"inancı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإيمان
        
    • إيمان
        
    • إيمانه
        
    • الايمان
        
    • تؤمن
        
    • ايمانه
        
    • مؤمن
        
    • عقيدة
        
    • بالإسلام
        
    • الإعتقاد
        
    • معتقداته
        
    • للإيمان
        
    • اعتقاد
        
    • إعتقاد
        
    • إيماناً
        
    İnsanlar bu gün dini inancı şeylere inanmakla eşdeğer olarak görüyorlar. TED فيبدو أن الناس الآن تساوي الإيمان الديني بتصديق الأشياء.
    Elbette, bu duygudan bir anlam çıkarmak amacıyla Vodoun’un bu tuhaf inancını anlamam gerekirdi. Vudu bir kara büyü inancı değil. TED ولكي أستوعب ذلك يجب أن أفهم شيئاً عن هذا الإيمان الخاص بالفودون، والفودو ليس جماعة سحر أسود.
    Senatonun onun yanında yer alacağına dair kraliçenin inancı büyük. Open Subtitles إن الملكة لديها إيمان عظيم بأن المجلس سيكون في صفّها.
    Tam zamanında. Anlaşılan inancı çok güçlü değilmiş. Open Subtitles جئتي في الوقت المناسب إيمانه لم يكن قوياً كفاية.
    Bir kral bile inancı hakkında yemin etmeyi reddetmez. Open Subtitles حتى الملك لن يرفض القسم فى مسأله الايمان
    Şüphe inancı, inanmayı bırakmanızı istemez, yeni bir şeye inanmanızı ister: İnanmamak mümkündür. TED لا يطلب منك إنجيل الشك أن تتوقف عن الإيمان، إنما يطلب منك أن تؤمن بشيء جديد: أنه من الممكن ألا تؤمن.
    Aynı inancı paylaşmıyor muyuz aynı toprağı, aynı kanı? Open Subtitles ولكننا لا نملك الإيمان ارض واحده ودم واحد
    Hepimizin kendi inancı var ve benim inancım gerçeğe. Open Subtitles كلنا لدينا الإيمان, وإيماني هو بالحقيقة.
    Belki de gizli bir şekilde küfürden vazgeçip doğru inancı kabul edersen yeni ve güçlü dostlar edinebilirsin. Open Subtitles قد يكون كذلك إذا كنت تريد أن تكون جاهز في السر لترك البدعة و تعتنق الإيمان الحقيقي
    Ama oğlumuza inancımız varsa, şu anda o inancı yitiremeyiz. Open Subtitles ولكن إن لم يكن لدينا إيمان بابننا، عندها يمكننا أن نتردد بذلك الإيمان الآن
    Rahibelerin inancı ve büyücülerin sihri... sonunda bir araya geldi. Open Subtitles عسى إيمان الراهبات وسحر الفرسان الخارقين عساهما يتحدان سوية أخيراً
    Tamamlanmamış, belirsiz kayıtlar ama dünyadaki tüm inancı ayartmaya çalışıyor. Open Subtitles لكنّنا نعرف بأنّه يقوم بإفساد كل إيمان معروف في العالم
    İncil'e ve Tanrıya olan inancı yıkmak istiyor. Open Subtitles سوف أخبركم ما الذى يحاول أن يفعله إنه يحاول أن يدمر إيمان الجميع بالكتاب المقدس
    Böylece kalbinde Tanrı inancı, aşk ve sanat yeniden uyanacaktı." Open Subtitles و إيمانه بالله والحب والفن سيبقى في قلبه
    Hemen herkes bir gün o masalın içinde uyanacaklarına dair bir inancı, bir umudu her zaman içinde taşır. Open Subtitles . . و تقريباً كل شخص مازال لديه هذا القدر القليل من الأمل . . الايمان
    Böylece stüdyonun sana inancı olduğu anlaşılır. Open Subtitles هذا سيجعلها تعلم أن الشركة تؤمن بنجاح الفيلم
    Bana, inancı uğruna ölen bir azizin adı verilmiş. Open Subtitles سميت على اسم قديس الذى مات من اجل ايمانه
    Kendisi New Orleans'Iı, bu yüzden de bu tür şeylere karşı batıI inancı var. Open Subtitles هو من نيو أورلينز، لذا هو مؤمن بالخرافات حول ذلك النوع من الشيء.
    Dünya'nın insanları tek bir ruhani inancı paylaşmaz. Open Subtitles أهل الأرض لا يتشاركون فى عقيدة روحية واحدة
    Gerçek inancı kabul edin ve haraç ödeyin. Open Subtitles إعترفوا بالإسلام وإستسلموا الأن
    Babanız, Yüzbaşı, ...ülkesinin başka bir yönetim biçimine geçmesi gerektiğine inanmış, ...ve bu inancı doğrultusunda hareket etmiş. Open Subtitles أبوك أيها القائد, إعتقد أن بلاده يجب أن تنظر لشكل أخر من الحكومات, وسيطر عليه هذا الإعتقاد.
    Profesör Porter, Profesör Gellar ile aynı dinî inancı paylaşıyor musunuz yahut paylaşıyor muydunuz? Open Subtitles بروفسور بورتر هل سبق لك , هل انتي تشاركين البروفسور جيلر معتقداته وآرآئه
    Tanrı inancı modern kozmolojide tam olarak nasıl yer buluyor peki? Open Subtitles إذاً كيفَ يُمكن للإيمان بالرب أن يتلائمَ مع علم الكونيات الحديث؟
    Bir fikri değiştirebilirsin. Bir inancı değiştirmek ise hileciliktir. Open Subtitles انت ممكن ان تغيرى فكرة اصعب من ان تغيرى اعتقاد
    Bir de buna erkeklere karşı duyulan hislerin yanlış olduğuna dair inancı ekleyin bu durum zanlının içindeki vahşetin tamamen ortaya çıkmasına sebep oluyor. Open Subtitles مقترنة مع إعتقاد سائد أن تصرفه وفق إنجذابه للرجال الأخرين هو أمر خاطئ هذه الحالة تسبب الإنفجار بعنف للجاني
    Hazine ajanları, hükümetteki, en çok batıl inancı olan insanlardır. Open Subtitles عملاء الخزينة هم أكثر الأشخاص إيماناً بالخرافات في الحكومة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more