
    • مشوقة
        
    • مثير للاهتمام
        
    Hafta sonunda yapmayı planladığın ilginç bir şey var mı? Open Subtitles هل سوف تفعلين شيئاً مثير للإهتمام في نهاية الاسبوع ؟
    Bunun yerine, doğum günleri ve küpköklerden çok daha ilginç bir şey hakkında, biraz daha derin ve benim zihnime, işten daha yakın birşey hakkında konuşacağım. TED أنا أرغب بالتحدث عوضاً عن ذلك عن شيء مثير للإهتمام أكثر بكثير من أعياد الميلاد والجذور التكعيبية أنه شيء أعمق وأقرب إلى عقلي .. من عملي
    İşler tam bu noktada oldukça ilginç bir hal alıyor; çünkü bu o kadar basit değil, zira bizler basit değiliz. TED و هنا يصبح الأمر حقاً مثيراً للإهتمام لأنه ليس بهذه البساطة، لأننا لسنا بهذه البساطة.
    Yetişkin olmanın ilginç bir yanı var. On sekiz yaşına geldiğinizde, kimse size artık kendi ebeveynliğinizi üstleneceğinizi söylemez. TED المثير للاهتمام في كونك راشدا هو عندما تبلغ سن الثامنة عشرة، لا يخبرك أحد أن مهمتك ستصبح الآن الاهتمام بنفسك وتربيتها.
    Vücutta ilginç bir şey yok. Open Subtitles إعذرني . لكن الرصاصات مُثيرة للإهتمام.
    Buraya gelirken, uçuş boyunca, yanımdaki yolcu ile aramızda ilginç bir konuşma geçti. TED في طريقي إلى هنا، أجريت محادثة شيقة مع الراكب الذي بجانبي خلال رحلتي
    Sıradan, katil bir vampirden çok daha ilginç bir şey. Open Subtitles شئ مُثير للإهتمام أكثر من الركض وراء القاتلين مصّاصي الدماء
    İlginç bir şeyler görürsek, mikroskoba alırız. TED إذا رأينا شيئا مثيرا للاهتمام ، ناخذه إلى المجهر.
    Buna ilginç bir istisna ise, ekranın tam ortasında. TED يوجد استثناء واحد مثير للإهتمام هو في منتصف الشاشة
    İlginç bir şekilde bunu aynı zamanda uranyum ve krom ile de yapıyorlar, ve diğer zehirli metallerle de. TED وبشكل مثير للإهتمام ، فهي تقوم بعمل ذلك باليورانيوم والكروميوم ، والكثير من المواد الأخرى السامة أيضاً.
    Kille çalışıyoruz, ki bu Mıchelangelo'nun zamanından beri pek değişmedi. ve bununla ilgili oldukça ilginç bir teşbih de var. TED نحن نعمل بالطين, و الذي لم يتغير كثيراً منذ أن بدأ مايكل آنجلو بالعبث به, و هنالك قياس مثير للإهتمام تجاه ذلك أيضاً.
    Sadece yüzde dokuzu arabalardan, ilginç bir şekilde. TED تسعة في المائة منها فقط من السيارات، مثير للإهتمام
    Olağandışı bir terslik veya karışıklık ile karşılaşılırsa gerçekten ilginç bir davranış ortaya çıkıyor: süsleme. TED وعندما نواجه بصعوبة محددة انتكاسات أو تعقيدات يظهر سلوك مثير للإهتمام بالفعل: الديكور
    İlginç bir tedavi olacağa benziyor. Open Subtitles كان يبدو أنه ربما سيكون علاجاً مثيراً للإهتمام
    Çünkü ilginç bir şekilde, tabii ki, Cyrus bu metinlerin hiçbirinde adı geçmeyen, tamamen farklı tanrılara inanan iyi bir İranlıydı. TED لأنه من المثير للاهتمام بالطبع كورش هو إيراني جيد بطقم آلهة مختلف تماما والذين لم يذكروا في أي من النصوص.
    Maymunlar hakkında ilginç bir bilgi vereyim size: Open Subtitles هنا حقيقة مُثيرة للإهتمام حول القرود.
    Ama daha ilginç bir yaklaşım, geleceği göz önüne alarak evrimsel bir bakış açısı kullanmak. TED طريقة شيقة أخرى الطريقة الحالية لننظر على المدى البعيد هي من خلال النظر إليها من جانب التطوّر.
    Testler, ölümünden yaklaşık bir saat önce martini içtiğini gösteriyor. Bunun dışında vücudunda ilginç bir durum yok. Open Subtitles عدا ذلك، لا يوجد أيّ شيءٍ مُثير للإهتمام حول الجثّة.
    İngilizce yazdığım ilk romanım Amerika'da yayınlandığında, bir eleştirmenden ilginç bir yorum aldım. TED عندما صدرت أول رواية لي مكتوبة باللغة الانجليزية في أمريكا, سمعت تعليقا مثيرا للاهتمام من ناقد أدبي.
    Mektuplara şimdi değinmeyeceğim fakat sürekli olarak yinelenen ilginç bir ifadeye dikkatinizi çekeceğim. Open Subtitles أرجو أن لا تقراءها الآن سوى لملاحظة جملة مثيرة للأهتمام والتي تكررت مراراً
    Bence bu çok ilginç bir konu. Open Subtitles إنها أمراً مثير للأهتمام لي لأنني أعمل في محل للبيع المكياج
    Ve yaşlı adamı burun akıntısı ilginç bir renkte olsaydı tedavi ederdin. Open Subtitles وأنت على استعداد لعلاج شخص معمّر لو كان لون مخاطه مثيراً للاهتمام
    Burnuma daha farklı kokular geliyor daha ilginç bir şey. Open Subtitles هذا يحتوي على نفحة شيء أكثر تعقيداً، أكثر إثارة للإهتمام.
    Bir erkek için ilginç bir meslek gibi geliyor kulağa. Open Subtitles وهذا يبدو جيدا. ويبدو 1 وظيفة مثيرة للاهتمام بالنسبة للرجل.
    Daha ilginç bir soru ise: Şefkatli İnsanın kıssasını düşünmek birşey fark ettirdi mi? Cevap: Hayır, hiçbir şey farkettirmedi. TED السؤال الأكثر إثارة للاهتمام هو: هل نفعهم التأمل في موعظة السامري الصالح؟ الإجابة : لا، على الإطلاق.
    Ve bu herşeyin ilginç bir hale geldiği zaman. TED وهي الفترة التي بدأت فيها الامور تصبح مشوقة
    Hong Kong'a bakalım, orada Octobus isimli çok ilginç bir sistemleri var. TED الان لو نظرت الى هونغ كونغ. لديهم نظام مثير للاهتمام يسمونه الاخطبوط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more